Ana Sayfa 5. Sayı Taniyama neden intihar etti?

Taniyama neden intihar etti?

Bunları Biliyor muydunuz?

707
Yutaka Taniyama

İki ünlü Japon matematikçinin adıyla anılan Taniyama-Shimura varsayımı, 20. yüzyıl matematiğinin önemli adımlarından biridir. Matematiğin birbirine çok uzak iki konusu olan modüler formlar ve eliptik denklemlerin derinlerde bir yerde temel bir ilişki içinde olduklarını göstermişlerdir. İki farklı konunun aynı temele sahip olduklarının keşfedilmesi, her bilim dalında olduğu gibi matematikte de çok önemlidir, çünkü bir düzey sıçraması anlamına gelir.

Taniyama-Shimura varsayımının bir de popüler değeri vardı. ABD’li matematikçi Ken Ribet, bu varsayımın Fermat’nın ünlü Son Teoremi ile de ilişkili olduğunu göstermiş, daha doğrusu bu varsayımın kanıtlanmasının Fermat teoreminin 300 yıldır beklenen kanıtını da getireceği anlaşılmıştı. Gerçekten de Andrew Wiles, bu yoldan giderek 10 yıl önce Fermat’nın Son Teoremi’ni kanıtladı. Böylece Taniyama ve Shimura, yüzyıllardır dünyanın en ünlü matematikçilerinin belası olan bu ünlü kanıt yolculuğunun sondan bir evvelki halkası olmuşlardı.

Fermat’ya bir şekilde kim bulaşmışsa başı belaya girer. Japon dahi Taniyama’nın kısa yaşamı ise tam bir trajediyle son bulmuştur. Yutaka Taniyama 17 Kasım 1958’de 31 yaşındayken intihar etti. Taniyama, Misako Suzuki adlı bir bayana aşık olmuş ve evlilik hazırlıklarına başlamıştı. Dostları bu duruma burun kıvırmışlardı, çünkü Suzuki’nin ona uygun bir eş olmadığını düşünüyorlardı. Ama iki aşık hiçbir şeyi takmadan hazırlıklarını sürdürdüler, yeni bir daire tuttular ve mutfak eşyalarına dek döşediler. Her şey yolundaydı, ya da öyle gözüküyordu. Birdenbire o felaket haberi geldi, Taniyama odasında ölü bulunmuştu. İntiharından önce çalışma defterinin üç sayfasını kaplayan bir not bırakmıştı. İlk paragraf şöyleydi:

“Düne kadar kendimi öldürmek için belirgin bir niyet duymuyordum. Ama son zamanlarda hem bedence hem de zihnen ne kadar yorgun olduğumu çok kişi fark etmiştir. İntiharımın nedenini ben de tam olarak anlamıyorum; ama belli bir olayla ya da meseleyle ilgili olmadığı kesin. Şu kadarını söyleyebilirim sadece: Geleceğime olan güvenimi yitirmiş durumdayım. İntiharım kimileri için sorun yaratabilir ya da bir dereceye kadar ağır bir darbe olabilir. İçtenlikle dilerim ki, bu olay o kişinin geleceğine koyu bir gölge düşürmesin. Her şeye rağmen, bunun bir tür ihanet olduğunu yadsıyamam. Ama lütfen bunu da kendi bildiğimce yaptığım bir hareket olarak bağışlayın; zaten hayatım boyunca hep kendi bildiğim yoldan gittim.”

Taniyama daha sonra sahip olduğu şeyler hakkındaki istekleri yazmıştı notuna. Hangi kitaplarla plakların kütüphaneden ya da arkadaşlarından ödünç alındığını tek tek belirtmişti. “Plaklarımla pikabımı Misako Suzuki’ye bırakmak isterim, tabii eğer bu onu üzmeyecekse” diye yazmıştı. Üniversitede verdiği derslerde hangi noktaya geldiğini de belirtmiş ve bu durumun yaratacağı zorluklardan dolayı meslektaşlarından özür dilemişti.

Nedenini kimsenin anlayamadığı bu trajedi daha bitmemişti. Taniyama’nın intiharından birkaç hafta sonra, nişanlısı Misako Suzuki de canına kıydı. O, ardında çok daha kısa bir not bırakmıştı: “Nereye gidersek gidelim, hiç ayrılmayacağımıza dair söz vermiştik birbirimize. Onunla birleşmeliyim.”

Aşk böyledir işte, burun kıvırmaya gelmez. Aşıklar, dünyanın en güçlü bağlarıyla, yani pamuk ipliğiyle bağlıdırlar birbirlerine…

Daha pek çok trajediyle doludur Fermat’nın Son Teoremi’nin 300 yıllık öyküsü. Tabii bu bir “uğursuzluk” değil, bilimsel bir nedeni var. Bu nedeni yeni keşfettim, ama buraya yazamayacağım, çünkü yerim bitti!

(Kaynak: Simon Singh, Fermat’nın Son Teoremi, çev.; S. Yücesoy, Pan Yayıncılık, 2001.)

Önceki İçerikTatilde okunması için neler önerdiler?
Sonraki İçerikAsal aşklar