Ana Sayfa Bilim Gündemi Köpekler Amerika kıtasına ne zaman göç etti?

Köpekler Amerika kıtasına ne zaman göç etti?

136

Yeni bir çalışma köpeklerin Sibirya’dan Kuzey Amerika’ya kara köprüsünü kullanarak göçen insanlardan binlerce yıl sonra, yalnızca 10.000 yıl önce Amerika’ya göç ettiğini ileri sürüyor.
Çalışma, Kuzey ve Güney Amerika’da bir düzineden fazla bölgede 84 tekil köpeğin genetik karakterlerini analiz ediyor. Amerika’daki antik köpeklerin en geniş analizi olan çalışma, Journal of Human Evolution’da yer aldı.
İllinois Üniversitesi’nden Kelsey Witt, insanlarla 11.000-16.000 yıldır birlikte yaşayan köpekleri, antik insan ve gezgin davranışlarının anlaşılması da dahil olmak üzere, ümit veren bir çalışmanın öznesi yaptıklarını belirtiyor.
Vahşi kurt atalarından farklı olarak, antik köpekler insanların kendilerine yaklaşmalarına izin vermiş ve bu ortaklıktan yarar sağlamıştır. Yeni yiyecek kaynaklarına erişim, güvenli kamp yerleri ve sonunda iki ayaklı efendilerle dünyayı dolaşmaya başlama… Köpekler özel durumlarda yük hayvanı ve bazen yemek olarak da kullanılmışlar. Witt, “Köpekler, insanlarla birlikte bir kıtaya göç eden ilk canlılardır ve bence bu bize insanlarla köpekler arasındaki ilişkiyi anlatıyor” diyor ve ekliyor, “köpekler zamanla göçen insanlar için kuvvetli bir araç olmuştur.”
Antik köpeklerle ilgili önceki çalışmalarda, köpeklerin mitokondriyal DNA’sına odaklanılıyordu. Anneden miras kalan bu çekirdek DNA antik kalıntılardan daha kolay elde edilebiliyor. Witt, “Bunun anlamı, mitokondriyal DNA araştırmacılara geçmişten kalan mirasın kırık çizgisini sunuyordu” diyor. Yeni çalışma da mitokondriyal DNA’ya yoğunlaşmakla birlikte, daha önce analiz edilmemiş daha fazla örneği kapsıyor. Washington Devlet Üniversitesi’nden Moleküler Antropolog Brian Kemp, Colorado ve British Columbia’da yakın zamanda bulunan antik köpek DNA’larını sağladı. Illinois Eyaleti Arkeolojik Yüzey Araştırması (ISAS), Güney Illinois’da Janey B. Goode olarak bilinen (bugünkü St.Louis yakınları) bölgede bulunan 35 örneği sağladı. Janey B. Goode bölgesi, antik Cahokia adlı bilinen ilk yerleşim bölgelerinden birine yakın bir bölge. Janey B. Goode bölgesinin, 1400 ve 1000 yıl önce oluştuğunu belirten araştırmacılar, Cahokia’nın da 1000 -700 yıl önce aktif olduğunu söylüyorlar.
Janey B. Goode’de düzinelerce köpek törensel bir şekilde gömülmüş. Bu durum o dönemde yaşayan insanların köpeklere duyduğu saygıyı gösteriyor. Birçok köpek bireysel olarak gömülmüşken bazıları çift olarak gömülmüşler. Cahokia’da bulunan köpek kalıntıları da, bazen yakılmışlar, ara sıra da yemek artıklarıyla beraber gömülmüşler. Köpek gömmek o dönem için alışılmadık bir durum.
Önceki çalışmalardaki gibi Illinois takımı da, değişkenlik gösteren bölgede antik köpeklerin mitokondriyal genomlarından genetik verilerinin sinyallerini takip ediyor ve Iowa Üniversitesi’nden Andrew Kitchen bu verileri analiz ediyor. Araştırmacılar yeni örneklerden buldukları genetik verilerden daha önce düşünülmemiş sonuçlara ulaştılar. Amerika’da, bilinenden daha geniş antik köpek çeşitliliği olduğu düşünülüyor. Ayrıca bazı köpek popülasyonlarında olağandışı düşük genetik çeşitlilik görüldü ve bu bölgelerde o köpek türlerinden yeni soylar türetildiği gösterildi. Takım, bazı numunelerde kurtlarla genetik benzerliğe rastlandığını ve bu buluşun, köpeklerin Amerikan kurtlarının evcil türleriyle melezlendiğini gösterdiğini belirtiyorlar.
Witt, en heyecanlı buluşun köpeklerin Amerika’ya ulaşmasıyla ilgili olduğunu belirtiyor. Köpek genetik çeşitliliğinin sadece 10.000 yıllık bir geçmişi olduğunu ekliyor. Çalışmayı yöneten antropoloji profesörü Ripan Malhi, bu tarihin aynı zamanda kıtada bulunan en eski köpek mezarı ile aynı tarihlere denk geldiğini ve bunun bir tesadüf olamayacağını belirtiyor. Malhi ayrıca mitokondriyal genomun söz konusu çalışmanın küçük bir parçası olduğunu ve Amerika’daki antik köpeklerin büyük bir fotoğrafını görmemizi sağladığını söylüyor. Araştırmacılar, antik köpeklerle ilgili birçok çalışmanın sırada olduğunu belirtiyorlar. Witt, halen 20 antik köpek türünün tam ardışık mitokondriyal genomlarının çalışılmasının planlandığını ekliyor.

Çeviren: Ali Han Ereörnek
Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2015/01/150107123932.htm

Önceki İçerikKitapçı Rafı – 159
Sonraki İçerikEvrenin hız sınırının keşfine doğru