Yüzlerce araştırmacıyla yapılan çalışma, erkek biliminsanlarının, kadınlara kıyasla yayınladıkları çalışmaları paylaşmaya daha açık olduğunu gösterdi; ancak sadece diğer erkeklerle.
Viyana Üniversitesi’nde bilişsel biyolog Jorg Massen, insanların işbirliğine yatkın türler olduğunun düşünüldüğünü, ancak bu varsayımı destekleyen kanıtların çoğunun bilgisayar tabanlı işbirliği çalışmaları gibi yapay durumlardan geldiğini belirtiyor. Massen insanların sosyalliğini günlük durumlarda test etmek istediğini ve bu nedenle kendi çalışma alanı olan psikolojiyi seçtiğini söylüyor.
Massen ve çalışma arkadaşları, psikologlar arasındaki işbirliğini araştırmak için 300 araştırmacıya ulaştı ve bir meta analizde kullanmak istediklerini söyleyerek, onlardan son makalelerinden birini ya da verilerini paylaşmalarını istedi. Sonuçlar Scientific Reports dergisinde yayımlandı. Genelde iletişime geçilen biliminsanları işbirliği yapmaya oldukça yatkındı; yaklaşık yüzde 80’i makalesini ve yüzde 60’ı verilerini paylaşmaya istekliydi. Massen insanların rekabetçi bir alanda bile yardımsever olmasının kendisini şaşırttığını belirtiyor.
Daha beklenmedik olan ise, yardım talebine cevap vermede ciddi cinsiyet farklılığının olmasıydı. Erkekler paylaşmaya daha açıktı, ancak sadece diğer erkeklerle. Erkek erkeğe yapılan talebin gerçekleşmesi, diğer tüm cinsiyet kombinasyonlarından yüzde 15 daha olasıydı. Massen ve çalışma arkadaşları, erkek akademisyenler arasında, arkadaşlıkta olduğu gibi birbirlerini destekledikleri bir ilişkinin olduğunu ve durumun bir açıklamasının bu ilişki olabileceğini söylüyor. Aynı zamanda bu durumun evrimsel kökleri olabileceğini ve erkeklerin grup içindeki diğer erkeklerle, düşman saldırılarına karşı bölgelerini koruyabilmek için güçlü bağlar oluşturduğunu iddia eden erkek savaşçı hipotezi fikrine işaret ettiğini de ekliyorlar.
Van Vugt, cinsiyetler arasındaki böylesi farklılıkların psikolojik araştırmalar dışında profesyonel ilişkileri de etkileyebileceğini söylüyor. İş, politika, hukuk, ekonomi gibi yabancılarla takım çalışmasını içeren herhangi bir pozisyonun erkeklerin seçilmesiyle sonlanabileceğini ekliyor. Kadınlar başkalarıyla işbirliği yaparken daha dikkatli olma eğilimindeyken, erkekler daha çok ortak arar.
Kültürel etmenleri de kapsayan birçok faktör, iş hayatındaki cinsiyet önyargısına katkı sağlıyor. Massen bilim ve diğer birçok meslek dalında kadınlara karşı ayrımcılık yapıldığının çok açık olduğunu söylüyor. Ancak işbirliği ve yardım konusundaki farklılıklar hakkında farkındalığın artmasının, hem erkekleri hem de kadınları kendi davranışlarını değerlendirmeye ve değiştirmeye teşvik edebileceğini de belirtiyor.