Son 50 yılın en büyük matematikçilerinden biri olarak görülen John Horton Conway koronavirüs nedeniyle 11 Nisan 2020’de 82 yaşında yaşamını yitirdi.
Matematikçi Clifford A. Picover, John Horton Conway’i yaşayan en önemli 10 matematikçi arasında gösteriyordu.
2015’te bir Conway biyografisi olarak yayımlanan “Genius At Play: The Curious Mind of John Horton Conway” isimli kitabın yazarı Siobhan Roberts onu şu cümlelerle tanımlıyordu:
“O, Archimedes, Mick Jagger, Salvador Dali ve Richard Feynman gibi isimlerin bir araya geldiği bir kişilik. Bir rock yıldızının karizmasını, kurnazca bir mizah duygusunu, bir bilgenin her şeye duyduğu merakı ve dünya hakkındaki her şeyi herkese açıklamak için doyumsuz bir tutkuyu barındırıyor içinde.”
Bilim ve Gelecek okurları Conway’i Matematik Sohbetleri köşesinde yer alan birbirinden güzel matematiksel oyunların kurgulayıcısı olarak hatırlayacaklardır.
Conway, matematiğin düğüm teorisi, sayılar teorisi, sonlu gruplar teorisi, kombinatoryal oyun teorisi, kodlama gibi farklı alanlarına çok önemli katkılarda bulunmuş İngiliz bir matematikçiydi. Kariyerinin ilk yarısını Cambridge Üniversitesi’nde, ikinci yarısını ise Princeton Üniversitesi’nde geçirdi.
Conway ünlü matematikçi John von Neumann’nın ortaya attığı “Kendi kopyalarını yaratan varsayımsal makineler olabilir mi?” sorusuna yanıt ararken hücresel otomat alanında çok önemli bir keşfe imza atarak “Hayat Oyunu”nun mucidi oldu. Hayat Oyunu’ndaki evren, komşuları ve hücresinin durumuna göre yaşayan ya da ölen hücrelerden oluşur. Hayat Oyunu’nun ilginç kılan özelliği basit kurallarla yapılan bir başlangıcın sonrasında öngörülemeyen bir popülasyona yol açmasıdır. Bu “oyundaki” evren hücresel otomat olarak bilinir ve yapay hayat araştırmaları için büyük önem taşır.
Matematiğin oyun teorisi alanında da önemli bir yere sahip olan Hayat Oyunu’nu ilk kez 1970’de Scientific American dergisinde yayımlayan ünlü popüler matematik yazarı Martin Gardner, Conway’in bu keşfiyle çok ünlü olacağı öngörüsünde bulunurken yanılmamıştı. Ama sonrasında Conway, Hayat Oyunu’yla gelen bu şöhretten diğer çalışmalarını gölgede bıraktığı düşüncesiyle rahatsızlık duyduğunu ifade etmişti.
Conway’in matematik literatürüne bir diğer katkısı sürreel sayılardır. Matematiksel soyutlamanın mükemmel bir örneği olan sürreel sayılar Conway tarafından 1970’lerin başlarında keşfedildi. Conway, sürreel sayıları oyun teorisinin değişik yönlerini tanımlamak için keşfetmişti, ama birçok matematikçi için bu sayıları oluşturmasındaki yöntem olağanüstüydü. Bilgisayar bilimci ve matematikçi Donald E. Knuth bu yöntemi şöyle betimler:
“Şaşırtıcı bir hokkabazlık hüneri. Masada kümeler kuramının birkaç aksiyomu ve boş bir şapka duruyordur. Sihirbaz Conway iki basit kuralı (tanımı) havada sallar ve boş şapkanın içinden ortaya dökülen sonsuz zenginlikteki bir sayı dokumasıdır.”
Matematiğe olan katkılarının sadece birkaçından yüzeysel olarak söz ettiğimiz Conway, 1981’de Londra Kraliyet Cemiyeti’ne seçilirken şöyle tanıtıldı:
“Farklı alanlardaki problemleri tamamen beklenmedik şekillerde aydınlatan derin bir kombinatoryal kavrayışı cebirsel ustalıkla birleştiren çok yönlü bir matematikçi”.
Nemmers Matematik Ödülü ve Pólya Ödülü’nün sahibi olan Conway, Princeton Üniversitesi Matematik Bölümü “John von Neumann Uygulamalı ve Hesaplamalı Matematik Profesörü” unvanıyla hayata gözlerini kapadı, ama ardında muazzam bir matematiksel birikim bırakarak adını matematik tarihine altın harflerle yazdırdı.