En basit anlamıyla yanlışlık silsileleri ile yanlışlığın temellerini sağlamlaştırmada olanca güçleriyle çaba sarfeden yaratılışçıların karanlık bir dehliz yaratabildikleri gerçekliğidir. Akılcı düşüncenin yerini hurafeye dayalı düşüncelerin alması konusunda gerici odaklarca başlatılan ideolojik ve örgütsel hegemonya kurma çabaları ise genelde dünyada özelde de ülkemizde inanılmaz boyutlara erişmiştir. Bu nedenle başta evrim olmak üzere doğanın, toplumun, evrenin diyalektik birliği-bütünlüğü içinde, bilimsel yasalarının ve işleyişinin açığa çıkarılması hala günceldir hala önemlidir.
Bilim ve Gelecek ailesi olarak bu konuda vermiş olduğumuz mücadele ise kesintisiz bir şekilde sürdürülmeye devam etmektedir.
Yaratılışçıların evrimin kanıtlarını “çürütmeye” dönük ortaya koydukları yüzlerce safsatanın içinde bir diğeri de kromozom sayılarının evrimsel ilişkiyi yalanladığı iddiasıdır. Soruya Bilim ve Gelecek Kitaplığı’nın en önemli çalışmalarından biri olan “Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği” ile yanıt verdik
İDDİA: Kromozom sayılarının yakınlığı evrimsel ilişkiyi yalanlıyor
YANIT: Evrimsel yakınlığı belirleyen kromozomların sayısı değil, niteliklerinin benzerliğidir
“Kromozom sayılarının yakınlığı evrimsel ilişkiyi göstermez. Şempanze ve goril kromozom sayısının, patatesinkiyle aynı olması bunun kanıtıdır.”
(www.harunyahya.org/evrim/darwin_dna_bilseydi/darwin_dna_bilseydi_11.html)
Şempanzelerde 24 çift kromozom bulunur; aynı sayı goriller ve orangutanlar için de geçerlidir. Kuyruksuz maymun türleri arasında bizler istisnayız, 23 çift kromozomumuz vardır. Mikroskopla bakıldığında, insanlar ve diğer büyük maymunlar arasındaki en çarpıcı ve açık fark, bizde bir kromozom çiftinin eksik olmasıdır. Bunun nedeni söz konusu bir çift kromozomun insan neslinde kaybolmuş olması değil, iki maymun kromozomunun insanlarda birbiriyle kaynaşmış olmasıdır. En büyük ikinci insan kromozomu olan ikinci kromozomun, aslında orta boydaki iki maymun kromozomunun kaynaşarak bir araya gelmesiyle oluştuğu, bu kromozomların üzerindeki koyu bölgelerin dağılımından anlaşılabilir. Özel bir boyama yöntemiyle boyandığında, kromozom üzerinde DNA’nın daha sıkışık olduğu bölgeler koyu renk gözükür. Aslında türlerin evrimsel yakınlığını gösteren, bu koyu bölgelerin kromozomlardaki dağılımıdır. Çünkü bu dağılım, kromozom üzerinde genlerin yerleşimini belirler. Dolayısıyla insan kromozomunda genlerin dağılımı, şempanzelerinkiyle aynı sıradadır. Patatesin kromozom sayısı, şempanzelerinkiyle aynı olsa da, gen dizilimlerinde herhangi bir benzerlik yoktur. Sonuçta, türlerin evrimsel yakınlığını belirleyen kromozomlarının sayısı değil, niteliklerinin benzerliğidir.
Kaynak: Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği, Bilim ve Gelecek Kitaplığı, Şubat 2009, 2. Baskı, S.231