Ana Sayfa 116. Sayı İyi Yolculuklar Voyager 1

İyi Yolculuklar Voyager 1

415

Geçtiğimiz günlerde insanlığa ait bir aracın ilk defa Güneş Sistemi’ni terk ettiğini öğrendik. 36 yıldır yolculuğuna devam eden Voyager 1 aslında geçen yıldan beri yıldızlararası kozmik okyanusta hareket etmekte. Ancak emin olup açıklayabilmek için bu zamanı beklemek zorunda kaldık. Gelin hep birlikte Voyager’ı bir tanıyalım, en uzaktaki insan yapımı cismin nasıl bir şey olduğuna bakalım.

5 Eylül 1977… Gün gelmişti; “o” aracın uzaya fırlatılma zamanıydı. Carl Sagan’ın da içinde bulunduğu topluluk ilk defa insanlığın medeniyet mirasını dış uzaya taşıyacak bir uzay aracı fikri ortaya atmışlar ve kısa sürede bu fikir inanılmaz ilgi görmüştü. İki uzay aracı kozmosun engin denizlerine yollanacak, ilk önce henüz hiç yakından fotoğrafını çekemediğimiz Jüpiter ve Satürn fotoğraflanacak, ardından da onların yanından geçip dışarıda var olan ya da var olabilecek medeniyetlere homo sapiens’in dünya mirasını tanıtacaktı.

Yolculuk uzun, mesafe büyüktü. Bununla birlikte görevin değeri mesafeden de büyüktü. Voyager 1 ve Voyager 2 birkaç ay ara ile fırlatıldı. İki yıllık durmadan devam eden bir yolculuğun ardından Voyager 1 Jüpiter’e ulaştı. İnsanlık ilk defa bu kadar yakından Jüpiter’i görme imkânı yakalamıştı. 1980 başında da Satürn’e ulaşıp fotoğrafladıktan sonra Voyager’ların ikinci görevleri başladı: Dünya dışı olası akıllı yaşamlara Güneş Sistemimiz hakkında bilgi vermek…

Voyager’ların içyapısı ve Voyager’lardaki altın plaklar

Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları, güneş panelleri ile birlikte içlerinde depo edilen plütonyumu kullanan bir küçük nükleer santrale sahiptir. Bunun sebebi ise bu araçların Güneş’ten uzaklaştıkça elde edecekleri enerjinin azalacağı ve belirli bir süre sonra Voyager’ların bu yolla hiç enerji elde edemeyecekleri düşüncesiydi. Ancak planlamadığımız bir şey oldu. Voyager’ların ömrü biraz daha uzun olacağa benziyor; çünkü şu anda Voyager 1, kendisine en yakın başka bir yıldızdan ışık almakta. Tabii bu ışık dalgasını daha ne kadar yakalayabileceğini bilmiyoruz. Yine de Voyager 1, ışık enerjisini kullanmayı bıraksa dahi, onu 2025 yılına kadar çalıştırabilecek enerjiye sahip.

Voyager’lar ile ilgili bir başka ilginç bilgi de bulundurdukları altın plaklar… Gök gürültüsünden kuş cıvıltısına kadar dünyada duyulabilecek 115 farklı doğa sesi kaydedildi ve altın plağa eklendi. Ardından dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kurt Waldheim’ın barış mesajının ses kaydı eklendi. Bach, Mozart ve Beethoven’dan senfoniler, Chuck Berry ile Muddy Waters’dan blues şarkıları bulundurmakta. Ayrıca Sovyet Kızıl Ordu’sundan ses kayıtları, Avrupa, Asya ve Afrika kültürlerinden çeşitli barış şarkıları yer almakta. Hatta ve hatta dünyadaki hemen hemen tüm dillerden bir selamlama da var bu plaklarda. Türkçe olarak “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, Sabah şerifleriniz hayırlı olsun. Bir gün gezegenimize de bekleriz.” sözü kozmik okyanusta bir gramofon ile çalınmaktadır.

Altın Plaklar dışında Voyager araçlarında Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sı dahil olmak üzere birkaç ünlü tablonun kopyası, insan anatomisi, fizik kanunları ve insan DNA’sından bir örnek yer almakta.

Voyager’ların ardındaki biliminsanı: Carl Sagan

Prof Dr. Carl Sagan, bilimin popülerleşmesi ve dünya dışında yaşam olabilme olasılıkları hakkında çığır açıcı çalışmalar yapmış bir biliminsanıdır. Sahip olduğu olağanüstü hayal gücü ile yazdığı bilimkurgu kitaplarından biri olan Contact ile edebiyat ödülü almıştır. Voyager uzay aracından sorumlu komitede yer alan Sagan, altın plakların içeriğini hazırlamış ve tüm hayatını dünya dışı zeki bir canlının bulunması için adamıştır.

Bu çalışmalarıyla birlikte Carl Sagan, ayrıca Cosmos adındaki belgesel serisini çekmiştir. Cosmos serisi, hâlâ yüksek bir izlenme oaranına sahiptir. Ayrıca bilimin popülerleşmesi ve bilimsel bilginin toplumsallaşması amacıyla sayısız kitap da yazmıştır. Popüler bilim, Mars’ın keşfedilmesi ve de kolonize edilebilme olasılığı, bunların yanında bir de eğer varsa dünya dışı medeniyetlerle iletişim kurma konusunda yaptıkları ile okuduğunuz yazıyı yazan kişi de dahil olmak üzere birçok meraklıyı ve biliminsanını etkilemiş, onlara ilham vermiştir.

Voyager uzay araçları, insanlın merakının ve eşsiz hayal gücünün bir ürünüdür. Dünya dışı bir medeniyet arama çabamız da bilimsel merakımız sürdükçe devam edecek.

Voyager 1 Güneş Sistemi’nden ayrılmış olsa da hala önünde devasa bir yol var; bu yol yaklaşık 40.000 yıl kadar sürecek. Bu da demektir ki Voyager 1’in en yakın yıldız sistemine ulaşmasını bizler göremeyeceğiz. Buna tanık olacak insanlık bizden daha farklı, kötü özelliklerini azaltan bir evrim geçirmiş yeni bir insanlık olacak… Ya da kendini yok etmiş, barbarlığa ve hırsına yenik düşmüş bir insanlık…

Kaynak: Science@Nasa

Önceki İçerikGüneş’in ikizini bulduk!
Sonraki İçerik2035’te Türkiye’ye enerji uzaydan gelecek… Çılgınlık deyip geçme, tanı