Monarşilerle zengin tarihi, sanayisi ve kültürüyle İngiltere, geçmişinde az bilinen bir hikâyeyi saklıyor. Bu hikâye, insanların İngiltere’ye nasıl geldiğini ve hızlı bir biçimde değişen çevrede hayatta kalma mücadelesi verdiklerini anlatmakta olan, yaklaşık bir milyon yıl önce başlayan bir hikâyedir. İngiltere’nin benzersiz konumu – Atlantik ve kıta Avrupası arasında – en uç iklimsel koşulları deneyimlediğini bize söyler. Geçen milyarlarca yıl içersinde iklimi, ılık Akdeniz iklimine benzeyen iklim koşullarından uzun zaman boyunca karanın çoğunu kaplayan geniş buz tabakalarının ortaya çıkmasına neden olan aşırı soğuklara tanık oldu.
Yeryüzü şekilleri, su ve buzla şekillendirilen kıyı boyları ve nehirlere göre değişti. Her ne kadar İngiltere’deki yerleşimciler buna uyum sağlamak zorunda olsalar da, bazen tam anlamıyla tamamen yok oldular.
Antik İngiltere’de insanlar
İngiltere Antik İnsan Yerleşimi (İAİY) projesi gibi araştırmalar bu yönde yeni bakış açıları kazandırdı. Müze (Ulusal Tarih Müzesi, İngiltere) ve diğer araştırma enstitüleri arasındaki bu on üç yıllık disiplinlerarası işbirliği, ilk Britanyalılar ve içinde yaşadıkları dünya hakkında tüm bildiklerimizi değiştirdi.
Müzenin insan kökenleri uzmanı ve İAİY müdürü Prof. Chris Stringer şöyle diyor; “İngiltere’nin en erken yerleşimcileri tarafından bırakılan izler kara boyunca dağılmış. Hayvan ve bitki fosillerinden, araçlardan ve diğer avadanlıklardan bir araya getirdiğimiz kanıtlarla, bu erken Britanyalıları ve yüzleştikleri koşulların oldukça detaylı bir resmini çıkarabildik. Araştırmamız, insanların çevredeki sıra dışı değişikliklerce tekrar tekrar dışına sürüklendiği gibi, en az 10 ayrı yerleşim dalgası olduğunu açığa çıkardı.”
Hangi insan türü İngiltere’ye geldi?
En az dört insan türü İngiltere’de yerleşmeye çalıştı. Bunlar kimlerdi?
Öncüler
İngiltere’ye yerleşim için ilk gelen insanların kimliği hala bir gizem. Hiçbir insan kalıntısı bulunamadı fakat Norlfok’taki Happisbur’da ve Suffol’taki Pakefield’da 950 bin ve 700 bin yıl önce insan varlığını ortaya çıkaran taş aletler keşfedildi. Hatta bilim insanları, bir ırmak ağızındaki çamur tabakası boyunca yürümüş, bu insanlardan küçük bir grubun ayak izlerini dahi keşfetti.
Buluntuların yaşı bunların, şimdiye kadar sadece İspanya’da bulunan, Homo Antcessor’lar tarafından yapılmış olabileceklerini akla getiriyor.
Onlar her kimdilerse, bugünden daha soğuk sıcaklıklarda hayatta kalmayı başarabildiler. En erken kanıt, Happisburgh’un günümüz güney İskandinavya’sı gibi olduğu bir zamana tekabül etmektedir.
Soğuklara, kuzey çam ormanlarına yakın yaşayan bu erken öncüler için hayat zordu. Yenebilen birkaç bitki vardı, kışlar sertti ve şimdi soyları tükenmiş olan (Pachycrocuta brevirostris), sırtlanlar sinsice geziniyordu – muhtemelen şimdikinden daha büyüklerdi.
Thames nehrinin taşkın ovası, mamutlar, geyik ve atlar dâhil olmak üzere geniş bir havan çeşitliliğini de destekliyordu. Happisburgh’daki insanlar bundan (leş yiyicilikle) faydalandılar ve belki de bu hayvanları avladılar.
Karşılaştırılırsa, Pakefield’in 700 yüz bin yıl önceki yerleşimcileri Akdeniz iklimine benzer şartların ve hayvan ve bitki bolluğunun keyfini sürmüş olmalıydılar.
Homo Heidelbergensis
Bu uzun ve etkileyici insan türü İngiltere’de ilk kez fosil kanıtları bulunandır: Bir ayak kemiği ve iki diş Batı Sussex’teki Boxgrove’da bulundu.
500 bin yıl önce burada yaşayan insanlar büyük hayvanları parçalamada beceriklilerdi ve arkalarında çokça at, geyik ve gergedan kemikleri bıraktılar. Bu, onların grup gibi avlanırken, planlama ve işbirliği yapabildiklerini düşündürtüyor.
Bu insanlar, geniş kaş kemerleriyle ve ilişkili olarak büyük beyinleriyle, güçlü ve kaslılardı. Aletlerini hassasiyetle şekillendirdiler. El baltaları ve diğer aletleri İngiltere boyunca birçok yerde bulundu.
Mikroskobik analizler, kurtların ve sırtlanların kemirme izlerinin altında, bu alet izlerini ortaya çıkardı. Muhtemelen Boxgrove’daki insanlar hayvan cesetlerini leş yiyici etçillerden korurken aynı zamanda onları parçalamak zorundaydılar.
Boxgrove’da insanların yaşamasının üzerinden çok geçmeden iklimin durumu kötüleşti. İngiltere’deki insan izleri zayıflamaya ve yok olmaya başladı.
Milyon yıllar boyunca İngiltere’de yaşanan buz devirleri içinde, 450 bin yıl önceki – Anglian buzullanması olarak bilinir – en çetiniydi. İngiltere’de insan varlığı imkânsız hale geldi. İnsanların yokluğu binlerce yıl boyunca devam etti.
Neanderthaller – Homo neanderthalensis
Kent – Swescome’daki genç bir kadının kafatasının bulunuşu sayesinde biliyoruz ki erken Neanderthaller 400 bin yıl önce İngiltere’de vardı. O zamandan 50 bin yıl önceye ve belki daha geç zamanlarda birçok kez İngiltere’ye geri döndüler.
Bu süreç boyunca iklim sıcak ve soğuk arasında düzenli olarak değişti ve Neanderthaller uyum sağlamayı ve doğal kaynakları kullanmayı öğrenerek hayatta kaldılar, ne ki İngiltere’den, iklim özellikle çetin ve yiyecek kıt olduğunda, birkaç kez geri sürüldüler.
Şüphesiz Neanderthaller zeki ve yenilikçi alet yapıcılardı. Avlarında bulunan yaralar bize onların cesur ve yetenekli avcılar olduklarını anlatıyor.
Neanderthaller muhtemelen tarih öncesi İngiltere’nin geniş düzlükleri boyunca, mamutlar gibi büyük hayvan sürülerini mevsimlik avlanma bölgelerine doğru takip ediyorlardı.
Bir çöl ada
180 bin ve 60 bin yıl önceki zaman aralığı için, İngiltere’de insan kalıntıları yahut aletler bulunamadı, ne ki Neanderthallerin Avrupa’nın başka yerlerinde tutunduğunu biliyoruz.
Başlangıçta, bu kadar uzak kuzey için çok soğuktu. Akabinde, sıcaklıklar arttığında, deniz seviyesi de yükseldi. İngiltere’nin, Neanderthallerin geri dönebilmesinden önce anakarayla bağlantısı kesildi.
Müze araştırmacısı Silvia Bello açıklıyor, “Kanıt yokluğu elbette ki yokluğun kanıtı değildir. Fakat arkeologlar 150 yıldan fazla kazı yapıyorlar ve bu süre zarfında insanlar için bir kanıt yok. Ne aletler, ne insanlar, ne (av) parçalamadan kesikler – iz yok.”
Neanderthaller sonunda Doggerland – şimdi Kuzey denizi altındaki bir kara parçası – üzerinden İngiltere’ye geri döndüler.
Büyük çayır düzlükleri kürklü mamut, kürklü gergedan ve ren geyikleriyle beraber yırtıcı kurtlar ve sırtlanları besliyordu.
Stepleri geçmeyi göze alan Neanderthaller, ortalama -10 derecelik acı kış sıcaklıklarıyla, kötü şartlarla yüzleştiler.
Ağaç yokluğu, yakıt için ve taş aletlerinin sapları için odun kıtlığı yeni zorluklar getirdi.
Modern insanlar, Homo sapiensler
Kendi türümüz, İngiltere’ye nispeten yeni gelenlerden. En erken doğrudan kanıt, Devon – Kent Mağarası’nda bulunan bir çene parçası. Bilimsel analizler en az 40 bin yaşında olduğunu tahmin ediyor.
Binlerce yıl boyunca İngiltere’deki modern insan varlığı kısa ve düzensizdi. Yaklaşık 12 bin yıl öncesinden itibaren düzenli oldu.
İngiltere’de beliren modern insanlar hayli uyumlu avcı-toplayıcılardı. Yenilikçi yetenekleri kendilerinden önceki tüm türlerden farklıydı. Daha geniş gruplar halinde yaşadılar, daha yaygın sosyal ilişkileri vardı ve daha geniş mesafelerde hareket ettiler.
Bu genişlemiş etkileşim, öykülerin ve bilginin paylaşımının yanı sıra yeni fikirlerin yayılmasına yol açtı.
Modern insanlar yaratıcılıkları ve zengin kültürleriyle dikkat çekiyor. Görece kısa bir zaman içinde, geniş bir alet çeşitliliği geliştirdiler, taş yerine daha hafif kemik ve fildişi kullandılar. Yontarak, boyayarak ve heykeller yaparak kendi dünyalarının sanatsal sunumlarını yarattılar.
Elde ettikleri çakmaktaşlarının bulunduğu yerden çok uzaklara atılması, gösteriyor ki kendilerinden önce Neanderthallerin yaptığından çok daha geniş düzeylerde, kara boyunca hareket ediyorlardı. Bu modern insanların çok daha kapsamlı kaynakları keşfetmesini sağladı.
Bu, neden Neanderthaller yapamazken modern insanların çetin zamanlarda hayatta kalabildiklerini açıklamaya yardımcı olabilir.