Ana Sayfa 189. Sayı Kitapçı Rafı

Kitapçı Rafı

281

Teknopolis- Akıllı Makineler Dağınık Zihinler
Mustafa Arslantunalı, İletişim Yayınları, 2019, 447 s.

Teknopolis kitabı, günümüz tekonolojisini oluşturan tüm konulardan bahsediyor. Akıllı telefonlar ve tabletlerden, yapay zekâdan vb. Okur için bir okuma klavuzu olma iddiasında. İnsan doğası ve teknoloji üzerine yazılmış metinleri, fikirleri, soruları birbirine bağlıyor, yepyeni yön getirmeyi hedefliyor. İnternetin, yapay zekânın ve ütopyaların izini sürülmesini hedefliyor.Bu kitap, denebilir ki, teknolojinin biçimlendirdiği dünya ile insanların özlemini çektiği, hayallerinde ya da kâbuslarında yaşattığı dünyaları aynı kefede tartmaya çalışan denemelerden oluşuyor.

Sivil İtaatsizlik
Henry David Thoreau, Çev. Egemen Özkan, İthaki, 2019, 69 s.

18.yüzyılın entelektüelleri arasında sayılan, kölelik karşıtı, çevreci ve vergi direnişçisi olan Henry David Thoreau, sivil itaatsizlik terimini siyasi literatüre sokan ilk kişidir. Sivil İtaatsizlik’teki düşünceleriyle Mahatma Gandi ve Martin Luther King gibi büyük siyasi figürlerin fikirlerini etkilemiştir. “En iyi hükümet en az hükmedendir,” sözüyle başladığı bu denemesinde vicdan, insan onuru, hükümetin gerekliliği gibi meseleleri masaya yatırır.

Risk Tıbbı-Korkuyu ve Belirsizliği Tedavi Etme Arayışımız
Robert Aronowitz, Çev. Zeynep Alpar, Koç Üni. Yayınları, 2019, 336 s.

Günümüzde sağlık sisteminin ve klinik uygulamaların pek çok açıdan risk azaltmaya ve risk kontrolüne odaklandığını ortaya koyan Aronowitz, bu kitabında son otuz kırk yıl içinde sağlık sektöründe, doktorları semptomları gidermek veya hastalıkları iyileştirmek yerine risk azaltmaya yönlendiren dönüşümleri mercek altına alıyor. Bu dönüşümün ardında, kısmen, ürünlerini nüfusun belli bir hastalıktan gerçekten mustarip ufak bir yüzdesi yerine, risk grubuna giren daha büyük bir yüzdesine pazarlamak isteyen ilaç şirketlerinin bulunduğunu savunuyor. Kanser tarama programları ve çeşitli önleyici aşılar gibi örneklerden yola çıkan yazar, günümüzde pek çok müdahalenin asıl amacının, korkuları ve belirsizliği azaltmak olduğunu iddia ediyor. Risk Tıbbı, modern tıbbın risk takıntısına dikkat çekerken, risk azaltıcı müdahalelerin daha sıkı denetlenmesi ve sağlık sektörünün, hastalıklardan mustarip insanların tedavisine ve ıstıraplarının dindirilmesine odaklanması çağrısında bulunuyor.

Geçmişi Kullanma Kılavuzu-Tahih, Bellek, Politika
Enzo Traverso, Çev. Işık Ergüden, İletişim Yayınları, 2019, 136 s.

Bellek hakkı ve talebi günümüzün pek çok siyasal mücadelesinde artık başrolde yer alıyor. 20. yüzyılın savaşlarının, diktatörlüklerinin, baskı rejimlerinin kurbanları hakikati dile getirmek için ses yük seltiyor, tarihi sorguluyor, tahakkümü lanetliyor ve adalet talep ediyorlar. Öte yandan belleğin politik güçler tarafından kullanılmaya elverişli ve muğlak niteliğiyle zoru ve baskıyı, hatta mevcut düzeni meşrulaştırmak için öne sürülmesi nadir rastlanan bir olgu değil. Bellek, direnişin ve haklı bir mücadelenin anahtarı da olabiliyor, bizzat tahakkümün biçim değiştirerek sürmesine zemin hazırlayacak biçimde kötüye de kullanılabiliyor. Öyle ki Avrupa, soykırım belleği üzerine yapılan sayısız tartışmanın ortasında sömürgeci geçmiş söz konusu olduğunda suskun kalabiliyor, totalitarizmin hayaleti liberal düzenin meşrulaştırılmasına yardım edebiliyor. O halde tarihi bir çırpıda elimizin tersiyle itip yerine belleği tek ve gerçek hakikat olarak koymak ne kadar doğru? Geçmişi Kullanma Kılavuzu, tüm dünyada yükselen bellek ve hakikat taleplerine kulak verirken onun kötüye kullanımlarına, geçmişin “bellek turizminin” konusu haline getirilmesine karşı bizleri uyarıyor ve uzun süre kapanmayacak bir tartışmayı aydınlatmak için bizleri hem geçmişe hem de bugüne dair bir sorgulamaya davet ediyor.

Einstein Seyahatnamesi: Uzakdoğu-Filistin-İspanya 1922-1923
Haz. Ze’v Rosenkranz, Çev. Yusuf Selman İnanç, Kronik Kitap, 2019, 351 s.

Bu kitap, Albert Einstein ve eşi Elsa Einstein ile beş buçuk ay sürecek bir Uzakdoğu ve Ortadoğu seyahatine çıkışını konu ediniyor. Daha önce bu bölgeleri hiç ziyaret etmeyen fizikçinin güzergâhları arasında Hong Kong, Singapur ve Sri Lanka vardı. Çin’de de kısa süreliğine bulunan Einstein, daha sonra hayran olduğunu belirteceği Japonya’ya giderek burada dersler vermişti. On iki gün Filistin’de kalan Einstein, seyahatinin son üç haftasını ise İspanya’da geçirmişti. Kitap bu seyhatlar sırasında Einstein’in tuttuğu notlar ve günlükleri barındırıyor. Einstein’ın bilim, felsefe, sanat ve siyaset hakkındaki düşüncelerini okumak mümkün. Ayrıca Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nin kurulacağı alanda verdiği açılış niteliğindeki ders, Japon İmparatoriçesi’nin ev sahipliği yaptığı bir bahçe partisi, İspanya Kralı ile tanışması ve birçok önde gelen bilim ve devlet adamı ile görüşmesi gibi hadiselerde hissettikleri de yine metinler arasındaki konuları oluşturuyor. Einstein’ın farklı milletlere mensup insanlar ve ırk kavramı hakkındaki tartışmaya açık fikirleri ise okuru tartışmaya sürüklüyor.

Makinenin Kalbi-Yapay Duygusal Zeka Dünyasında Geleceği mi
Ray Westlake, Paloma Yayınları, 2019, 356 s.

Fütürist Richard Yonck, iletişimin ilk, en temel ve en doğal biçimi olan duygunun yapay zekânın bir sonraki aşamaları için hayati olduğunu belirtiyor ve bunun yakında teknolojiyle nasıl çalışacağımızın ve onu nasıl kullanacağımızın kalbinde yer aldığını ileri sürüyor. Ancak bir ilerlemenin insan hayatına getireceği her faydanın bir dezavantajı olabilir. Makinelerin duyguları tanıma becerisi gelişmiş bir gözetleme sistemine yol açabilir ve hisleri manipüle edebilen aynı teknoloji, kitleleri kontrol etmenin bir yöntemi hâline gelebilir. Makineler gerçekten hissedebilir ve kontrolden çıkarlarsa neler olabileceğine dair insanlarda daha şimdiden derin bir kaygı var. Bu kaygıları anlamak, gerçekleşme olasılıklarına ilişkin bilgiyle insan ufkunu açmak ve insanoğlu ile teknolojinin etkileşim kuracakları yeni ve kaçınılmaz yolları incelemek için Makinenin Kalbi, meraklısının okuması gereken bir kaynak olma iddiasında.

Önceki İçerikMasallarda şiddet ve cinsellik
Sonraki İçerik1755 Lizbon depremi ve Leibnitz-Voltaire-Rousseau tartışması