Ana Sayfa Bilim Gündemi Uzay görevlerindeki kirlenmeyi önlemek için gezegen koruma kuralları sıkılaştırılmalı mı?

Uzay görevlerindeki kirlenmeyi önlemek için gezegen koruma kuralları sıkılaştırılmalı mı?

1180

Onyıllardır uzay yolculuğu yapan ülkelere politika üreten uluslararası bilimsel organizasyon COSPAR’ın, uzay görevlerinin gezegenlerde yaratacağı kirlenmeyi (veya tam tersi) engellemek adına oluşturduğu rehber, NASA liderliğinde gerçekleştirilen bir panelde tartışıldı ve raporlandı.

NASA’nın Uzay Görevleri Direktörü Thomas Zurbuchen, “Gelecek yıl NASA’nın Mars’ta gerçekleştireceği örnek toplama görevi, diğer hükümetlerin ve/veya özel şirketlerin planladığı Ay seyahatleri gibi gelişmeler, gezegen koruma rehberinin acilen yenilenmesi ihtiyacını ortaya çıkarıyor” diyor. Gittiğimiz yerlerin bütünlüğüne saygı duymak ve bunun yanında geri döndüğümüzde taşıyacağımız olası kirlenmelerden gezegenimizi korumak isteriz. Ancak raporun bulguları, kuralların gelecekteki uzay görevlerini gereksiz yere karmaşık veya pahalı hale getirebileceği yönünde.

Örneğin şu anda Ay’ın tamamına, yaşamın kökenlerinin araştırılacağı potansiyel bir saha alanı olarak bakılıyor. Her iniş görevi, COSPAR’a nereye inildiği ve ne yapıldığına dair son derece detaylı bir doküman yollamak zorundadır. Fakat, su ve buz rezervuarlarına sahip olma olasılığı barındıran güney kutbu dışında, Ay’da yaşamın kimyasal evriminin aranabileceği pek az yer olduğunu belirten panel konuşmacısı Alan Stern, birçok bölgeyi ise korumaya ihtiyaç olmadığını düşünüyor.

Öte yandan en az bir astrobiyolog, mevcut yönergelerin gevşetilmesine karşı ise uyarıda bulundu. SETI Enstitüsü Enstitüsü’nden John Rummel, steril kabul edilen bölgelere yapılan inişlerin, astrobiyolojik açıdan ilginç bölgeleri de kirletebileceğini belirterek “Bir sonda Ay’ın yüzeyinde çarptığında Ay atmosferine katılan maddeler, güney ve kuzeydeki soğuk alanlarda birikir. Güney kutbunu etkilemek için illa ki oraya doğrudan inmenize gerek yok” diyor.

Panelde ayrıca Mars’taki kirlilik risklerinin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiği tartışıldı. Kızıl Gezegen’e giden araçların bileşenleri, ısıya, kimyasal maddelere veya sert radyasyona maruz bırakmayı içeren sterilizasyon standartlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır. Ancak deneyler, mikropların Mars’ın birçok yerinde hayatta kalma ve çoğalma konusunda zorluk çekeceğini göstermiştir. Dolayısıyla, bu kadar derin bir temizlik de gerekli olmayabilir.

Rapor, Mars’ın belirli alanlarının geçmiş yaşam izlerini veya yaşamı aramak için yüksek öncelikli bölgeler olarak tanımlanması gerektiğini öne sürüyor. Diğer alanlar ise astronotların taşıyacağı mikropların çok önem teşkil etmediği; insan keşif bölgeleri olarak tanımlanabilir. Stern, “Mars’taki bazı yerler, geçmiş yaşam potansiyelini, hatta yaşamın prebiyotik gelişimini anlama konusunda büyük bir potansiyele sahip olsa da her yer bu potansiyele sahip değil” diyor.

Cornell Üniversitesi’nden astrobiyolog Alberto Fairén, Mars için “son derece kısıtlayıcı” koruma kurallarına getirilebilecek değişiklikleri memnuniyetle karşılıyor. Mart ayında Uzay Araştırmalarındaki Gelişmeler (Advances in Space Research) dergisinde yayımladıkları makalede, buz tabakasının altına gizlenmiş su gölleri de dahil olmak üzere birkaç yüksek öncelikli astrobiyoloji bölgesi önerdiler.

SETI Enstitüsü’nden Rummel daha muhafazakar bir görüşe sahip. “Şüphesiz, Mars’ta Dünya mikroplarının büyümeyeceği yerler var” diyor ve Mars’taki bu noktaların tam olarak nerede olduğunu ayrıntılı olarak bilmediğimizi vurgulayarak “Bence Mars’ın çoğu hakkında bir şey bilmiyoruz” diye ekliyor.

Mars’ı kirletme risklerini değerlendirmenin ötesinde, gezegenden alınan numunelerin Dünya’ya geri getirme kuralları da raporda dikkate alınıyor. Mevcut rehberler, gezegendeki kayalarının analizine girişilmeden önce, sterilize edilmesi veya biyolojik tehlike testine tabi tutulmasını şart koşuyor. Dünya ve Mars’ın milyarlarca yıldır zaten meteor değişimi yaptığını vurgulayan Stern, bu tür önlemlerin “Tamamen rasyonel bir temelden yoksun” olduğu vurguluyor.

NASA, bu raporu kendi gezegen koruma standartlarını güncellerken değerlendirecek. Ancak bu önerilerin COSPAR’ın yönergeleri ile nasıl birleştirilebileceği tam olarak net değil.

Kaynak: https://www.sciencenews.org/article/nasa-rules-guarding-other-planets-contamination-may-be-too-strict

Önceki İçerikGüneş-ayçiçeği ilişkisi, polimer üretimine aktarıldı
Sonraki İçerikAvcı-toplayıcı toplumlar geçimlerini nasıl sağlar ve nasıl yaşarlardı?
Doktora öğrencisi. 2007 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’ne girdi. 2014 yılında matematiksel fizik alanında yüksek lisans derecesini aldıktan sonra, yine Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yüksek enerji fiziği alanında doktoraya başladı. Galaksi ve galaksi kümelerinin x-ışını veri analizleri üzerine çalışmalarına devam ediyor.