Ana Sayfa Sorularla Bilim Algler sudan karaya geçmedi mi?

Algler sudan karaya geçmedi mi?

1928

“Alglerin sudan karaya çıkarak kara bitkilerini oluşturdukları şeklindeki evrimci varsayım, tümüyle bilim dışı bir senaryodur” diyen yaratılışçılara bilimin ışığında yanıtlar vermeye devam ediyoruz. Peki yaratılışçıların iddia ettikleri gibi Algler sudan karaya geçmedi mi?

Bu soru bitkilerin evrimsel süreçte karaya nasıl geçtiklerini doğrudan sorgulamadığı için alglerin karaya geçişlerini kanıtlayan ve bunun sadece embriyofita’ya köken olacak şekilde değil, karasal algler olan başka gruplara da köken olacak şekilde defalarca gerçekleştiğini gösteren bir cevap yazılması uygun görülmüştür. Eldeki morfolojik, moleküler ve fosil kayıt verilerini yok sayarak ortaya “Algler sudan karaya geçmiş olamaz” şeklinde bir iddiayla çıkmak bilimsel bir tavır değildir. Böyle bir iddia bilimsel bir hipotez olmaktan ziyade, kişisel bir arzuyu dile getirmektedir.

20 yıl öncesine kadar algler üzerine çalışan bilim insanları bu çalışmalarını ultrasütrüktürel yapılar üzerinden gerçekleştirebiliyorken, günümüzde “moleküller çağı” yaşanmaktadır. Böylelikle çok sayıda evrimsel aşama ve geçiş, moleküler verilerin ışığında gözden geçirilmiş ve yeniden düzenlenebilmiştir.

Yeşil algler ve karasal bitkiler arasındaki bağlantı biyologlar için evrimsel filogeninin henüz ortaya çıkmadığı zamanlardan, yüzyıllar öncesinden beri bilinmektedir. 1950 yılından itibaren Chlorophyta (bir yeşil alg kladı) ve karasal bitkilerin monofiletik bir grup olduğu, yani ortak kökenden türedikleri bilinmektedir. Günümüzde ise fosil verileri ve morfolojik verilerle birlikte, ribozomal DNA küçük alt birimi (18S rDNA) ve organel genomlarıyla yapılmış olan moleküler çalışmalarla elde edilen veriler kullanılmaktadır. Bu veriler, tüm alglerin (sucul ve karasal) ve sucul yeşil alglerden köken almış olan karasal bitkilerin evrimsel bağlantılarını gösteren kladogramlarla(1) ortaya konmuştur.

Yapılan çalışmalara göre yeşil alg soyu, 1,5 milyar yıl öncesinde ortaya çıkmıştır ve karasal bitkilerin bu soydan ayrılması 425-490 milyon yıl önce meydana gelmiştir. Yeşil algler iki büyük soy şeklinde evrimleşmiştir. Bu soylardan birisi, yeşil algler olarak bildiğimiz ve çoğu algin dahil olduğu “Chlorophyta” kladıdır. Bu klada kamçılı yeşil birhücreliler ve koloniler (örn. Chlamidomonas ve Volvox), flamentli dallı (örn. Chladophora) ve dalsız formlar (örn. Oedogonium), yeşil suyosunları (örn. Ulva), çok sayıda karasal alg (örn. Chlorella), karasal epifitler (örn. Trentopohlia), ve çok sayıda fikobiyont (örn. Trebuxia) dahildir.

Diğer soy, “Charophyte” kladı, daha az sayıda yeşil algi barındırır, bunlardan bazıları oldukça yaygındır (örn. Spirogyra, Chara). Bu klad beş küçük ve birbirinden uzak yeşil alg grubunu barındırır ve bunlardan birisi de bildiğimiz karasal bitkilere öncüllük etmiştir.

Embiyophyteler’in atalarının karaya geçişleri, yeşil plastid taşıyan soyun çok sayıda yaptığı geçişlerden yalnızca birisidir. Bilinen karasal soyların bir kladogramla haritalanması karasal ortamlarda yaşayacak şekilde evrimleşmenin yaygın olarak görüldüğünü ve filogenetik olarak sınırlanmadığını göstermektedir. Karasal yeşil alglerde, karasal bitkileri de içine alan en az altı klada rastlanır. Bilinen tüm karasal alglerin ve karasal bitkilerin sucul ataları olduğu görülmüştür.

Bu tip evrimsel dallanmaların büyük ekolojik değişimlerle eşzamanlı olarak gerçekleştiği jeolojik ve paleontolojik kayıtlarla da ortaya konmuştur. Çevresel baskıların şiddetlendiği dönemlerde meydana gelen yoğun seçilim baskıları canlıların çeşitlenmesinde itici bir güç olmuştur. Peki, suyosunlarının karasal habitatlara yerleşebilmelerini sağlayan doğal seçilim baskıları hangi çağda ve ne şekillerde ortaya çıkmıştır? Karada yaşayan en eski damarlı bitki fosili Cooksonia’ya Silüriyen katmanlarında rastlanmıştır. Bu çağ suların gelgitlerle çekildiği bir dönemdir. Suların bu şekilde çekilmesi kıyılarda alglerin kuruluğa ve diğer uç koşullara (aşırı sıcak, aşırı tuzluluk gibi koşullarda yaşayabilen alg türleri günümüzde de yaşamlarını sürdürmektedir) dayanabilecek şekilde seçilmesine neden olurken, çeşitli lagünlerin ve bataklıkların da yeni habitatlar oluşturmasına izin vermiştir. Bu seçilim baskıları bitkisel evrimin yeni bir yola girmesine yol açmıştır. Silüriyen’den itibaren karasal bitkiler, karasal hayvanların da ortaya çıkışıyla birlikte yeni tozlaşma yöntemlerine adapte olarak hızla çeşitlenmeye başlamıştır.

DİPNOT

1) Kladogramlar moleküler ve morfolojik verilerin sonucunda canlı gruplarının birbirleriyle olan evrimsel ilişkilerini zaman ve yakınlık bakımından ortaya koyan şemalara verilen addır. Bu şemalar genellikle eldeki verilerle yapılan maksimum benzerlik analizi ve maksimum parsimoni analizleri sonucunda ortaya çıkarılırlar. Klad ise bu haritalar üzerindeki herhangi bir monofiletik gruba verilen genel addır.

KAYNAKLAR

1) Lewis, L. A., Mccourt, R.M; “Green algae and the origin of land plants”, American Journal Of Botany 91: 1535-1556, 2004.
2) Chapman R.L., Bucheim, M.A.; “Green algae and the evolution of land plants: Inferences from nuclear-encoded rRNA gene sequences”, Biosystems 28: 127-137, 1992.
3) Mccourt, R. M, “Green algal phylogeny”; Trends In Ecology And Evolution 10: 159-163, 1995.
4) Pelt, J. M., Mazoyer, M., Monod, T., Girardon, J.; Bitkilerin En Güzel Tarihi, Yaban Yolculuk, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1999, s.15-40.
5) http://Www.Biltek.Tubitak.Gov.Tr/Bilgipaket/Jeolojik/Fanerozoik/Paleozoik/Siluriyen/Index.Htm
6) http://Www.Mta.Gov.Tr/Muze/Paleo/Jeolojik_Zaman.Html

Kaynak: Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği, Bilim ve Gelecek Kitaplığı, Şubat 2009, 2. Baskı, s.85-88

Önceki İçerikEn küçük maymunun 18 milyon yıllık kalıntıları gün yüzüne çıkarıldı
Sonraki İçerikÜç yeni ötegezegen keşfedildi