Ana Sayfa 48. Sayı Karabasan aslında uyku felciymiş!

Karabasan aslında uyku felciymiş!

Forum

380
Uyku

Ceyda Çalışkan

Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğrencisi

Hurafe inanışlarından biri de geceleri bilinmeyen güçlerin hareketimizi engellediği karabasan olgusudur. Yüzyıllardır halk kültürlerini korkuyla süsleyen bu kâbusumuz, aslında sadece REM uykusuna yüklenebilecek kadar masum. Günümüzde bu yanlış inanışa, uyku felci tanısıyla bilimsel olarak açıklık kazandırılmıştır.

Uyku felci, uyandıktan hemen sonra veya seyrek olarak uykuya dalmadan hemen önce bedenin geçici olarak hareket edememesi ile karakterize edilen bir durumdur. Uyku felci beyin REM durumundan tamamen uyanık duruma geçse de, beden felcinin devam etmesi durumunda oluşur. Ayrıca bu durum ile birlikte hypnagogic halüsinasyonlar olabilir. Uyku felci ile beraber oluşan halüsilasyonlar, dokunsal, işitsel veya görsel olabilir.

Karabasandan mustarip kişiler, bir gücün, onların kalkmalarına, tepki vermelerine, hatta konuşmalarına engel olduğu gibi belirtileri deneyimleriyle aktarmıştır. Farklı kılıklara girmiş insan dışı yaratıkların nefes almalarını engellediğini, hatta üzerlerine oturduğu için kendilerini boğulur gibi hissettiklerini söylemeleri gibi durumlar, tamamen halüsinasyonların bir sonucudur. İşte tüm bu verilerin bilimsel açıklaması, uyanma öncesi veya uyuma öncesi görülen kısmi veya geçici iskelet kası felcidir. Kişinin bilinci tamamen açık olmasına rağmen hareket edememesine sebep olur. Diğer bir deyişle, kişide uykuya dalarken veya uyanırken hareket edemediği veya konuşamadığı hissini uyandırır. Bu durum kişi normal uykusuna dönmeden veya tamamen uyanmadan önce birkaç saniye veya birkaç dakika sürebilir. Yani beynimiz uyanıyor, fakat vücut – beyin korelasyonu durduğundan, kısa süreliğine vücudumuza hâkim olamıyoruz.
Uyku sırasında herkesin en az bir kez karşılaştığı bu durum, genelde sırtüstü pozisyonda ve aşırı yorgunluk ya da uykunun yeteri kadar alınamadığı durumlarda ortaya çıkabiliyor.

Fizyolojist Allan Cheyn’e göre, uyku felci iki beyin sistemi ile ilişkili. Bunlardan REM kaynaklı nöral alanları içeren daha içteki beyin yapıları, kişisel veya kültürel bilgilerin etkisiyle şeytani bir görünümün hayal edilmesine neden oluyor. Beynin ikinci sistemi ise duyumsal ve motor alanları içeren dış kısmı. REM aktivasyonu bu sistemi etkilediği zaman, boğulma, uçma, düşme gibi pek çok hareketin yaşanıyormuş gibi hissedilmesine neden oluyor.

Uyuma döngüleri üzerinde yapılan çalışmalarda, beynin pons bölgesindeki asetilkolin nöronlarının glutamerik nöronları etkilediği ve bu nöronların medulla bölgesindeki glisin nöronlarıyla etkileşimi ile omurilikte motor nöron inhibisyonu sonucu, sinirlerdeki depolarizasyon akımının durmasının uyku felcini oluşturduğu tespit edilmiştir.

Bilim insanlarının bu konuyla ilgili bir diğer önemli bulgusu da, uzaylı kaçırmaları, beden dışı seyahat ve diğer paranormal olaylardan birçoğunun, aslında uyku felci sırasında yaşananların yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor oluşudur.

Karabasan, birbirinden kültürel açıdan farklılık gösteren kıtalar arasında da anlam çeşitliliği göstermektedir. Bu metafiziksel inanç, İslam kültüründe manyetik alanı güçlü kişilerin cinler tarafından ziyareti olarak betimlenirken, pek çok Avrupa ülkesinde hayalet, cadı gibi doğaüstü yaratıklar tarafından basılma olarak kabul görmüştür. Halkın yersiz batıl inanışlarını alaya alan değerli yazar Hüseyin Rahmi Gürpınar, Gulyabani adlı eserinde bu dramatik vakanın insanlar üzerindeki etkisini işlemiştir.

Bu konu hakkında yanlış yönlendirilmiş kişiler, bu gördüklerinin cinler tarafından yapıldığını düşünüp geceleri uyku bozuklukları yaşıyor ya da umutsuzca hacı-hocaların dinsel reçetelerine başvuruyor. Bilgisizliğin önü, doğru kaynaklarla açılmadığı müddetçe dini sömürenler ve bilimi kendi çıkarlarına göre yönlendirenler, bilinçsiz kişiler için yine yön saptırıcı olacak gibi görünüyor.

 

KAYNAKLAR

1) Bower, Bruce (Temmuz 9, 2005). “Night of the Crusher”, Science News, 2005.

2)www.bilkent.edu.tr/~msmith/Psyc%20100/Lectures/Sleep%20100.pdf

3) www.arts.uwaterloo.ca/~acheyne/S_P.html –

4) www.sciencenews.org/articles/20050709/bob9.asp

5) tr.wikipedia.org/wiki/Uyku_felci

 

Önceki İçerikYeni yılı kutlasak mı?
Sonraki İçerikProf. Dr. Fuat Sezgin’in 5 ciltlik görkemli eseri ortaya seriyor: Bilimin merkezi bir zamanlar Doğu’daydı