Ana Sayfa 87. Sayı İnternet engellilerin de hakkı

İnternet engellilerin de hakkı

Bilişim Dünyasından

155

Web sitelerinin, engellilerin dezavantajlı olduğu durumlar gözetilmeden tasarlanması da dolaylı ayrımcılık kapsamına girer. Web sitelerinin, “engelli kişilerin algılayabileceği, anlayabileceği, gezinebileceği, etkili bir şekilde kullanabileceği ve bunun yanında içerik yaratıp, katkıda bulunabileceği bir şekilde tasarlanması”na web erişilebilirliği adı verilir. Web’in gücü onun evrenselliğidir. Herkesin, engellerinden bağımsız olarak web’e erişimi esastır.

Devlet İstatistik Enstitüsü’nün 2003 yılında yaptığı araştırmaya göre nüfusumuzun yüzde 12’si engellidir. Renk körü olanları saymazsak, 420 bin kişi görme engellidir. Bu sayılara, yaşlılıktan kaynaklı oluşan doğal engeller dahil değildir. 2005 yılı itibariyle yaşlı nüfusun (65 yaş üstü) toplam nüfusun yüzde 5,7’sini oluşturduğu bildirilmiştir. Dolayısıyla, var olan toplumsal yapıda doğal bir eşitsizlik vardır.

Ülkemizde engellilere ve yaşlılara dair sorunlar daha çok kişisel olarak algılanmakta ve “yardımseverlik” odaklı çözümlerle aşılmaya çalışılmaktadır. Sosyal devletin gereği olan en temel hakların yok edilmesiyle, toplumsal ilişkiler, “sadaka kültürü” ile örülmektedir. Bunun sonucunda da, yardım eden (yardımsever) ile yardım alan (engelli) arasındaki ilişki, engellilerin, her geçen gün “yardımseverlere” daha çok muhtaç hale gelmesiyle sonuçlanmaktadır.

Engellilik, toplumsal bir sorundur ve sorunun çözümü de engellilerin tüm kamusal haklarını kullanabilmesine olanak sağlayan sosyal politikaların oluşturulmasındadır. Bu doğrultuda, engellilere yönelik her türlü ayrımcılığın önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu ayrımcılık, doğrudan olabileceği gibi dolaylı da gerçekleşebilmektedir. Doğrudan ayrımcılık, engellilerle diğer vatandaşların eşit tutulmaması durumunda ortaya çıkmaktadır. Dolaylı ayrımcılık ise, daha belirgin ve yaygındır. Örneğin, bir belediye yönetiminin tekerlekli sandalyelilere uygun kaldırımlar yapmayı reddetmesi bu kapsamda değerlendirilebilir.

Bu bağlamda, web sitelerinin, engellilerin dezavantajlı olduğu durumlar gözetilmeden tasarlanması da dolaylı ayrımcılık kapsamına girer. Web sitelerinin, “engelli kişilerin algılayabileceği, anlayabileceği, gezinebileceği, etkili bir şekilde kullanabileceği ve bunun yanında içerik yaratıp, katkıda bulunabileceği bir şekilde tasarlanması”na web erişilebilirliği adı verilir. Web’in mucidi Tim Berners-Lee’nin söylediği gibi (1), web’in gücü onun evrenselliğidir. Herkesin, engellerinden bağımsız olarak web’e erişimi esastır.

Fakat günümüzde teknolojinin yanlış, eksik ya da özensiz kullanımı web erişebilirliği konusunda büyük sorunlar yaratabilmektedir. Bu yazıda, sahip olunan engellerin web kullanımını nasıl etkilediği ve bu engellerin üstesinden gelmek için yapılabilecekler tartışılacaktır. Sorunun farkında olduktan sonra, yapılabilecekler ve talep edilecekler o kadar basittir ki…

 

Web’e eşit erişim hakkının önündeki engeller (2)

Engelliler, çeşitli yardımcı araçlar yardımıyla bilgisayar kullanabilmektedir. Bu yardımcı araçlar web erişiminde kullanılırken, web sitelerinin standart ve tutarlı olduğunu varsaymaktadır. Standartlara uymayan ya da tutarsız olan web sitesi tasarımları engelleri aşmak için kullanılan bu yardımcı teknolojilerin önüne yeni engeller çıkarmaktadır. Bazı durumlarda ise engellilerin özel gereksinimleri olmaktadır. Bu bağlamda, web’e eşit erişimin önündeki engelleri dört kategori altında ele alabiliriz: görsel engeller, işitsel engeller, fiziksel engeller ve bilişsel engeller.

 

Görsel engeller

Görsel engeller, gözde veya beyinde oluşan bir bozukluğa veya hastalığa dayalı olarak görme yetisinin azalması, kısmen ya da tamamen kaybedilmesi olarak tanımlanabilir. 2002 verilerine göre dünyada 161 milyondan fazla görme engelli insan vardır. Bu insanlardan 124 milyonu az görmekte ve 37 milyonu hiç görmemektedir. Türkiye’de ise nüfusun yüzde 0,6’sı görme engellidir. (3) Ayrıca istatistiklere göre her 20 insandan biri renk körüdür.

Görsel engelleri üç başlık altında inceleyebiliriz.

Körlük: Her iki gözde var olan ve düzeltilemez görüş kaybıdır. Bu engel, ekran okuyucu adı verilen yardımcı teknolojilerle aşılabilmektedir. Ekran okuyucular, ekrandaki metni konuşmaya ve/veya Brail alfabesine çevirebilir. Bazı insanlar, grafik arayüzlü web tarayıcılar yerine (Firefox, Internet Explorer, Chrome vs.) lynx gibi metin tabanlı web tarayıcılar kullanılabilmektedir. Kullanılan ekran okuyuculara rağmen, aşağıdaki engellerle karşı karşıya kalınabilmektedir:

– Sayfada kullanılan resimlerin açıklamasının olmayışı.

– Karmaşık grafikler.

– Ses ya da ekran okuyucunun algılayabileceği biçimde metin olarak da ifade edilmeyen videolar.

– Uygun tasarlanmamış tablolar.

– Tüm komutlar için kısa yol içermeyen web tarayıcıları.

– Kullanılan işletim sisteminin standartlarına uymayan web tarayıcılar.

– Ekran okuyucuların tam ve doğru çalışmasını engelleyen standart olmayan belge formatları.

Düşük görüş kabiliyeti: Görüş kabiliyetinin tam olmadığı farklı durumlar söz konusu olabilmektedir: Net olarak görememe, belirli bir alanın sadece ortasını ya da sadece kenarlarını görebilme vs. Görüş kabiliyetinde yetersizlik olan kişiler bu engeli normalden daha büyük monitörler kullanarak, ekrandaki yazıları ve resimleri büyüterek aşmaya çalışmaktadır. Ya da belirli görme sorunlarına uygun fontlar kullanılmaktadır. Düşük görüş kabiliyetine sahip kişilerin karşılaştığı olası engeller aşağıdadır:

– Web sitesinde değişmez boyutlarda yazı karakterlerinin kullanılması.

– Tutarsız sayfa planından dolayı, sayfa büyütüldüğünde yazıların ve resimlerin birbirine girmesi.

– Sayfanın tasarımında ya da kullanılan resimlerde zıt renk tonlarının yanlış kullanılması (poor color contrast).

– Resim dosyası olarak siteye konan metinlerin büyütüldüğünde aşağı satıra geçmeyerek sorun yaratması.

Renk körlüğü: Belirli renklere karşı olan duyarsızlıktır. Genellikle kırmızı ve yeşilin veya sarı ve mavinin ayırt edilememesinde kendini gösterir. Bazı durumlarda, tüm renklerin algılanmasında sorunlar yaşanabilmektedir. Bu tarz sorunu olan kişilerin karşılaştığı en büyük engel doğal olarak sayfalarda kullanılan renklerin seçiminden kaynaklanmaktadır. Yanlış kullanılan arka planla metinlerin rengi okumayı zorlaştırabilmekte hatta olanaksız kılabilmektedir.

 

İşitsel engeller

İnternet erişim hızının artmasıyla web sitelerinde video ve ses dosyalarının yoğunluğu da artmaktadır. Doğal olarak bu durum işitme engelliler için bir dezavantaj oluşturmaktadır.

Sağırlık: Her iki kulakta olan ve tedavi edilemeyen işitme kaybıdır. Bazı durumlarda kişi sadece işaret dili ile iletişime geçebilmekte ve okumakta da zorluklar yaşayabilmektedir.

Bu sorunlar, ses içeriğinin başlıklarla ve alt yazı ile desteklenmesiyle aşılabilmektedir. Ya da kullanıcılara yardımcı olmak amacıyla sayfadaki görsel uyaranlar artırılmaktadır. Dolayısıyla, sağırlık engeline sahip olanların yaşadığı en büyük sorun ses içeriğinin metinsel içerikle desteklenmediği durumlardır. İşitsel engel çoğu zaman konuşma engelini de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, ses girdisini zorunlu kılan web siteleri de önemli bir engel teşkil etmektedir. Ayrıca, işitme engellilerin normal dilin okunmasında zorlanabilecekleri de dikkate alınarak daha açık ve basit bir dil kullanılması gerekmektedir.

İşitme zorluğu: Görsel engellerde gördüğümüz gibi, ses içeriğinin olduğu sitelerde de sesin sabit olup, kullanıcı tarafından artırılamıyor olması işitme zorluğu çeken insanlar için önemli bir handikaptır. Ayrıca, yukarıda görüldüğü gibi web’de yer alan ses içeriğinin alt yazı ile desteklenmesi işitme zorluğu olan birçok insan için de çok yararlı olmaktadır.

 

Fiziksel engeller

Fiziksel hareket özgürlüğünün kısıtlandığı durumlardır. Fiziksel engelliler, özellikle farenin (mouse) kullanımında sorun yaşayabilmektedir. Bu nedenle, kendi ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmiş özel fareler kullanmaktadırlar. Fiziksel engellilerin karşılaştığı başlıca sorunlar aşağıdadır:

– Bazı web sayfalarında olan zaman sınırlaması. Örneğin, bir formun doldurulması için kullanıcıya belirli bir zamanın tanınması, bu zamanın aşılması durumunda işlemin gerçekleştirilememesi.

– Fare yerine klavyenin de kullanılabileceğini dikkate almayan web tarayıcıları.

– Form üzerinde yer alan bir alandan sonrakine tab tuşu ile geçemeyiş.

 

Bilişsel ve nörotik engeller

Web erişimini olumsuz etkileyen farklı bilişsel ve nörolojik engeller de vardır. Örneğin, dikkat eksikliği ve öğrenme zorluğu olan kişilerin de web sayfalarından yararlanabileceği unutulmamalıdır. Aşağıda belirtilen durumlarda bilişsel ve nörotik engele sahip kullanıcıların web sitesinden faydalanması zorlaşacaktır:

– Kullanıcıya sitedeki animasyonları kapatma olanağının verilmemesi.

– Açıklayıcı ve görsel ögelerin yokluğu.

– Site tasarımlarının karmaşık ve tutarsız olması.

– Sitede gereksiz ve karmaşık bir dilin kullanılması.

Engellerin aşılması

Bir web sitesine sahipsek, doğal olarak onun mümkün olan en çok sayıda insana erişmesini isteriz. Fakat yukarıdaki engellerden de görülebileceği gibi tasarımdaki hatalardan ve özensizlikten kaynaklı olarak sitelerimize erişimi bizzat kendimiz engellemekteyiz. Böylece, insanların bilgiye eşit erişimi için icat edilmiş olan web’i tam tersi yönde kullanarak toplumda var olan eşitsizlikleri daha da derinleştiriyoruz. Aslında çoğu zaman farkında olmasak da engellilere, web’de engel çıkartarak dolaylı ayrımcılık yapıyoruz.

Bugün birçok ülkede kamuya ait web sitelerinin engelliler gözetilerek tasarlanması bir tercih değil zorunluluktur. ABD’de 1973 tarihli Engellileri İşgücüne Kazandırma Yasası’na eklenen ve 508. madde olarak bilinen bölümle beraber kamu web sitelerine erişilebilirlik kurallarına uyma zorunluluğu getirilmiştir. (4) AB içinde de, e-İçerme başlığı altında, web sitelerinin erişilebilirliği yönünde çalışmalar yapılmaktadır. (5)

Türkiye’de web erişilebilirliği konusunda yapılan çalışmalar ise ABD’nin ve AB’nin çok gerisinde kalmaktadır. Tabi bu, hiçbir şey yapılmadığı anlamına gelmemelidir. Örneğin, TR.Net ve Vakıfbank 2004 yılında web sitelerini görme engellilerin faydalanabileceği hale getirmiştir. ODTÜ, bünyesinde faaliyet gösteren Engelsiz ODTÜ Koordinatörlüğü, görme engellilerin teknolojiden faydalanabilmesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir. (6) “Kamu Kurumları İnternet Siteleri Standartları ve Önerileri Rehberi” (KAKİS) adlı site (http://www.kakis.gov.tr/) kamu kurumlarına çeşitli öneriler getirmektedir. Sitede yer alan rehberin 2.2. bölümü Erişilebilirliğe ayrılmıştır (7).

Erişebilirlik standartları hakkında en kapsamlı bilgiyi Web Konsorsiyumu’nun Web Erişilebilirlik İnisiyatifi (Web Accessibility Initiative – WAI) web sitesinden (http://www.w3.org/WAI/) edinebilirsiniz. KAKİS, WAI tarafından hazırlanan rehberlerden bazılarını Türkçe’ye çevirmiştir. WAI tarafından hazırlanan web içeriği erişebilirlik kılavuzu dört temel ilke etrafında şekillenmiştir (8, 9):

Kavranabilirlik: Bilgi ve kullanıcı ara yüzü bileşenleri kullanıcılara kavrayabilecekleri şekillerde sunulabilir olmalıdır. Örneğin, metin dışı içerik için metin seçenekleri sunulmalıdır.

Uygulanabilirlik: Kullanıcı ara yüzü bileşimleri ve gezinim uygulanabilir olmalıdır. Örneğin, fare ile yapılan tüm işlemler klavye ile gerçekleştirilebilmelidir.

Anlaşılabilirlik: Metin içeriği okunabilir ve anlaşılabilir olmalıdır.

Dirençlilik: İçerik yardımcı teknolojilerle birlikte geniş farklılıktaki kullanıcı araçları tarafından güvenli bir şekilde yorumlanabilecek kadar dirençli olmalıdır.   

Web sitelerini erişilebilir kılmak, engelleri kaldırmak çoğu zaman son derece kolaydır ve fazla bir çaba gerektirmez. Yukarıdaki maddelerden bazılarını somutladığımızda web tasarımına yabancı olanlar bile işin basitliğini rahatça görebilecektir.

Önce, iğneyi kendimize batıralım. Sitelerin web erişebilirliğini kontrol eden AChecker adlı web sitesine (http://achecker.ca/checker/index.php) gidelim ve oradaki alana Bilim ve Gelecek dergisinin ana sayfasının adresini girelim. En başta göze çarpan problem sitede kullanılan resimlerin metinsel karşılığının olmayışı. Sayfa kodlanırken html koduna aşağıdaki gibi yazılmış:

<img src=“modules/pagex/img/logo.jpg” width=“268” height=“58” border=“0” title=“Bilim ve Gelecek”>

Oysa, html koduna logonun metinsel anlamı yazılmış olsaydı, görme engellilerin kullandığı ekran okuyucular da html kodunu kavrayabilecekti:

<img src=“modules/pagex/img/logo.jpg” width=“268” height=“58” border=“0” alt=“Bilim ve Gelecek Logosu” title=“Bilim ve Gelecek”>

Sayfadaki problemlerin önemli bir kısmı alt değerinin girilmemiş olmamasından kaynaklı. Bir başka problem, sayfadaki metinleri koyu yapmak için kullandığımız <b> </b> işareti. Ekran okuyucular aşağıdaki gibi oluşturulmuş html kodunu tam olarak kavrayamayacaklardır:

<b>Baha Okar’a özgürlük!<br></b>

Aynı ifade, Achecker’in da uyardığı gibi, <b> işareti yerine em ve strong işaretlerinin kullanılmasıyla yazılmış olsaydı ekran okuyucular bizim Baha Okar’a özgürlük! şeklinde, vurgulu biçimde okuduğumuz metnin vurgusunu fark edebileceklerdi.

Ya da aşağıdaki örnekte olduğu gibi sayfaya yazı karakterlerini büyütmek için artı ve eksi düğmelerinin eklenmesi bile birçok yaşlı ya da küçük karakterleri okumakta güçlük çeken kullanıcının okumasını kolaylaştıracaktır:

Bunun yanında sitede kullanılan resim dosyasının renk körleri için sorun yaratıp yaratmadığını görmek için ilgili resmi Renk Körlüğü Simülatörü’ne (http://www.etre.com/tools/colourblindsimulator/) yükleyerek test etmek mümkündür. WAI’ni sitesinde (http://www.w3.org/WAI/ER/tools/complete) daha onlarca test aracı vardır ve bu araçları kullanarak sitelerin erişebilirliği test edilebilir, çözüm yolları hakkında bilgi edinilebilir.

 

***

 

Kısacası, web sitelerini erişilebilir hale getirmek çoğu zaman çok da zor değildir. Sadece biraz özen ve dikkat gerektirir. Kamu kurumlarının temel görevlerinin tüm (!) vatandaşlara hizmet etmek olduğu dikkate alınırsa, bu kurumların sitelerinin erişebilirlik konusunda daha hassas davranması gerekmektedir. Ayrıca e-demokrasi, herkesin (yoksulların, engellilerin, yaşlıların, kadınların) internete eşit erişim hakkının olduğu bir durumda anlamlı olacaktır. Bu nedenle, sansürsüz özgür internet yetmez, internete eşit erişim hakkı da gerekir!

 

KAYNAKLAR

1) http://www.w3.org/WAI/intro/accessibility.php, son erişim 17.04.2011.

2) http://www.w3.org/WAI/EO/Drafts/PWD-Use-Web/#diff, son erişim 17.04.2011.

3) Yücel C., Acartürk C., Görme Engelliler için Web Sayfalarında Erişilebilirliğin Sağlanması, http://ab.org.tr/ab06/sunum/93.pdf, son erişim 17.04.2011.

4) http://www.section508.gov/, son erişim 19.04.2011.

5) http://ec.europa.eu/information_society/activities/einclusion/policy/accessibility/index_en.htm, son erişim 19.04.2011.

6) https://kolmogorov.iam.metu.edu.tr/claire/index.php/Görme_Engelliler_için_Web_Sayfalarında_Erişilebilirliğin_Sağlanması, son erişim 19.04.2011.

7) http://www.kakis.gov.tr/files/Bolum_2.2-Erisilebilirlik.pdf, son erişim 19.04.2011.

8) http://www.kakis.gov.tr/standartlar-w3c-ceviriler/web-icerigi-erisilebilirlik-kilavuzlari-wiek-20, son erişim 19.04.2011.

9) http://www.erisilebilirweb.com/dokumanlar/page/2/, son erişim 19.04.2011.

 

Önceki İçerik50 Soruda Arkeoloji yayımlandı Arkeoloji dogmalarla çatışarak geçmişe derinlik kazandırmıştır
Sonraki İçerikMemelilerdeki kulak evriminde bir ara form
Bilgisayar mühendisi. Dergimizde bulunan, "Bilişim Dünyasından" adlı sürekli bölümün yazarı. İnternet teknolojileri, bilişim, yazılım gibi alanlara dair yazılar yazmakta, seminerler vermekte.