Ana Sayfa Bilim Gündemi Yaşlanmaya karşı ilk başarılı gen tedavisi gerçekleşti mi?

Yaşlanmaya karşı ilk başarılı gen tedavisi gerçekleşti mi?

169

Bioviva ABD Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Elizabeth Parrish, şirketleri tarafından sağlanan deneysel gen tedavisi sayesinde, doğal yaşlanmanın etkilerini başarılı bir şekilde tersine çeviren dünya tarihindeki ilk insan olduğunu iddia ediyor.

Parrish, ilk olarak 2015’te gen tedavisi geçirdi. Tedavi, yaşlanmanın özünde olan kas kütle azalmasına karşı korunmak ve yaşla ilişkili hastalıklardan dolayı, kök hücre azalması ile mücadele etmek şeklinde tasarlanmıştı.

Başlangıçta Parrish’in şirketi, gen tedavisinin güvenli olduğunu ispatlamak zorundaydı. Sonuçlar ise herhangi bir insanda telomer uzamasının ilk başarılı kanıtı olacaktır. Uzun dönemde etkili olabilecek bu sonuçlar, gerekli olan detaylı bilimsel bir incelemeye direnmektedir.

Parrish, “Son tedaviler, kendini gösteren yaşa bağlı hastalıklardan mustarip olan insanlar için sınırlı yararlar sunmaktadır. Ayrıca yaşam biçimi değişimi, bu hastalıkların tedavisi sonucu oluşan etkiyi sınırlandırmıştır. Biyoteknolojideki son gelişmeler en iyi çözümdür ve eğer bu sonuçlar kesin doğruluğa yakınsa, tarih yazmış olacağız” açıklamasında bulunuyor.

Parrish daha fazla araştırmanın, metotlarını doğrulamak için gerekli olduğu konusuna katılıyor. Buna karşın bu sonuçlar doğrulanırlarsa, çalışma bir devrim sayılacaktır.

Telomerler nasıl çalışmaktadır?

Telomerler, her bir kromozomun uçlarında bulunan kısa DNA parçalarıdır. Bunlar, doğal yaşlanma sonucu oluşan eskime konusunda bir “tampon” görevi görmektedir. Ancak her hücre bölünmesi ile telomerler, kromozomu korumak adına gittikçe kısalmaktadır. Bu kısalma gerçekleştiğinde, işlev bozukluğu sinyali oluşur ve bu sinyal yaşlanmaya yol açar.

Parrish’in gen tedavi başarısının temeli, beyaz kan hücrelerindeki (T-lenfositler) telomer uzunluğuna dayalı olarak hesaplanan skorlarla alakalıdır. Daha yüksek telomer skorları, “daha genç hücreler” anlamına gelir. 44 yaşındaki Parrish, Amerikan toplumunda aynı yaş aralığındaki insanların ortalama T-lenfositleri ile kıyaslandığında, kendisinin geçirdiği gen tedavisinin işe yaradığını ve telomer kısalmasının 20 yılını geri getirdiğini gösterdiğini iddia etmiştir.

Belirtildiği gibi, sonuçların bağımsız bir kaynak tarafından doğrulanması gerekliliğini vurgulamak önemlidir. Bioviva, Parrish’in kanını dikkatli bir şekilde görüntülemektedir ve gelecek aylarda, hatta yıllarda bunu yapmaya devam edecektir. Bunun nedeni ise lökositlerde görülen başarının, vücudun diğer doku ve organlarına dönüştürülebildiğinden ya da basitçe etkilerin diğer hastalarda güvenli bir şekilde tekrarlanabileceğinden emin olmaktır.

 

Çeviren: Yusuf Sürmeli

İTÜ Moleküler Biyoloji ve Doktora Öğr.

 

Kaynak: http://www.sciencealert.com/scientists-claim-they-ve-completed-the-first-successful-gene-therapy-against-human-ageing

Önceki İçerikCRISPR ile genetiği değiştirilmiş mantar, denetim olmaksızın ticarileşebilecek
Sonraki İçerikAvrupa’nın kısa genetik tarihi