Elinizdeki sayıda iki önemli dosya var.
İlk dosyada, bilimin kendi içinde tartıştığı ve giderek daha ayrıntılı yanıtlar ürettiği üç ana konu ele alınıyor: Evrimin, termodinamiğin ikinci yasası ile çelişip çelişmediği; yaşamın kökeni sorunu ve Kambriyen patlamasının evrimi geçersiz kılıp kılmadığı. Bunlar, bilimcilerin teknik konularda bilgi sahibi olmayan kamuoyuna anlatmakta zorlandığı ve yaratılışçıların evrim kuramının açıklayamadığını iddia ettikleri üç temel başlık aynı zamanda. Tabii yaratılışçıların yanıtı hazır: Tanrı yarattı!
Massimo Pigliucci’nin “Denying Evolution” adlı kitabının ilgili bölümünden derlediğimiz dosyada bu üç kritik konuda son bilimsel bulguların neyi işaret ettiğini yansıtıyoruz. Bilimsel çalışmaların ürettiği yanıtlar yaratılışçıları pek memnun etmeyecek elbette. Pigliucci, aynı zamanda yaratılışçıların ve akıllı tasarımcıların mantık hatalarını da çok güzel ortaya koyuyor. İlgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.
Kapak dosyamızı oluşturan üç makaleyi Türkçeleştiren arkadaşlarımız Cansu Tapan, Osman Altun ve Fatma Pınar’a çok teşekkürler.
Bu sayının ikinci ağırlıklı dosyası, Osmanlı’dan günümüze hapishanelerin ve hapisliğin geçirdiği evreleri anlatan bir çalışma. Mustafa Eren’in “Mahbeslerden hapishanelere, hapishanelerden cezaevlerine Türkiye’de kapatılma” adlı makalesi, yakında çıkacak olan kitabının özeti niteliği taşıyor.
Dosyada ayrıca, “Hapishaneler Çalışma Grubu” üyeleri Mustafa Eren, Yonca Güneş Yücel ve Hande Gülen ile hem kendi çalışmaları hem de akademinin cezaevleri sorununa nasıl yaklaştığı konusunda yaptığımız bir söyleşi yer alıyor.
Diğer makaleler ve sürekli bölümlerimizle oldukça renkli bir yeni yıl sayısı çıkardığımızı düşünüyoruz.
***
Geçtiğimiz Kasım ayında Hikmet Kıvılcımlı’nın Allah-Peygamber-Kitap adlı eserini büyük bir heyecanla yayınlamıştık. Kitap beklediğimizden çok daha fazla ilgi de gördü ve bu durum bizi çok sevindirdi. Bu kitabı yayınlarken tek düşüncemiz, Kıvılcımlı’nın önemli eserinin, politik takipçilerinden daha farklı bir okur kitlesine ulaşması ve özellikle bilim çevrelerinde tartışılmasıydı.
Kitabın yayınlanması ve dağıtılmasının ardından, Hikmet Kıvılcımlı’nın tüm eserlerini baskıya hazırlayan Sosyal İnsan Yayınları’ndan arkadaşlar bu eserin yayın hakkının kendilerinde olduğunu, bizim de basmamıza karşı olmadıklarını ama kendi yayınladıkları metnin kullanılmış olduğunu, bunun doğru olmadığını belirttiler. Dostça uyarılarında haklılar. Biz gerekli karşılaştırmaları yapmadan ve Sosyal İnsan Yayınları’na bilgi vermeden bu kitabı basmış olduk. Bu önemli eseri basmaktaki amacımız tabii ki onlarla aynı, ama özensizliğimizden dolayı kendilerinden özür diliyoruz.
***
2014’e ayağa kalkmış bir halkla ve büyük bir umutla giriyoruz. Bütün okurlarımıza ve yazarlarımıza coşku dolu bir yeni yıl diliyoruz. Her yeni yılın arifesinde özellikle cezaevlerindeki okurlarımızdan dergimize bize direnç ve umut veren kutlama mesajları yağar. 2014’ün özgürlük yılı olmasını diliyor ve Bilim ve Gelecek emekçileri olarak özellikle cezaevi okurlarımızın yeni yılını bir kez daha kutluyoruz.
Dostlukla kalın…