Fotoğraf açıklaması: Dalgıç, bir amphorayı detaylı bir şekilde incelenmesi için kaldırma balonu aracılığıyla yüzeye yolluyor. © Vasilis Mentogianis.
Southampton Üniversitesi’nin (İngiltere) ortak yönetimiyle Yunanistan’ın Fourni Takımadaları’nda yürütülen araştırmalarda MÖ 1000’lerden 19. yüzyıla dek tarihlenen 23 adet yeni gemi batığı bulundu. Fourni Sualtı Araştırmaları ekibi daha önce aynı alanda 22 batık daha tespit etmişti. Yeni gelişmelerle birlikte son dokuz aydaki buluntu sayısı 45’e ulaştı. Yunan-Amerikan ortak girişimi olan proje, dünyanın en yoğun batık guruplarından birini içerebilecek Yunan anakarasının doğu kıyısında bulunan bir grup adanın çevresinde kümelenmiş durumda.
Southampton Üniversitesi’nden Peter Campbell ve Amerika tabanlı RPM Sualtı Kuruluşu, “Batıkların yoğunluğu ve henüz araştırılmamış olan bölümün genişliği göz önüne alındığında keşfedilmeyi bekleyen başka alanlar da olduğunu anladık. İlk iki sezonluk çalışmamızın devamının gelmesini bekliyoruz. Topladığımız veri antik dönem ticareti ve deniz yolculuğu hakkında önemli bilgiler sunmakta” şeklinde ortak bir açıklama yaptı.
2015 yılı Eylül ayında yapılan ilk çalışmanın devamı bu sene Haziran ve Temmuz aylarında gerçekleştirilmiş olup, öncelikli amaç takımadalardaki antik döneme, ortaçağ ve ortaçağ sonrasına ait batıkların tespitini ve belgelemesini yapmak.
Geç Arkaik-Erken Klasik döneme tarihlenen batık; Kos Adası’ndan Helenistik döneme tarihlenen amphoralar; üç adet Sinope amphorası; MS 3.- 4. yüzyıllara tarihlenen Afrika amphoraları ve Geç Roma dönemi sofra eşyaları geçtiğimiz araştırma sezonunun buluntularından bazıları.
Batık gemilerin tarihlenmesi ile Geç Arkaik dönemden (MÖ 525-480 civarı) yakın tarihe (1750-1850 civarı) dek uzanan bir zaman aralığı ortaya çıkmıştır. Batıklara ek olarak, tehlike anında gemilerden denize atılan çanak çömlekler ve çapalar da ele geçmiştir. Çapalardan Arkaik döneme tarihlenen bir örnek Ege Denizi’nde şimdiye dek bulunanların en büyüğü.
Yüzyıllar boyunca Fourni’ye uğrayan gemiler, Karadeniz ile Ege Denizi’ni Kıbrıs’a, Levant’a ve Mısır’a bağlaması sebebiyle Doğu Akdeniz ticari ağının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Batıkların bazılarında Kuzey Afrika, İspanya ve İtalya’dan bile mallar bulunmuştur.
Projenin bu kadar başarılı olmasında yerel halkla yapılan işbirliğine dikkat çekiliyor. Sahil boyunca 65 m derinliğe kadar tüple dalış gerektiren araştırmada, şimdiye kadar takımada kıyılarının yüzde 50’sinden azı keşfedilmiş olup, derin sular hâlâ dalgıçlarını bekliyor.
Peter Campbell, “Bir karşılaştırma yapmamız gerekirse, Akdeniz çevresindeki daha büyük adaların derinliklerinden şimdiye dek bilinen yalnızca üç veya dört batık olduğunu görürüz. ABD kısa bir süre önce Michigan Gölü’ndeki 875 m2’lik ulusal denizciliği koruma alanı kapsamında 39 adet batığı bünyesine aldı. Fourni’de yalnızca 17 m2’lik bir alanda 45 adet batık bulunması, keşiflerimizin önemini gösterir niteliktedir” diye belirtiyor.
Fourni, Samos (Sisam) ve İkarya Adalarının arasında kalan 13 ada ve adacıktan oluşan bir topluluk. Bu küçük adalar büyük yerleşimlerden ziyade, gemilerin demirlediği yerler olmaları açısından Ege Denizi için önem taşımıştır. Adalar topluluğu hem doğu ile batıyı bağlayan yol hem de Ege Denizi’ni Levant’a bağlayan kuzey-güney rotası üzerinde yer almaktadır.
Projenin 2018 yılında da devam edeceği öngörülüyor. Takımadaların sualtı kültür varlıklarının araştırılması tamamlandıktan sonra batıkların kazısı yapılacak.
Çeviren: Sevingül Bilgin
MSÜ Arkeoloji Böl. Doktora
Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2016/07/160714100408.htm