Bilim ve Gelecek’in notu: Aşağıdaki haberi, okurlarımızın bir mesafeyle okumalarını öneriyoruz. Haberi yayımlama nedenimiz, “sözde-bilimsel” araştırmaların da, önümüze “bilimsel bir kılıfla” gelebileceğine örnek sunmaktır. Araştırmada, biyolojik olduğu savlanan özelliklerin, sadece “anket” yoluyla test edilmesi gibi bir absürtlük söz konusu. “Suçlu olunmaz, doğulur” savındaki haber, insanlar arasında bir ayrımcılığa kolaylıkla temel oluşturabilir. Araştırmacıların ahlaki yargılarını da işin içine katmaktan ve bunu “bilimsellik” diye sunmaktan çekinmedikleri, örneğin “tek gecelik ilişki yaşamayı” suça yatkınlık ve dolandırıcılıkla kolaylıkla eşleştirdikleri görülecektir. Evrimi de, adeta iyilerle-kötülerin bir savaşı gibi yorumladıkları dikkatlerden kaçmayacaktır. Çalışmanın, psikoloji dalında, 2014 sonbaharında sonuçları açıklanan, Ig Nobel Ödülü’nü aldığını da belirtelim. Bu ödül, Amerikan Harvard Üniversitesi’nde, Nobel Ödülleri’nin bir parodisi olarak, sıradışı, komik ve saçma bilim konularına veriliyor.
Geceleri çalışmayı ve oyun oynamayı tercih eden insanların, “üçlü karanlık” denilen psikopatlık, narsistlik ve manipülasyon gücü gibi psikolojik özelliklere sahip olacak şekilde evrimleştiklerini öne süren bir çalışma yayımlandı.
Bu teoriye göre bu karakterler birlikte evrimleşti; çünkü karanlık, suçlulara ve dolandırıcılara kendilerini insanların meraklı gözlerinden saklayacak evrimsel bir avantaj sağlıyor.
Karanlık üçlünün elemanlarına dünyanın her yerinde rastlanabilir. Dergiler bütün jenerasyonları narsist olarak etiketler, psikologlar psikopatların en çekici bulacağı mesleklerin listelerini yapar ve Makyavelci aileler, çocuk yetiştirme tavsiyeleri için politik manipülasyonun temellerine başvurur.
Fakat kimi psikologlar, bazı insanların bu üç karakterin kokteyliyle yaşadığını söylüyor: Bunun temelindeyse, karanlık üçlünün evrimsel bir adaptasyon olabileceği düşüncesi var. Araştrma bu özelliklerin bazı bireylere hayatta kalma ve üreme avantajı verdiğini öne sürüyor.
Avustralya’daki Western Sydney Üniversitesi’nden Peter Jonason’ın tezine göre, karanlık üçlüye sahip insanlar gece kuşları olmak için evrilmiş olabilir; çünkü gece vakti psikopatlık yapmak için harika bir zamandır.
Uyku döngüleri ve kişilik
Psikologlar var olan karakterlere ek olarak, bireylerin doğal uyuma ve uyanma modellerinin olduğunu buldu. Bu modeller genetik özelliklere dayanırken, günün hangi saatinde uyumamız gerektiğini ve ne zaman en uyanık, zeki ve tetikte olacağımızı düzenliyorlar.
Gece kuşları kendilerini gece saatlerinde daha akıllı, yaratıcı ve üretken hissediyorlar. Erken kalkanlar ise liderlik ve otoriteyle ilgili testlerde daha fazla puan alırken, toplumun iyiliği uğruna değişmeye büyük yatkınlık gösteriyorlar. Öte yandan, gece kuşları çok dışadönük, baştan çıkarıcı ve hatta aldatıcı olabilir. Yatağa erken gidenlerden daha az sevimlidirler ve daha güçlü bireysel yönelimleri vardır.
Erkek gece kuşları, daha yüksek eş bulma oranı gibi evrimsel avantajlara sahip olabilecekleri gibi, daha fevri davranır ve risk almaktan çekinmezler.
Personality and Individual Differences(Kişilik ve Bireysel Farklılıklar) dergisinde yayımlanan makalede “Karanlık üçlüye bağlı bu özellikler bir gecelik ilişkileri, birini baştan çıkarmayı ya da risk almayı kolaylaştırabilir” deniliyor.
Polisler hırsızlara karşı
Araştırmacılar, tek gecelik ilişkileri olan, suç işleyen ve risk içeren eylemlerde bulunan “dolandırıcılar” ile onları cezalandıracak olanlar arasında evrimsel bir yarış olduğuna inanıyor. Sonuç olarak, karanlık üçlüye sahip insanlar ışığın az olduğu ve diğerlerinin uyuduğu, dolayısıyla yakalanma ihtimallerinin az olduğu saatleri tercih edecek şekilde evrimleşmiş olabilirler.
Yani, kısaca, erken kalkanlar polis, gece kuşları ise hırsız. Bu teorinin doğruluğunu görmek için Jonason ve meslektaşları, seçtikleri 263 gönüllüye karanlık üçlü özelliklerini test edecek üç anket verdiler.
Bu anketlerde, gönüllülere “İnsanları etkilemek gibi bir doğal yeteneğim var” (narsisistlik göstergesi), “Hızlı araba kullanmaktan hoşlanırım” veya “Yalan makinesini atlatabileceğimi düşünüyorum” (psikopatlık göstergesi) ve “ Öne geçmek için arada bir kısa yol kullanmak gerekir” (Makyavelizm göstergesi) gibi önermelere ne kadar katıldıkları soruldu. Beklendiği gibi, geceleri daha geç yatanlar, her bir karanlık üçlü testinden, yatağa erken gidenlerden daha yüksek puanlar aldı.
Biliminsanları araştırmanın önemli bir kısıtlamasının, çoğu gönüllünün üniversite öğrencisi olması, yani geç yatma sebeplerinin yaşam tarzı ve öğrencilik hayatının gereklilikleri olduğunu söylüyorlar.
Çeviren: Derya Yavuz
İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Blm
Kaynak: http://www.sciencealert.com/new-study-suggests-night-owls-have-psychopathic-traits