Ana Sayfa 155. Sayı Hamilelik kadınların beynini en az iki yıllığına yeniden şekillendiriyor

Hamilelik kadınların beynini en az iki yıllığına yeniden şekillendiriyor

242

Bu türden ilk çalışma, kadınların beyninin yapısının, ilk hamilelikleri sırasında en az iki yıl süreyle değiştiğini ortaya koydu. Özellikle, gri madde, sosyal sinyallere yanıt verme ve işlemeyle ilgili alanlarda küçülmekte. Bu yeni annenin, örneğin çevredeki tehditkâr insanları tespit etmesine ya da bebeğin ihtiyaçlarına yanıt vermesine izin veren beyin bölgelerinin daha verimli bir biçimde bağlantılı hale gelmesi anlamına gelir. Bu değişim, anne ister tüp bebek yöntemiyle, isterse tasarlanmış bir doğallık içinde hamile kalmış olsun, ortaya çıkıyor.

Çalışmanın başyazarı ve Hollanda’daki Leiden Üniversitesi’nden sinirbilimci Elseline Hoekzema, “‘Hamilelik beyninizi kaybetmenize yol açıyor’ gibi bir mesaj veriyor değiliz” diyor. Hoekzema 2 yaşında bir çocuk annesi ve aynı zamanda hamile. “Gri madde kaybı aynı zamanda uzmanlaşma ve yetkinleşme gibi yararlı bir süreci de temsil edebilir.”

Gebelik, hormona bağlı fizyolojik ve fiziksel değişikliklerin olduğu bir zamandır. Kan hacmi, hormon seviyesi, besinlerin emilimi ve diğer fizyolojik kapasiteler dramatik bir biçimde büyür. Hamile kadınlardan gelen anekdotsal raporlara göre, konsantrasyon zorluğu ya da unutkanlık gibi, çok da sağlıklı olmayan başka değişiklikler de görülür. Halbuki, hayvan çalışmaları, hamileliğin uyumsal değişikliklerle birlikte, uzun süreli anatomik beyin değişiklikleriyle ilintili olduğunu da göstermiştir. Örneğin kemirgen anneler, yiyecek aramakta çok daha iyi hale gelir. Ama bugüne dek, hamilelik sırasında insan beyninde oluşan değişikliklere ilişkin detaylı çalışmalar yapılmamıştı.

Hoekzama ve meslektaşları, İspanya’da, Barselona Özerk Üniversitesi’yle ortak çalışarak, daha önce çocuk sahibi olmamış 25 kadının beynini, hamileliklerinin öncesinde ve doğum yaptıktan 3 hafta sonrası ile birkaç ay geçene kadar olan süre arasında MRI tarama kullanarak araştırdılar. Aynı zamanda, aynı aralıklarla ilk kez baba olacak 19 erkeği, 17 çocuksuz erkeği ve çalışma sırasında hamile kalmayan 20 çocuksuz kadını da incelediler. Daha sonra, bilgisayar tabanlı analizlerle, gri madde hacmindeki değişiklikleri ölçtüler.

Nature Neoroscience’da yayımlanan bulgular, annelerde gri madde hacmindeki azalmayı yüksek tutarlılıkla gösteriyor; diğer gruplarda buna rastlanmadı. Değişiklikler, en çok diğer insanların yüz ve eylemlerinden niyetlerini ve isteklerini okumak gibi sosyal görevleri içeren beyin bölgelerinde oluştu. Hafızayla ilgili beyin bölgesi hipokampüs de hacim kaybetmişti. Dahası ekip, hamilelik sırasındaki gri madde hacmindeki değişikliklere dayanılarak, annelerin bebeklerine bağlılığının derecesini ölçen standart testteki skorlarının, önemli bir dereceye kadar tahmin edilebileceğini de buldu.
Araştırmacılar, annelerin beyinlerini MRI taramalarını kullanarak, kendi çocuklarının ve diğer çocukların fotoğraflarına bakarken de gerçek zamanlı olarak izledi. Hamilelik sırasında, sahip oldukları gri maddelerini kaybetmiş olan beyin bölgelerinin birçoğu, anneler diğer bebeklerin fotoğraflarından ziyade, kendi bebeklerine bakarken, en güçlü sinirsel aktiviteyle tepki verdi.

İki yıl sonra, 25 anneden yeniden hamile kalmamış 11’inde, tekrar MRI taraması yapıldı. Taramalar, hipokampüsteki hariç, gri madde kaybının sürdüğünü gösterdi; hipokampüste hacmin önemli bir kısmı yeniden kazanılmıştı. Değişiklikler öylesine tutarlı ki, bir bilgisayar algoritması, beyin taramalarını kullanarak yüzde 100 kesinlikle hamileliği öngörebiliyor.

Hoekzema, gri madde hacmindeki benzer bir azalmanın, nöral ağların çok daha verimli ve daha uzmanlaşmış fonksiyonlar için ince ayara uğradığı ergenlik sırasında da görüldüğüne dikkat çekiyor.

Çalışmada yer almayan kimi biliminsanları, araştırmanın sadece hamile insan beyninin anatomisindeki geniş çaplı değişimleri ilk kez göstermekle kalmadığına, aynı zamanda bu değişikliklerin iki yıl boyunca devam ettiğini de ortaya koyduğuna işaret ediyorlar.

Kanada Hamilton’daki McMaster Üniversitesi’nden evrimsel psikolog Mel Rutherford, çalışmanın çok önemli kapılar açtığını belirtiyor. Evlat edinmiş ailelerde ve çocuğunu evlatlık olarak vermiş annelerde yapılacak benzer çalışmaları görmekten çok hoşnut olacağını ekliyor. Bu, güncel çalışmanın kanıtını, bütün ailelerin bebeklerinin erken dönemlerinde deneyimledikleri stress ve uyku yoksunluğundan ayırır ve yalnızca hamilelikteki fiziksel değişim olgusundan kaynaklanıyor olduğunu güçlendirir. (Güncel çalışmada, bu strese rağmen, yeni babaların beyinleri değişmemişti.)

Nörobilimci ve 6 ve 9 yaşlarında iki çocuk annesi olann Abbe Macbeth, “Annelerin bir şeyleri unuttuğu hakkında birçok anekdotal aktarım vardır, ama bu kendi yavrularımızı beslemeyle ilgili olması gerekmeyen alanlarda ortaya çıkar” diyor. “Doğanın bizden odaklanmamızı istediği şey budur. Makale bunu gösteriyor” diye ekliyor.

KaynakScıence Mag
Önceki İçerikTheia çarpışması düşünülenden 60 milyon yıl erken gerçekleşmiş
Sonraki İçerikİnsan dokunuşunun özelliklerine sahip yeni robot
İÜ Eczacılık Fakültesi mezunu. Eczacı ve popüler bilim yayıncısı. Başta Bilim ve Ütopya ile Bilim ve Gelecek olmak üzere, #tarih, Roman Kahramanları, Papirüs, Aydınlık, Cumhuriyet Kitap Eki, Radikal Kitap Eki gibi dergilerde çok sayıda yazısı, söyleşisi ve çevirileri yayımlandı. "Savaş Emek Kitabı - Gel Ey Seher" adlı biyografik bir nehir söyleşi kitabı ve "Hayal Hızı Çetesi İnsanın Atasını Arıyor" adlı bir çocuk kitabı bulunuyor.