Ana Sayfa Bilim Gündemi Kanser hücrelerinin bağışıklık sisteminden kaçmasını sağlayan mekanizma aydınlatıldı

Kanser hücrelerinin bağışıklık sisteminden kaçmasını sağlayan mekanizma aydınlatıldı

3563

Bağışık sistemimiz vücutta kansere dönüşebilen hücrelere karşı mücadelede oldukça önemli bir noktadadır. Bağışıklık sisteminin bileşenleri, hücrelerdeki değişimi fark eder ve bu hücreler için bir yıkım programı başlatır. Kanser hücreleri mutasyona uğrayıp bağışıklık sistemi tarafından fark edilmedikçe bu yıkım programından kaçabilir. Kanser hücreleri yıkımdan kaçmak için bir tür kamuflaj geliştirir.

Freiburg Üniversitesi ve Leibniz Üniversitesi’nden araştırmacılar kanser hücrelerinin kamujlaf geliştirmesine odaklandı ve bağışıklık sisteminden kaçmakta etkili olan kamujlafı sağlayan bir protein olduğunu açıkladı. Bu proteinin nasıl aktifleştiği ve çalışma mekanizması hakkında araştırma yapan biliminsanları, proteinin çalışma mekanizmasından yola çıkarak çeşitli ilaçlar geliştirilebileceğini düşünüyor.

Science Advances portalında yayınlanan çalışmada bağışıklık sistemimizin çalışma mekanizması üzerinde duruldu.

Bağışıklık sisteminin en önemli hücrelerinden biri olan T hücrelerinin üzerinde “kontrol noktası inhibitörleri” adı verilen proteinler vardır. Bu proteinler bağışıklık sisteminin aktifleşmesi için gereken sinyalleri fark eder. Bu düzenleyici mekanizma yoluyla vücutta gözlenen ateş, kızarıklık gibi enfeksiyon belirtilerinin kontrolden çıkması önlenir.

Kanser hücreleri, kontrolsüz bir biçimde çoğalırken vücudun bağışıklık mekanizmasından kaçmak için bu inflamasyon (bağışıklık sisteminin savunma yanıtları) mekanizmalarından yararlanır, böylelikle kamufle olabilirler. Biliminsanları bu mekanizmada etkin olan proteinleri ve sinyal yolaklarını inceleyerek kamuflajın nasıl sağlandığını ortaya çıkardı.

Çalışmadaki bir sonraki adımın sinyal yolaklarının kodunu çözmek olduğunu belirten araştırmacılar, kanser tedavisinde yeni bir aşamaya geçilebileceğini kaydediyor.

Kaynak: https://medicalxpress.com/news/2020-01-immune-cancer-cells.html

Önceki İçerikBilim ve Gelecek Şubat sayısı bayilerde!
Sonraki İçerikAvustralya’da etçil bir dinozor türüne ait fosil kalıntıları keşfedildi
İstanbul Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde okuyorum. Evrim, Populasyon Genetiği, Moleküler Ekoloji ve Entomoloji alanlarıyla ilgiliyim. Bu alanların yanı sıra müzik ve tiyatro ile de ilgileniyorum.