Ana Sayfa Astronomi Dünyada “kıyametlerden” kurtulacak tek tür tardigrat olabilir

Dünyada “kıyametlerden” kurtulacak tek tür tardigrat olabilir

1218

Oxford ve Harvard Üniversitelerinin ortak çalışmasına göre, dünyanın en dirençli türü olan, suayısı olarak da bilinen sekiz bacaklı bir mikro hayvan tardigrat, Güneş ölünceye kadar hayatta kalacak gibi görünüyor. dir.

Scientific Reports’ta yayımlanan yeni araştırma, bu küçük canlıların, tüm olası astrofizik felaketlerden kaynaklanacak yok olma riskini atlatıp, insan ırkından çok daha uzun süre, en az 10 milyar yıl boyunca var olacağını gösterdi.

Astrofiziksel bir olayın insan hayatı üzerindeki yok edici etkisi çok çalışılmasına rağmen, tardigratların ve gezegendeki hayatın devamına etkileri üzerine çok az yayın yapılmıştır.

Araştırma, Güneş parlamaya devam ettiği sürece Dünya’da yaşamın var olacağını işaret ediyor. Ayrıca, hayat bir kez ortaya çıkarsa, şaşırtıcı derecede dirençli olacağına ve diğer gezegenlerde yaşam olasılığına yol açabileceğine de dikkat çekiyor.

Tardigratlar yeryüzündeki en sağlam, en esnek yaşam şekli olup, yiyecek veya su olmadan 30 yıla kadar hayatta kalabilirler ve 150 oC derecelere çıkan hava sıcaklıklarına ve hatta derin denizlere ve dondurucu uzay boşluğuna bile dayanabilirler. Suda yaşayan bu mikro hayvan 60 yıla kadar yaşayabilir ve en iyi mikroskop altında görülebilir olup, maksimum 0,5 mm’lik bir büyüklüğe sahiptir. Oxford Üniversitesi’nden ve Harvard Üniversitesi’nden araştırmacılar bu canlının, muhtemelen dünyanın okyanuslarını kaynatmaya yetecek kadar güçlü olamayacak bir asteroit çarpması gibi astrofizik felaketleri atlatabileceğini keşfettiler.

Araştırmanın bir parçası olarak üç olası olay göz önüne alındı: Büyük asteroid etkisi ve süpernova şeklindeki yıldız patlamaları veya gama ışını patlamaları.

Asteroidler

Okyanusların kaynamasına yol açmaya yetecek miktarda kütleye sahip (2×1018 kg) sadece bir düzine bilinen asteroit ve cüce gezegen vardır; bunlar arasında Vesta (2×1020 kg) ve Pluto (1022 kg) bulunur, ancak bu gökcisimlerinin hiçbiri Dünya’nın yörüngesiyle kesişmeyecek ve tardigratlara tehdit oluşturmayacaktır.

Süpernova

Okyanusların kaynaması için patlayan bir yıldızın 0,14 ışık yılı uzaklıkta olması gerekir. Güneş’e en yakın yıldız dört ışık yılı uzaklıktadır ve Güneş’in yaşamı boyunca, Dünya üzerindeki yaşamın her biçimini öldürebilecek yakın tarihli bir patlama olasılığı ihmal edilebilir derecede düşüktür.

Gama ışını patlamaları

Gama ışını patlamaları süpernovadan daha parlak ve nadirdir. Pek çok süpernova gibi, gama ışını patlamalarının da dünya için yaşanabilecek bir tehdit olarak değerlendirilebilmesi çok uzak ihtimaldir. Dünyanın okyanuslarını kaynatabilmesi için, patlamanın en fazla 40 ışık yılı uzaklıkta olması gerekir ve bu kadar yakın bir patlama ihtimali yine düşüktür.

Oxford Üniversitesi Fizik Bölümü’nde doktora sonrası araştırma görevlisi ve çalışmanın ortak yazarı olan Dr. Rafael Alves Batista şöyle diyor: “Bizi koruyan teknolojimiz olmaksızın türümüz çok hassastır. İnsan türü, ortamdaki ufak değişikliklerden bile önemli derecede etkilenir. Yeryüzünde çok daha dirençli türler var. İnsanlar gittikten sonra bu gezegendeki hayat uzun süre devam edebilir. Tardigratlar Dünya’nın sonu geldiğinde yaşayabilir. Evrenin başka yerlerinde başka dayanıklı tür örnekleri olması da mümkündür. Bu bağlamda Mars’ta ve genel olarak Güneş Sistemi’nin başka bölgelerinde yaşam aramak için gerçek bir nedenimiz var. Tardigratlar dünyanın en dirençli türüyse, kim bilir orada neler vardır.”

Oxford Üniversitesi Fizik Bölümü’nde doktora sonrası araştırma görevlisi ve gene çalışmanın ortak yazarı olan Dr. David Sloan da şöyle diyor: “Önceki çalışmaların birçoğu, dünyadaki insan ırkını yok edebilecek süpernovalar gibi, astrofiziksel ‘kıyamet’ senaryolarına odaklandı. Bizim çalışmamız bunun yerine en dirençli tür olan targidrata odaklandı. Şimdilerde, astronomide, dış gezegenleri gördüğümüz ve yakında spektroskopi yapmayı, yaşam izlerini bulmayı umduğumuz aşamalara girerken, bu en dirençli hayatın ne kadar kırılgan olabileceğini araştırmalıyız. Bizim için sürpriz olan şu ki, yakınlardaki süpernovalar veya büyük asteroid etkileri insanlar için felaket yaratabilecek olmasına rağmen, tardigratları etkilemeyeceklerini bulduk. Dolayısıyla bir kere harekete geçtiğinde yaşamın ortadan kalkması zor gibi görünüyor. Çok sayıda tür, hatta bütün cinsin nesli yok olabilir, ancak bir bütün olarak yaşam devam edecek.”

Genel olarak yaşamın esnekliğini vurgulayan bu araştırma, Güneş Sistemi içerisindeki ve dışındaki, Dünya’nın ötesindeki yaşam alanını da genişletiyor. Harvard Üniversitesi Astronomi Bölümü Başkanı ve çalışmanın ortak yazarı Prof. Abraham Loeb şöyle diyor: “‘Yaşanılabilir bir gezegenden yaşam biçimlerinin her türlüsünü ortadan kaldırmak zordur. Mars’ın geçmişi, bir zamanlar aşırı koşullar altında olsa da, yaşamı destekleyebilecek bir atmosfere sahip olduğunu gösteriyor. Bu şartlar altında, radyasyona ve sıcaklığa karşı tardigratla benzer toleranslara sahip olan organizmalar uzun süre yüzeyin altında hayatta kalmış olabilir. Europa ve Enceladus üzerinde var olduğuna inanılan yüzey altı okyanuslarında, tardigratların bulunduğu yeryüzünün derin okyanuslarına benzer bir şekilde, ışıktan uzak bir ortamda ısı sağlayan volkanik menfezler bulunmakta. Bu tür yerlerde ekstremofillerin (olağanüstü çevre koşullarında yaşayabilen organizmaların) keşfi, diğer yıldızların etrafındaki gezegenlerde yaşam şartlarının çeşitliliğini belirgin olarak bir adım ileriye taşıyacaktır.”

KaynakScıence Daıly
Önceki İçerikFacebook’un yapay zekâ robotları kendi ürettikleri dil aracılığıyla iletişim kurabildi!
Sonraki İçerikYüzyıldır erkek olduğu düşünülen Viking savaşçısı kadın çıktı!
MEB Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Çalışma Alanları: Türkoloji, Arkeoloji, Tarih, Antropoloji, Felsefe