“Baculum” adı verilen penis kemiğinin evriminin incelendiği çalışmaya göre, insanların çiftleşme hızının altında, insanlarda bu kemiğin olmayışı yatıyor olabilir.
Görsel açıklaması: Farklı memelilerden baculum örnekleri. Bu kemiğin, uzunluğu ve varlığı bakımından o kadar çok varyasyonu mevcut ki, varolan en değişken kemik olarak addediliyor. Kaynak: KPA/Zuma/REX/Shutterstock
Maymunlarda bir parmak uzunluğundayken morslarda yaklaşık 60 cm uzunluğuna ulaşan bu kemiği, insanların tamamiyle kaybetmiş olması karşısında araştırmacılar şaşkın.
İlgili araştırmacıların “baculum” olarak adlandırdığı penis kemiği, bir evrim harikası. Dünyanın dört bir yanındaki memeli ve primatlarda görülebiliyor, uzunluğu geniş bir yelpazede değişirken bazı türlerde hiç bulunmayabiliyor. Bu yüzden de canlılarda varolan en değişken kemik olduğu söyleniyor.
Hayvanlar âlemindeki penis kemiklerinin sıra dışı uzunluk farkından yola çıkıp memeli ve primatlarda ortaya çıkışının izlerini sürerek biliminsanları baculumun nasıl evrildiğini incelemeye başladılar.
Araştırmalar sonucu memelilerde penis kemiğinin 95 milyon yıl önce geliştiği ve yaklaşık 50 milyon yıl önce ortaya çıkan ilk primatlarda da bulunduğu keşfedildi. O zamandan itibaren, baculum bazı hayvanlarda daha büyük bazılarında ise daha küçük hale evrildi. Örneğin, güdük kuyruklu makak olarak bilinen Macaca arctoides türü ortalama 10 kg olduğu halde cüssesine göre oldukça uzun, 5 cm’lik bir baculum’a sahip. Nispeten daha büyük olan beyaz gerdanlı mangabey maymunlarında ise bu uzunluk beş katına kadar çıkabiliyor.
Çalışmayı Londra Kolej Üniversitesi’nden Matilda Brindle ile birlikte yürütmüş olan Kit Opie, “uzun süreli cinsel ilişkiye” giren, yani cinsel birleşme sırasında dişiyi, diğer erkeklerden uzak tutma stratejisi olarak penetrasyonu üç dakikadan uzun sürdüren erkek hayvanlarda penis kemiğinin daha uzun olduğundan bahsediyor. Penisin kök kısmındansa ucunu gövdeye bağlayan baculum, uzun süreli cinsel ilişkiye giren erkeklere yapısal destek sağlıyor.
Şempanzelerdeki penis kemiğinin uzunluğuysa bir insanın el tırnağı kadar. Kemiğin küçüklüğü, erkek şempanzelerin çiftleşmek için ihtiyaç duydukları yedi saniyelik kısa süre ile orantılı. Gruplar halinde yaşayan şempazelerde dişiler, yavrularının diğer erkekler tarafından öldürülmemesi için grubun bütün erkekleriyle çiftleşiyor. “Her erkek, yavrunun kendisine ait olabileceğini düşünüyor; cinsel ilişkinin kısa sürmesi ise dişinin avantajına oluyor” diyor Opie.
Biliminsanları, insanlardaki penis kemiğinin 1,9 milyon yıl önce, Homo erectus zamanında tekeşlilik en yaygın üreme stratejisi haline geldiğinde yok olduğunu düşünüyorlar. Zira tekeşli bir ilişkide, aynı dişi için sırada bekleyen başka erkekler olmadığından penetrasyonun uzun sürmesi gerekmiyor; en azından teorik olarak.
“Baculumun o dönemde yok olduğunu düşünüyoruz, çünkü çiftleşme sisteminin değiştiği periyoda tekabül ediyor” diyor Opie. “Zaten halihazırda küçülmüş olan baculumun atalarımızın döneminde aldığı son darbe bu olabilir.” Çalışmanın detayları Proceedings of the Royal Society’de yayınlanmıştır.
“Eş bulmak için rekabet azaldıkça baculuma ihtiyaç duyma olasılığınız düşer” diye ekliyor Opie. “Düşünmek istediğimizin aksine, cinsel ilişki süremiz, sonrasında bir kemiğin faydalı olacağı üç dakikalık sınırın altında kalıyor.”