Ana Sayfa 146. Sayı Fukuşima nükleer santral kazasının 5. yılında geçmiş ve geleceğin özeti

Fukuşima nükleer santral kazasının 5. yılında geçmiş ve geleceğin özeti

11049

Japonya’da 11 Mart 2011’de üçlü karayıkım (felaket) yaşandı: 1) Büyük deprem (9 büyüklüğünde ilk kez) 2) Tsunami ve 3) Fukuşima nükleer santral kazası

1970’li yılların, General Electric, Fukuşima nükleer santralları zaten başlangıçtan beri sorunluydu! Reaktörleri TEPCO şirketi işletiyordu. Reaktörlerin tümü kaynamalı sulu cinstendi. ilk 4’ü 760 MWe (elektriksel) güçteydi. Son 2 reaktör 1067 ve 1325 MWe gücündeydiler.

Fukuşima reaktörlerinin, reaktör binalarını çevreleyen ‘koruyucu kabının’ (containment), büyük bir reaktör kazasında ortaya çıkacak yüksek basınca dayanamayacağını daha 1970’de ABD Atom Enerjisi Kurumu uzmanlarının bir teknik raporla açıklamış olmasına ve bunun yapılmaması gerektiğini bildirmiş olmalarına rağmen, basınç düşürme sistemi yapılmadan reaktörler işletmeye açıldı. General Electric, o yıllarda kurduğu reaktörlerle birlikte bu değişikliği yapsaydı, bunun hem pahalıya mal olacağını hem de görünüm (image) yitireceğini hesaplamıştı. Kiler katındaki ivedi elektrik üreteçlerinin de sular altında kalabileceği, uzmanlarca birçok kez açıklanmasına rağmen bunlar üst katlara hem yer sorunu olduğundan hem de ek gider oluşturacağından taşınmadı.

2002 yılında TEPCO elemanları 16 yıl boyunca teknik raporları değiştirerek sistemlerdeki arıza ve kazaları gizledikleri, düzmece raporlar hazırladıkları ortaya çıkınca santrallar durduruldu, ancak 2003 yılında bazı düzeltmelerden sonra tekrar işletildi.

Kazadan 10 gün önce ise çeşitli aletlerin, pompaların ve dizelli elektrik üreteçlerinin 11 yıldır bakımlarının tam yapılmadığı açıklanmıştı ama aldıran olmadı.

Kısacası, kaza geliyorum diyordu.

Sıvı ve katı atık depo/tanklarıyla santral alanı (fotoğraftaki gibi) dolmuş durumda.

Fukuşima’da bugün durum?

Radyoaktif maddelerden temizleme, yıkama, barikat kurma, binaları kapsülleme ve reaktörleri soğutma çalışmaları sürüyor.

Sıvı ve katı atık depo/tanklarıyla santral alanı (fotoğraftaki gibi) dolmuş durumda.

Reaktörlerin çevresindeki alan ancak 30-40 yılda temizlenebilecek ve bunun 100 milyar doları geçeceği kestiriliyor.

380.000 kişi evlerinden uzaklaştırıldı. Bunlardan 130.000’i nükleer santralın 20 km çevresinden geliyor (Ev ve bahçelerine radyoaktif Sezyum 137 bulaşması sonucu). Radyoaktif sezyumun epey temizlendiği yerlerde tekrar yerleşim yapılmaya başlandı. Ancak birçok kişi, ‘fazla radyasyonlu bölge’ olarak düşündükleri eski oturdukları yerlere, yetkililerin açıklamalarına pek güvenemediklerinden, tekrar dönmeye çekiniyor.

Toplam 1 milyon kadar ev oturulamaz durumda. Deprem ve tsunami sonucu 16.000 kişi yaşamını yitirdi, 3200 kişi de kayıp.

Santralın10-20 km çevresi kazadan hemen sonra boşaltıldığından, Çernobil’deki durumun aksine insanlar gereksiz yere radyasyon dozu almadılar. Çernobil’de ise, kaza gizlendiğinden, ilk 3 günde yüksek iyot 131 dozu nedeniyle, daha sonraki yıllarda, çocuklarda tiroit kanseri ortaya çıktı.

Fukuşima kazasından hemen sonra bölgenin boşaltılması sonucu fazla radyasyon dozu alan ve radyasyondan ölen olmadı. Ancak evlerinden uzaklaşmak zorunda kalan bazı kişilerde depresyon ve travma nedeniyle ölenlerin 1000’i aştığı, kanıtlanamasa da, medyada yer alıyor.

Japonya’da bugün nükleer santrallar çalışıyor mu?

Deprem anında çalışan 1, 2 ve 3 nolu reaktörler otomatikman durduruldu. Ancak nükleer yakıt elemanlarındaki bölünme ürünleri (radyoaktif maddeler) saldıkları ışınlarla ortamı ısıtmaya devam ettiklerinden, daha yıllarca soğutulmaları gerekiyordu.

Deprem ve tsunami sonucu santralda elektrikler kesilmişti. Yüksek Gerilim Hatları kopmuş, dizelli ivedi elektrik üreteçlerini tsunami suları basıp işlemez duruma getirmişti.

Japon hükümeti , ülkedeki toplam 54 nükleer reaktörden, o gün çalışan 43 reaktörü 11 Mart 2011 kazasından sonra durdurdu. Bugün Japonya’da sadece güneydeki Sendai’de 2 reaktör tekrar çalıştırılıyor. 23 reaktörün işletilmesi için yetkili kurumlara başvurulmuş olup bunlar için ilgili denetim ve yargı yolları aşılmaya çalışılıyor. Kazadan önceki 54 reaktör, ülkenin elektrik gereksiniminin yüzde 30’unu karşılıyordu. İşletmeden çıkarılanlar sonucu ileride 43 reaktörün Japonya’da çalışması bekleniyor. Bunların tekrar işletmeye açılmaması için Japonya’da nükleer karşıtları git gide destek buluyorlar.

Japonya’ da bugün yeni bir nükleer santralın yapımı ise sürüyor. Ancak artırılmış güvenlik önlemlerinin yerine getirilebilmesi için yapımı gecikiyor.

Not: Bu konuda ayrıntılı bilgiler ve kaynaklar Bilim ve Gelecek’in Nisan 2015 tarihli 134. sayısında bulunuyor.

 

Önceki İçerikAmerikan İstatistik Derneği’nin p değerleri üzerine açıklaması
Sonraki İçerikCihan Uzunçarşılı Baysal ile ‘Kentin Tozu’na dair: Artık her şey kentsel olacak!