Ana Sayfa 46. Sayı Erdal İnönü’nün bilim tarihi çalışmaları

Erdal İnönü’nün bilim tarihi çalışmaları

2335
Erdal İnönü

Hazırladığı temel bilimlerle ilgili bibliyografyalarıyla ülkemizde bibliyografya olmadan bilimsel çalışma olamayacağı bilincine çok önemli katkılarda bulunmuştur. Bilim tarihiyle ilgili analizlerinden hareket ederek uygarlık tarihinde asıl belirleyici gücün bilimin gücü olduğu fikrini savunmuş ve bu fikrin yaygınlaşmasına çalışmıştır.

Prof. Dr. Erdal İnönü, bir teorik fizikçi olarak kendi uzmanlık alanında 1952-1976 yılları arasında bilimsel yayınlar yaptı. Ancak gerek fizik tarihi, gerekse genel olarak bilim tarihi, İnönü’nün bilimsel çalışmalarının her zaman önemli diğer bir çalışma alanı oldu. İnönü için bilim tarihi çalışmaları, hem aktüel bilimsel çalışmaların ayrılmaz bir parçası, hem de siyasal ve toplumsal analizlerin ve bir dünya görüşü oluşturmanın zorunlu bir öğesiydi.

Erdal İnönü’nün bilim tarihi çalışmalarını iki bölümde ele alabiliriz. Birincisi, henüz bir fizikçi olarak aktif çalışmalarını sürdürürken yaptığı bilim tarihi çalışmaları, ikincisi, fizik bilimi ve siyasetle ilgili çalışmalarını sonlandırdıktan sonra yaptığı çalışmalar.

Birinci dönem olarak nitelendireceğimiz 1971-1982 döneminde İnönü, çok önemli üç bilimsel araştırmalar bibliyografyası yayımladı. Bunlar 1923-1966 döneminde Türkiye’de fizik (1971’de), matematik (1973’te) ve kimya (1982’de) araştırmalarını gösteren bibliyografyalardı. Bu üç bibliyografya ülkemizdeki öncü bibliyografyalardır ve temel bilimlerdeki araştırma metot ve geleneğinin gelişmesine hizmet etmiştir. Bu üç alandaki kapsamlı ilk bibliyografyalar olan bu çalışmalar, Erdal İnönü’nün bilimsel araştırma mantığının göstergeleri olmaları bakımından da özel bir önem taşımaktadır.

İlk dönemde İnönü’nün ayrıca Ortadoğu’daki Arap ülkeleriyle Türkiye’nin fizik araştırmalarına son 50 yıldaki katkılarını karşılaştıran bir çalışması (1973) ile 1961-1971 yıllarında Türkiyeli araştırmacıların matematik, mekanik, astronomi, fizik, jeofizik ve kimya dallarında en az 9 atıf almış uluslararası yayınlarının listesini veren bir makalesi (1973) vardır. Bu dönemdeki çok önemli bir başka çalışması ise, temel bilimlerde Türk bilim insanlarının yaptığı ilk doktoraları saptayan kitap bölümüdür (1974).

Erdal İnönü’nün bilim tarihi çalışmalarının ikinci dönemi, fizik bilimini ve siyasi çalışmalarını bıraktıktan sonra yaptığı çalışmaları kapsayan dönemdir. Fizik çalışmalarını bıraktığı, fakat henüz siyasetten ayrılmamış olduğu bu dönemdeki ilk çalışması, 1992’de yayımlanan Mehmet Nadir, Bir Eğitim ve Bilim Öncüsü (TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları) adlı kitaptır. Daha sonraki yıllarda, 1996-2006 arasında bilim tarihinin çeşitli konularında İngilizce ve Türkçe olarak yazmış olduğu 20 makalesini görüyoruz. Bu makaleler, Türkiye’de fiziğin ve bilimin gelişim tarihi, Descartes’ın Cumhuriyet kuşaklarına etkisi, bazı bilim insanlarının tanıtılması (Cahit Arf, Mehmet Nadir, Salih Zeki vb.), matematik felsefesi, Atatürk ve bilim, bilimsel devrim vb. üzerinedir.

Erdal İnönü’nün en son yayımlanan bilim tarihi kitapları ise, Üçyüz Yıllık Gecikme (Büke Yayınları, 2002), Bilimsel Devrim ve Stratejik Anlamı (TÜBA Yayınları, 2003) ve Türkiye’de Temel Bilimlerde İlk Araştırmacılar (Büke, 2007) adlı kitaplardır. Üçyüz Yıllık Gecikme ile Bilimsel Devrim ve Stratejik Anlamı adlı kitaplarında Erdal İnönü, bilim tarihi çalışmalarından çıkardığı sonuçları siyasal bir bakış açısı düzeyine yükseltmekte ve şu çok önemli iki sonuca ulaşmaktadır; birincisi, temel bilim araştırmalarına girilmeden ve bu alanda başarı kazanılmadan başka ülkelere bağımlılıktan kurtulmak mümkün değildir; ikincisi, kalıcı ve sürekli olan siyasal devrimler değil, bilimsel devrimlerdir.

Erdal İnönü, 2002 yılından beri Sabancı Üniversitesi’nde bilim tarihi dersi veriyordu. Ayrıca son yıllarda hazırladığı anı kitaplarında da bilim tarihiyle ilgili pasajlar vardır.

Erdal İnönü’nün bilim tarihi çalışmalarının genel bir değerlendirmesini yaptığımızda şunları söyleyebiliriz: Hazırladığı temel bilimlerle ilgili bibliyografyalarıyla ülkemizde bibliyografya olmadan bilimsel çalışma olamayacağı bilincine çok önemli katkılarda bulunmuştur. Bilim tarihiyle ilgili analizlerinden hareket ederek uygarlık tarihinde asıl belirleyici gücün bilimin gücü olduğu fikrini savunmuş ve bu fikrin yaygınlaşmasına çalışmıştır. Erdal İnönü’nün bilim tarihi çalışmalarının, bilim kültürümüze olan genel katkılarının yanı sıra en özgün iki yanının bunlar olduğu kanısındayım.

Önceki İçerikErdal İnönü ile söyleşi: Türkiye nasıl bilim üretir?
Sonraki İçerikErdal İnönü’nün akademisyenliği ve fizik çalışmaları