Tesla büyük bir mucit. Çok sayıda icadı var. İcatları kadar Edison’la yaptığı kavgayla da ünlü. Edison’la o kadar kavgalılar ki Nobel ödülünün ikisine ortak şekilde verilmesi söz konusu olduğunda her ikisi de ödülü reddediyor: Diğerinin aldığı ödülü almak istemiyorlar.
Tesla ile Edison’u anlatan yazıların hemen hepsinde açık bir tarafgirlik var: Tesla iyi, Edison kötü.
Bu tarafgirliği destekleyen öğeler de var:
Edison zengin birisi olarak ölürken Tesla yoksul öldü. Üstelik, ölümünden sonra, ABD vatandaşı olduğu halde odası FBI’ın yabancılar dairesi tarafından arandı ve özel eşyalarına el konuldu.
Tesla, en çok alternatif akım (AC) teknolojisiyle biliniyor. Gerçekten de AC demek Tesla demek. Karşı taraftaki Edison ise doğru akımın (DC) geliştiricisi ve savunucusu.
Tesla ile ilgili yazılarda, yüzyılın başındaki AC-DC savaşını Tesla’nın kazandığı ve bugünkü teknolojimizi Tesla’ya borçlu olduğumuz iddia ediliyor. Bugün barajlardan ya da diğer elektrik üretim tesislerinden evlere kadar elektriğin alternatif akım olarak taşındığı doğrudur ve burada Tesla’nın önemi yadsınamaz. AC’nin önemini şöyle açıklayalım: Elektrik üretim tesislerinden evlere kadar çok uzun mesafeler söz konusudur. Bu mesafeler boyunca, elektriğin kablolarda tükenip kaybolmaması için gerilimin (voltaj) artması gerekir.
Gerilim ne kadar çoksa yol boyunca kayıp o kadar az olacaktır. Bu yüzden, tesislerde üretilen elektrik önce onbinlerce volta yükseltilir, şehirlere taşınır, sonra da bir dizi indirgemeden geçirilir ve evlerde kullanılacak, tehlikeli olmayan gerilimlere düşürülür. Alternatif akım, transformatörler (kısaca trafo) yoluyla kolay bir şekilde yükseltilip indirgenebilir.
Doğru akım bu kadar kolay yükseltilemez, indirgenemez. Hele yüzyılın başında doğru akımın gerilimini kolayca değiştirmek neredeyse olanaksızdı. Alternatif akımın kazanmasının en büyük nedeni buydu. Ama alternatif akımın egemenliği hemen hemen evin prizinden sonra bitmektedir. Kullandığımız elektrikli araçların çoğu (TVler, bilgisayarlar, cep telefonları, vb) AC ile değil DC ile çalışır. Bu araçlar kendilerine gelen AC’yi DC’ye çevirirler ve içlerinde tüm işlemler DC üzerinden gerçekleştirilir.
Anlayacağınız, modern araçlarda kazanan, Tesla’nın AC’si değil, Edison’un DC’sidir. Alternatif akım dışında, Tesla’nın çok sayıda başka icadı da söz konusudur ama bunların önemi ikinci, üçüncü derecededir. Son olarak, Tesla’nın bazı egzotik, yeni, çığır açıcı teknolojiler üzerinde çalıştığı iddiası vardır. Tesla, mucitlerin çoğu gibi takdir edilmeyi severdi ve kendisini övmekten hoşlanırdı.
Kafasındaki planlarının çoğunu zamanının dergilerine ve gazetelerine açıklıyordu. Bu açıklamalara bakarsak, ortada o kadar da gizli-kapaklı, ultra önemli, her şeyi değiştirecek şeylerin olmadığını görürüz. Sonuç olarak, Tesla çok önemli bir adamdır ama bu durum onu gerçekçi olarak değerlendirmeyi engellememelidir. Hele onu överken Edison’u yermek ve küçük görmek yanlış olacaktır.