Görsel açıklaması: Genellikle “büyük şehir” alanı olarak bilinen New England ve New York şehrinde belli bir birimdeki havada 2 mikrometrelik partikül artışının, kişilerin beyinlerinde örtük enfarktüslerin (damar tıkanıklığı sonucu doku ölümlerinin) oluşmasına ve beyin hacminin küçülmesine yol açabileceği gösterildi.
Hava kirliliği orta düzeyde bile olsa, inme riskini arttıran bir risk faktörü olarak belirlenmiştir. Boston Tıp Fakültesi Beth Israel Deaconess Merkezi’ndeki biliminsanları tarafından yapılan çalışmada ise, uzun süreli kirli havaya maruz kalışların, orta yaşlı ve yaşlı bireylerde beyin yapısında bozulma ile bilişsel fonksiyonlarda zayıflamaya neden olduğu gösterilmiştir.
Stroke dergisinin Mayıs 2015 sayısında 900 katılımcıyla yapılan çalışma sonucu, beyni besleyen damarlarla giden kanın bloke olmasından ötürü oluşan “hafif” iskemi, atak tipinde beyin yapılarına ve örtülü beyin infarktlarına rastlanmıştır.
Çalışmada katılımcıların yol kenarlarından ne kadar uzakta yaşadıkları değerlendirmeye alınmış ve çevresel anlamda uzamış maruz kalınan hava içindeki ince parçacıklardan (partikül) PM 2,5 denen metrenin 2,5 milyonda birine denk gelen çaptaki partiküllerin hesaplanması için uydu imajları kullanılmıştır. Bu partiküller elektrik santralleri, fabrikalar, kamyonlar, otomobiller ve ağaç yakılması gibi pek çok kaynaktan gelebilmektedir. Parçacıklar akciğerlerin epeyce derin kısımlarına doğru ilerleyebilmekte ve başka çalışmalarda da gösterildiği üzere, hastanelerin kalp hastalıkları bölümlerine başvurulan hastalıklarla (kalp krizi, inme gibi) ilişkili olabilmektedir.
Beth Israel Deaconess Tıp Merkezi’nde kardiyovasküler epidemiyoloji çalışan araştırmacı Elissa Wilker’a göre, çevresel hava kirliliği ile beyin yapısı arasındaki ilişkiyi araştıran ilk çalışma budur. Buna göre hava kirliliği, bunama ve inmesi olmayan kişilerde bile beyin yaşlanmasında sinsi bir etki yapabilmektedir.
Çalışmaya katılanlar yaklaşık 60 yaşlarında, bunaması olmayan ve inme geçirmemiş bireylerdi. Değerlendirme, beyin yaşlanması ve oluşan küçülmeyi gösteren beyin hacmi ölçümü, hafızayı kontrol eden bölge olan hipokampal bölge hacmi ölçümü, beyaz madde yoğunluğu (patoloji ve yaşlanma ölçütü olarak) ve gizli beyin infarktlarının belirlenmesini içeriyordu.
Sonuçta büyük şehirler olarak bilinen New England ve New York bölgesinde PM 2,5’daki her 2 mikro metrelik artışın, 1 yıllık beyin yaşlanmasına denk gelecek ölçüde örtülü beyin infarktlarına ve beyin hacminde küçülmeye yol açtığı belirlendi.
Wilker’e göre bu sonuçlar, beyinde neler olduğunu anlamayla ilgili önemli bir adım olacak. Hangi hava kirliliği atıklarının beyinde yaşlanma etkisi yarattığı henüz bilinmeyen bir konu, ancak akciğerlerde belirlenen ince parçacıkların yarattığı iltihap sonucu epeyce önem taşıyor.
Amerika’nın büyük şehirlerinde yaşayıp yoğun hava kirliliğine maruz kalanlarda, hava kirliliğinin az olduğu bölgelerde yaşayanlara nazaran beyin hacmi azalması 1 yıl ilerde gibi duruyor; ayrıca MR sonuçlarına göre inme riski bu kişilerde yüzde 46 oranında daha fazla.
Uzun zamandır “sessiz” inmenin, belirgin inme ve demans gelişimine zemin hazırladığını ve sonuçta yürüme problemleri ve depresyona neden olduğunu biliyoruz. Bu sonuçlardan sonra hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde uzun süre bu duruma maruz kalan nüfusa yapılan tetkiklerde daha hassas davranılması gerekebilecektir.
Çeviren: Dr. Ebru Oktay
Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2015/04/150423182357.htm