Tarımın başlangıcına dair elde edilen en eski kanıtlar Neolitiğin çekirdek bölgesi olan Bereketli Hilal’e ait. Akdeniz’in doğu kıyısından başlayarak kuzeye, Anadolu’nun doğusuna uzanan bu bölgeye, şekli hilale benzediği için arkeolog James Henry Breasted tarafından Bereketli Hilal adı verilmiştir ve bugün çoğunlukla bu isimle anılır. Yaklaşık 10.000 – 12.000 yıl önce, bu bölgede yaşayan atalarımızın avcı toplayıcılıktan tarıma geçtikleri araştırmalarca destekleniyor. Başlangıçta mercimek, bezelye, arpa gibi besinlerin yabanıl çeşitlerini yetiştiren ve yabanöküzü, keçi gibi evcilleştirilmemiş hayvanları güden bu insanlar, zamanla bu hayvanları ve bitkileri evcilleştirmeye başladılar. Irak’taki Jarmo ve Ürdün’deki Jericho bölgelerindeki kazılardan elde edilen bulgular da bunu destekler nitelikte. Bu bölgeden yapılan göçler, tarımın Avrupa ve Asya’ya yayılmasını sağladı.
İlk çiftçilerin homojen bir grup oldukları ve tarım yöntemlerini, araçlarını çevrelerinde yaşayan toplumlara yaydıkları düşünülüyordu. Bu varsayım, tarımın tek bir insan grubu tarafından başlatıldığını savunmaktaydı . Fakat yeni çalışmalara göre durum tahmin edilenden biraz farklı.
Tarımın ortaya çıkışı ve yayılma süreci, antik DNA çalışmalarında önemli bir yere sahip. Bunun nedeni ise göç yollarının veya toplumlar arası ilişkilerin, genetik benzerliklerin (ve farklılıkların) tespit edilmesi yolu ile incelenebiliyor oluşu. Tarımın yayılma süreci de yine bu açıdan incelendiğinde, araştırmacılar tarım yapmakta olan Neolitik toplumlarının genetik olarak benzer olmasını beklemekteydiler. 14 Temmuz’da Science dergisinde yayımlanan makalede, Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden Joachim Burger ve ekibi, inceledikleri farklı tarım toplumlarına ait Neolitik insan örneklerinin genetik olarak birbirlerinden çok farklı olduklarını anlatıyorlar.
Bahsi geçen çalışma, yaklaşık 10.000 yıl önce, günümüzde Irak ile İran sınırında bulunan Zagros Dağları’nda yaşamış dört farklı bireye ait örnekler ile yapılan antik DNA analizlerine dayanıyor. Birkaç bin yıl daha genç olan ve bugün Türkiye sınırları içerisinde bulunan, Bereketli Hilal’in diğer ucunda yaşamış bireyler ile yapılan DNA karşılaştırmaları sonucunda, bu iki toplum arasında büyük genetik farklılıklar tespit ediliyor. Araştırmanın sonuçlarına göre, Anadolu ve Zagros toplumları ortak atadan 46.000 ila 77.000 yıl önce ayrılmış, yani tarıma geçilmesinden çok çok önce. Bu da çalışmanın sonuçlarını son derece ilgi çekici kılıyor.
Bereketli Hilal’in doğusunda bulunan bu çiftçiler, batıya göç etmediklerinden tarımın Avrupa’ya gelmesi ile bir bağlantılarının olmadığı düşünülüyor. Çalışmanın bulgularından biri de bu antik çiftçiler ile günümüz Avrupalıları arasındaki genetik farklılık. Öte yandan antik Zagros çiftçilerinin genomlarının bugunkü Afganistanlı ve Pakistanlı insanların genomları ile benzerlik göstermesi, bu bölgede yaşamış olan insanların doğuya göç etmiş olduklarına işaret ediyor.
Neolitik boyunca evcilleştirilmiş türlerin, Güneybatı Asya üzerinden, doğudan batıya hareketi izlenebilirken Bereketli Hilal’in en doğusunda bulunan Zagros Dağlarında yaşamış olan insanların Anadolu ve Avrupa insanları ile genetik olarak bu kadar farklı olması şaşırtıcı bir sonuç. Çalışma bize, Avrupa’ya göçün düşünüldüğü kadar doğudan başlamadığını gösteriyor ve Zagros insanlarının daha önce tanımlanmamış bir Neolitik toplumu olduklarını söylüyor. Bu da tarımın Erken Neolitik’te birden fazla noktada, birbirlerinden bağımsız bir şekilde ortaya çıktığı fikrini destekliyor.
Kaynaklar
– “Early Neolithic genomes from the eastern Fertile Crescent”, Science, 14.07.2016, http://science.sciencemag.org/content/early/2016/07/13/science.aaf7943
– “Where Did Agriculture Begin? Oh Boy, It’s Complicated” , Rhitu Chatterjee / NPR, KPBS, 15.07.2016, http://www.kpbs.org/news/2016/jul/15/where-did-agriculture-begin-oh-boy-its-complicated/
– “The world’s first farmers were surprisingly diverse”, Ann Gibbons, Science, 14.07.2016, http://www.sciencemag.org/news/2016/07/worlds-first-farmers-were-surprisingly-diverse