Ana Sayfa 115. Sayı Avcı-toplaycılarda baharat zevki

Avcı-toplaycılarda baharat zevki

Bilim Gündemi

311

York Üniversitesi araştırmacıları ilk atalarımızın baharatlı yiyecekler için zevke sahip olduklarını ortaya çıkardı.

York’taki arkeologlar, avcı-toplayıcıların tarıma geçiş döneminde yemeklerinde baharat kullandıklarının kanıtlarını ortaya çıkardılar. Araştırmacılar yaklaşık yedi bin yıl öncesinden kalan kömürleşmiş çömleklerde sarımsak otu kalıntılarına rastladılar.

Danimarka ve Almanya’da bulunan kazı bölgelerinden elde edilen kaplardaki karbonlaşmış yemek artıkları, mikrofosil analiz yöntemleri ile incelendiğinde sarımsak otunun (Alliaria petiolata) silikat tuz kalıntılarının hayvan ve balık kalıntıları ile birlikte yer aldığı ortaya çıktı. Kaplar Mezolitik-Neolitik dönemden, avcı-toplayıcıların tarımı kullanmaya geçtikleri dönemden kalma.

Daha önceki çalışmalarda araştırmacılar, tarihöncesi örneklerde karbonlaşmış ya da karbonlaşmamış formda dayanıklı olan nişasta örneklerini analiz ederek baharat kullanımını araştırmışlardı. Ancak PLOS ONE dergisinde yayımlanan bu yeni çalışmada, fitolitlerin (bitkilerin silikalaşmış kalıntıları) geri kazanımı baharat olarak kullanılan yapraksı ya da odunsu tohum materyalinin tanımlanmasına olanak sağlıyor. Bu ise daha önceleri yapılan nişasta analizi ile mümkün değildi.

Baharatların elde edildiği kapların çıkarıldıkları bölgeler ve fitolitlerin fotomikrografları görülmektedir. Mor renk, tarıma geçiş süreci sonrası; kahverengi, avcı-toplayıcı dönem; turuncu, geçiş dönemi.

Araştırmanın lideri Dr. Hayley Saul, “Geleneksel görüşe göre Erken Neolitik ve Neolitik-öncesi dönemde bitkilerin kullanımı ve üretilme nedenleri lezzet katma yerine öncelikle enerji gerekliliği içindi. Sarımsak otu güçlü bir tada sahiptir ancak besleyici değeri düşüktür. Bunun yanında kaplarda hayvan artıkları ile birlikte bulunan fitolitler bize Avrupa tarihöncesi mutfağında ilk baharat kullanımının kanıtlarını veriyor.” diyor.

Kaynak: “Hunter-Gatherers’ Taste for Spice Revealed”, http://www.sciencedaily.com/releases/2013/08/130822090324.htm

Önceki İçerikiPSC yöntemiyle endotel hücreler oluşturuldu
Sonraki İçerikHem sağlığa hem tarıma tehdit