Ana Sayfa 160. Sayı Beyindeki bir bölge, belirsiz gelecekten duyulan korkuyla ilişkilendirildi

Beyindeki bir bölge, belirsiz gelecekten duyulan korkuyla ilişkilendirildi

739

Amerikan Psikologlar Derneği’nin yayımladığı çalışmada, beynin striatumolarak bilinen ve halihazırda yaygın kaygı bozukluğu ile ilişkisi olduğu tanımlanmış bölgesinin(1), gelecekle ilgili belirsizlik durumlarıyla baş etmekte zorlanan kişilerde, beklenmedik şekilde daha geniş bir alan kapladığı belirtildi.

Dartmouth Üniversitesi’nden konuyla ilgili araştırmayı yapan Justin Kim’e göre, gelecekteki belirsizlikleri tehdit olarak görme, yaygın kaygı bozukluğu sorununun merkezini oluşturmaktadır. Çalışma, bireyin beyninde, belirli bir bölgedeki gri madde hacminin, bu sorunlarla baş edebilme kapasitesiyle doğrudan ilişkisi bulunabileceğini göstermiştir. Makale APA Emotion Dergisi’nde yayımlanmıştır.

Çalışmada, 61 öğrencinin MRI görüntüleri değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede, bireylere, gelecekteki olumsuz olayların yaratabileceği belirsizlikle mücadele edebilme kapasitelerini ölçecek şekilde düzenlenmiş bir anket doldurtulmuştur. Kim ve arkadaşları, MRI sonuçlarını analiz ederek bunları belirsizliğe toleranssızlık skorlarıyla karşılaştırdıklarında, toleranssızlıkla beyin striatum bölgesinin hacminin belirgin şekilde ilişkili olduğunu belirledir. Belirsizlikle ilgili sorun yaşayanlarda, beyinlerinin diğer bölgelerinde izlenmeyen, sadece striatuma özgü bir genişlik tespit ettiler.

Özellikle OKB (obsesif kompülsif bozukluk) ve yaygın kaygı bozukluğu yaşayan hastalara odaklanmış önceki çalışmalarda, bu kişilerin beyinlerinde artmış gri madde hacmi belirlenmişti. Bu çalışmayla ise, tanıyla belirsizlik toleranssızlığı arasında doğrudan bir ilişki olduğu kesinleşmiş oldu.

Bulgular ayrıca, sağlıklı bireylerde de, artmış striatal hacimle belirsizliğe karşı toleranssızlık arasında doğrudan bağlantı olabileceğini, ancak bunun her zaman OKB ya da yaygın kaygı bozukluğuna yol açmayabileceğini de göstermiş oldu.

Striatumun motor fonksiyonlardaki başlıca rolü daha önceden de bilinmekteydi. Hayvan çalışmaları bu bölgenin, yeni bir görevi öğrenirken belirli bir davranışın sonucunda bir ödüle ulaşılıp ulaşılamayacağının öngörülebilmesinde de önemli rol oynadığını göstermişti. Başka bir deyişle, striatum bölgesi, ödül davranışını, önemsizden önemliye doğru derecelendirerek bir öngörü kodlaması yaratabiliyordu. Kim’e göre elde edilen veriler, öngörülebilirliğin önemli bir bileşeni olan belirsizliğe dayanıklılık ya da dayanıksızlığın biyolojik bir işaretleyicisi olabileceğini göstermektedir.

Yine Kim’e göre, sağlıklı bireylerden gelen veriler değerlendirildiğinde, genç erişkin bireylerin striatum hacmine bakılıp ilerde yaygın kaygı bozukluğu ya da OKB’ye yakalanıp yakalanmayacakları belirlenebilecektir. Ancak bu konu hâlâ belirsizliğini koruyor. Daha önemlisi bu bulgular, sözü geçen hastalıkların belirgin semptomlarının tedavisinde ve tedavi sürecinin izlenmesinde, beyin striatum hacmini monitörize ederek takip şansı yaratacaktır.

Dipnot

1) Stratium: Kaudat ve lentiform çekirdeklerin, miyelinli liflerin ince lifcikleri nedeniyle kesitinde çizgili görüntü verdiği beyin düğümü. Her beyin yarıküresinin tabanında bulunan nöron ve sinir liflerinden oluşan korteksin altındaki büyük küme.

KaynakScıence Daıly
Önceki İçerikHamamböceklerinin de kişilikleri var!
Sonraki İçerikGenomun işlevsel açıdan önemli kısımlarını hesaplayan yöntem