Ana Sayfa Bilim Gündemi Yalnızlık, beyne iyi gelmiyor

Yalnızlık, beyne iyi gelmiyor

3176

Topluluklarından çıkarılarak tek başına bırakılan farelerin beyinlerinde hasar işaretleri belirlendi.

1 aylık yalnızlıktan sonra farelerin özel beyin bölgelerindeki sinir hücrelerinde küçülme tespit edildi. Devamında gelen beyin değişikliklerini ise 4 Kasım 2018’de yapılan ve her yıl tekrarlanan Nörobilim Toplantısı’nda çalışmayı yapan ekip açıkladı.

Benzer değişikliklerin insanlarda da olup olmadığına dair bilgimiz henüz yok. Ama eğer oluyorsa, ABD’de yalnız yaşayan ve hatta yüzlerce merkezde bir oda arkadaşıyla birlikte kalıp yine de izole edilmiş olan binlerce kişinin sağlığı ile ilgili yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulacak gibi görünüyor.

Ann Arbor Michigan Üniversitesi’nde çalışan nörobiyolog Huda Akil’e göre, son zamanlarda beyin sağlığı ile ilgili yapılan tüm araştırmalar ve en son kendi çalışmaları, sosyal türlerde izolasyonun beyin hasarına neden olduğunu gösteriyor. Akil’e göre beyinde temel mimarinin değiştiği şüphe götürmemektedir.

Filadelfiya Thomas Jefferson Üniversitesi’nden nörobiyolog Richard Smeyne ve arkadaşları çalışmalarında, farklı kuşaklardan büyük bir fare topluluğunu oyuncaklar, labirentler ve tırmanacak eşyanın olduğu büyük bir alanla çevrelediler. Bazı hayvanlar ergenliğe ulaştığında onları bu çevreden ayırarak ayakkabı kutusu büyüklüğünde bir alana yalnız olarak bıraktılar.

Karmaşık bir çevresel ortamdan aniden alınarak izole edilen farelerde beyin değişikliği görüldü. 1 aylık izolasyondan sonra tüm sinir hücreleri ve nöronlarda yüzde 20’ye ulaşan bir küçülme tespit edildi. Bu değişiklik 3 aylık izolasyondan sonra daha net biçimde izlendi ve kaydedildi.

Mesajı almak: Yeşil olarak görünen sinir hücreleri “dentritik uzantı” tabir edilen ve küçük mesajları alıp iletmekten sorumlu birleşke alanlarıdır. Yeni çalışmada, 1 aylık izolasyondan sonra bu uzantıların fazlalaştığı belirlendi. Ancak izolasyon devam ettikçe bu artış ortadan kayboldu.

Araştırmada, sürpriz bir şekilde, farelerin nöral bağlantıyı sağlayan beyin bölgelerindeki “dentritik uzantı”ların yoğunluğunda artış gözlemlendi. Bu adeta “kendini koruma” hareketi, ilk başta olumlu bir değişiklik işareti olarak değerlendirilebilirdi.

Ancak 3 ay sonra bu artış neredeyse temel düzeye doğru hızla geri döndü. Anlaşılan beyin, izolasyon devamlılığı ile yüzleşince kendini koruyamıyordu. Kendini iyileştirmeye çalışıyor ancak başaramıyor ve arkasından çalışmada izlenen değişiklikler gözleniyordu.

Çalışmada başka kaygı verici değişimlere de rastlandı. Bunlar arasında; nöral büyümeyi teşvik eden BDNF proteininde azalma, stres hormonu olarak bilinen kortizol düzeylerinde değişiklik sayılabilir. Toplulukla yaşayan farelerle kıyaslanınca izole edilmişlerde aynı zamanda daha fazla nöronal DNA hasarı belirlendi.

Araştırmacılar bu çalışmada bilgi alımından sorumlu duyusal korteks ve hareket kontrolümüzü sağlayan motor korteksi incelediler. Beynin diğer bölümlerinin benzer değişikliklere uğrayıp uğramadığı henüz bilinmiyor.

Bilinmeyen bir diğer parametre ise bu değişikliklerin fare davranışlarını ne şekilde etkilediği. İnsanlara uzun süreli izolasyonun, depresyon, kaygı bozukluğu ve psikoz gibi sağlık sorunlarına yol açtığı biliniyor. Ayrıca beyin gücü de etkileniyor. İzole edilen bireylerde sorun çözme, hafıza ve yön bulma sorunları sıkça yaşanıyor.

Smeyne ve ekibi araştırmayı sürdürerek, oluşan nöronal firenin davranışlar ve düşünebilme üzerine ne tür etkileri olduğunu izlemeye çalışacak. Ekip ayrıca bu değişimlerin geri dönüşümü olup olmadığını da merak ediyor. Temel soru: Ne zaman geri dönüşsüz aşamaya geçiliyor?

Kaynak

1) https://www.sciencenews.org/article/loneliness-isolation-brain-changes?tgt=nr