Ana Sayfa Astronomi Mars yüzeyi mikrobiyal yaşam için fazla toksik olabilir

Mars yüzeyi mikrobiyal yaşam için fazla toksik olabilir

986
Mars yüzeyindeki Bonneville Krateri (NASA/JPL/Cornell Üniversitesi) Marsta yaşam umudu geçtiğimiz günlerde bir sarsıntı daha yaşadı. The Guardian gazetesinden Ian Sample’ın haberine göre, yeni çalışmalar morötesi ışınlarının, Mars’ın yüzeyinde çok yaygın bulunan perklorat isimli kimyasal bileşikle birlikte bakteriler için ölümcül bir ortam oluşturduğuna işaret ediyor.

Mars yüzeyindeki perklorat bileşiği, morötesi ışınlarıyla birlikte Mars yüzeyini bakteriler için ölümcül bir hale getiriyor olabilir.

Mars’ta perkloratın varlığı yeni bir bilgi değil. Time dergisinden Jeffrey Kluger’in belittiği gibi Viking 1 ve 2 uzayaraçları daha 1976 yılında Mars’ın yüzeyine iniş yaptıklarında perkloratın varlığını tespit etmişlerdi. O zamandan bu yana diğer uzayaraçları da bu bileşiğin varlığını doğruladı. 2009 yılında Phoenix aracı Mars yüzeyinden topladığı toprağın binde 4 ila 6’sının perklorattan oluştuğunu tespit etti.

Klorin ve oksijenden meydana gelen perklorat insanlar için zehirli olmasına rağmen, mikropların genellikle hoşlandığı bir bileşiktir. Bu nedenle araştırmacılar perkloratın Mars yüzeyindeki olası bakteriyel yaşamı destekleyebileceği konusunda umutlulardı. Kluger’in haberine göre, Dünya üzerinde yaşayan bazı bakteriler perklorattan doğal bir enerji kaynağı olarak faydalanıyor. Bileşik aynı zamanda donmuş suyun erime noktasını düşürerek kızıl gezegende sıvı formda su bulunma ihtimalini de arttırıyor.

Fakat Scientic Reports dergisinde yayınmlanan son çalışma, morötesi ışınların varlığında perkloratın mikrop dostu olmadığını ortaya koyuyor. Mars’ın ince atmosferi gezegenin yüzeyini morötesi radyasyon banyosuna açık hale getiriyor. Popular Science dergisinden Sarah Fecht’in belittiği gibi, ısı arttıkça perklorat gibi klorin bazlı moleküller yaşayan hücrelerde ağır hasara yol açıyor.

Edinburg Üniversitesi’nden araştırmacılar perkloratın olası bir Marslı bakteriye ne derece zarar verebileceğini görmek istediler. Bu amaçla, Dünya’da yaygın bulunan bir bakteri türü olan Bacillus subtilis örneklerinin bulunduğu tüpleri Mars yüzeyindekine benzer koşullara maruz bıraktılar. Çalışmaya düşük sıcaklık ve düşük oksijen ortamında bulunan perklorat bileşiğiyle başladılar. Fecht bakterilerin bu koşullarda ancak 1 saate kadar hayatta kalabildiğini belirtiyor. Fakat test tüpü morötesi ışınlarına maruz bırakıldığında 30 saniye içerisinde tamamen sterilize edilmiş duruma geliyor. Buna ek olarak, araştırmacılar Mars toprağının diğer iki yaygın bileşeni olan demiroksit ve hidrojenin radyasyona maruz kalmış perklorat ile etkileşime girerek toprağı bakteriler için tehlikeli hale getirdiğini buldular.

Washington State Üniversitesi’nden astrobiyolog Dirk Schulze-Makuch konuyla ilgili olarak, “Mars yüzerindeki olası yaşamın hayatta kalabilmek için inanılmaz zor zamanlardan geçmesi gerektiğini zaten biliyorduk; yapılan çalışma bunu deneysel olarak onaylamış oldu” diyor.

Diğer yandan, bu çalışma Mars’ta bakteriyel yaşamın var olma olasılığını tamamen göz ardı ediyor da değil. Makalenin yazarlarından Jennifer Wadsworth, “Geçmişteki yaşam için bir şey diyemem” diyor. “Bununla günümüzde Mars’ta yaşam olabileceği ihtimali -de- göz ardı edilmiyor, fakat bulgular yaşam için bakmamız gereken yerin muhtemelen toprağın altında, yüzeydeki azılı radyasyon ortamından korunmuş bölgeler olduğunu işaret ediyor” diyor. Sample’ın belirttiğine göre 2020 yılında fırlatılması planlanan ExoMars aracı olası bakterileri aramak için Mars toprağını yaklaşık 12 fit (~3,7 metre) kazarak bu fikri test edecek.

Bütün bunlara rağmen yüzey mikropları için tüm umutlar tükenmiş değil. Kluger’in belirttiğine göre, araştırmacılar düşük sıcaklıkların bakteriler için bir miktar koruma sağladığını da keşfetti. Ve Mars’ın ortalama sıcaklığı oldukça düşük, -55oC. Ayrıca, perklorat yüzeye homojen bir şekilde dağılmış değil. Bu demek oluyor ki yüzeyde yaşamın barınabileceği adacıklar olabilir.

Diğer bir olasılık ise olası Marslı bakterilerin Bacillus subtilis’e göre çok daha güçlü olabileceği. Araştırmacılar Dünya üzerinde her türden ekstrem koşullara (örneğin yüksek basınç ve sıcaklık ortamları, asidik, susuz ortamlar ve hatta kayaların içi) karşı hayatta kalma başarısı gösterebilen aşırı direngen (extremophile) organizmalar buldular. “Yaşam ekstrem ortamlarda hayatta kalabilir” diyor Wadsworth ve ekliyor, “Bizim test ettiğimiz bakteri modeli aşırı direngen tipte değildi, böylece daha güçlü yaşam formlarının hayatta kalmanın bir yolunu bulup bulamayacağı sormaya değmeyecek bir soru değil.”

KaynakSmıth Sonıan Mag
Önceki İçerikİyi bir yaşlılıkta zihnin önemli bir rolü var
Sonraki İçerikKöpekler ve insanların sosyal davranışları aynı genetik temele dayanıyor olabilir