Demans etkisiyle konuşma bozukluğu yaşayan hastalar ile yapılan çalışmada, hastaların anadillerinin özelliklerine bağlı olarak değişen konuşma ve okuma zorlukları yaşadıkları raporlandı.
Nörologlar, konuşmayı etkileyen beyin hastalıklarının dünyanın dört bir yanındaki hastalarda aynı biçimde ortaya çıkacağını varsaymaktaydı. Ancak son çalışmalarla birlikte bu varsayım sorgulanır hale geldi. Örneğin disleksi hastalığına sahip olan ve İtalyanca konuşan bireyler, İtalyanca’nın görece daha basit bir fonetik yapıya sahip olması nedeniyle İngilizce veya Fransızca konuşanlara oranla daha az sıkıntı yaşama eğilimindeler.
Araştırmanın yürütücülerinden Maria Luisa Gorno-Tempini, “Davranışı ve konuşmayı etkileyen bozuklukların teşhis edilmesi için gerekli olan klinik kriterler hâlâ İngilizce konuşma üzerinden ve Batı kültürlerinin hakimiyeti ile yapılmaktadır. Konuşma yetisi, kültür, çevre ve deneyimlerden büyük ölçüde etkilenir. Yüksek bilişsel aktiviteyi etkileyen beyin bozuklukları incelenirken dil ve kültür farklılıkları dikkate alınmalıdır.
Nöroloji isimli dergide yayımlanan çalışmada, sıklıkla Demans ile ilişkili olan ve beyinde bulunan dil ile ilişkili alanları etkileyen nörodejeneratif bir bozukluk olan PPA hastalığına odaklanıldı. İngilizce konuşan 20 PPA hastası ile İtalyanca konuşan 18 PPA hastasının katıldığı araştırmada farklı dil geçmişine sahip olan hastaların sahip oldukları hastalığı farklı şekillerde deneyimledikleri ve böylelikle hastalığa karşı farklı direnç mekanizmaları geliştirdikleri kaydedildi. PPA hastaları İngilizce kelimeleri telaffuz etmekte daha fazla zorluk yaşıyordu. Buna karşılık aynı hastalığı taşıyan ve İtalyanca konuşan bireyler daha az telaffuz bozukluğuna sahiptiler. Ancak bu hastalarda sadece basit cümleler kurabiliyorlardı.
Biliminsanları bu çalışmalarıyla geçmiş dönemlerden gelen çeşitli varsayımları değiştirdiklerini ifade etmekteler.
Kaynak: https://medicalxpress.com/news/2020-01-speech-disrupting-brain-disease-patients-native.html