Ana Sayfa Bilim Gündemi BM: Ozon Tabakası 2066’ya kadar tümüyle iyileşmeyecek

BM: Ozon Tabakası 2066’ya kadar tümüyle iyileşmeyecek

Son yaşanan bilimsel gelişmeler, 35 yıldır tüm Dünya ülkelerinin ortak çabasının tam anlamıyla meyve vermesi için dahi uzunca süre geçeceğini gösterdi. Ozon tabakası, insanları Güneş'in zararlı ışınlarından koruduğu için kritik role sahip.

253
0
Güney Kutup Atmosfer Araştırma Gözlemevi'nden görülen kutup ışıkları. Güney Kutbu'nda ozon tabakası çok incedir, bölgede geçmişte ortaya çıkan çatlağın ancak 2066'da tümüyle tamir edilebileceği hesaplanıyor.

Yeni yayımlanan bir Birleşmiş Milletler raporuna göre, Dünya’nın koruyucu ozon tabakası, Antarktika üzerinde oluşmuş deliği yaklaşık 43 yıl içinde tamamen kapatacak bir hızda yavaş ama fark edilir şekilde iyileşiyor.
Dört yılda bir yapılan bir bilimsel araştırma, dünyadaki her ülkenin atmosferdeki ozon tabakasına zarar veren kimyasalların üretimini durdurmayı kabul etmesinden 35 yıldan fazla bir süre sonra, iyileşme sürecinin halen devam etmekte olduğunu gösterdi. Ozon tabakası, insanda özellikle deri hastalıkları, kanser, katarakt ve gıda ürünlerine hasar veren zararlı Güneş radyasyonundan koruyor.
Bilimsel çalışmanın yürütücülerinden Paul Newman, “Üst stratosferde ve ozon deliğinde her şeyin daha iyiye gittiğini görüyoruz” dedi. Pazartesi günü ABD’nin Denver kentinde bulunan Amerikan Meteoroloji Derneği toplantısında sunulan rapora göre ilerleme yavaş. Raporda, atmosferdeki 30 km yüksekliğindeki küresel ortalama ozon miktarının, 2040’lı yıllara kadar 1980 yılı seviyelerine geri dönmeyeceği belirtildi. Kuzey Kutbu’ndaysa 2045’e kadar normale dönüş mümkün görünmüyor.
Rapora göre, atmosfer katmanında dev bir yarık oluşmuş olan Antarktika ise, 2066 yılına kadar tam olarak onarılmayacak.
Dünyanın dört bir yanındaki biliminsanları ve çevre savunucuları, soğutucu akışkanlarda ve aerosollerde sıklıkla kullanılan bir kimyasal sınıfını yasaklayan Montreal Protokolü adlı 1987 tarihli bir anlaşmadan doğan ozon tabakasını iyileştirme çabalarını uzun süredir insanlık için en büyük ekolojik zaferlerden biri olarak nitelendirmekteler.
“Ozon eylemi, iklim eylemi için emsal teşkil ediyor.” diyen Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Sekreteri Profesör Petteri Taalas, basın açıklamasında “Ozon yiyen kimyasalları aşamalı olarak ortadan kaldırmadaki başarımız, fosil yakıtlardan uzaklaşmak, sera gazlarını azaltmak ve böylece sıcaklık artışını sınırlamak için – acilen – neler yapılabileceğini ve yapılması gerektiğini bize gösteriyor” diye ekledi.

İyileşme yavaş ama tutarlı
İyileşme belirtileri dört yıl önce de rapor edildi, ancak o zaman bu iyileşme hafifti ve daha başlangıç niteliğindeydi. NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nin yöneticilerinden Paul Newman, ozon tabakasını kemiren iki ana kimyasalın atmosferde daha düşük seviyelerde olduğunu söyledi. Rapora göre, klor seviyeleri 1993’te zirve yaptığından bu yana yüzde 11,5 düştü ve ozon incelmesinde daha etkili olan ancak havadaki seviyeleri daha düşük olan brom, 1999’daki zirvesinden bu yana yüzde 14,5 düştü.
Newman, brom ve klor seviyelerinin “büyümenin durması ve düşmeye başlaması, Montreal Protokolü’nün etkinliğinin gerçek bir kanıtıdır” dedi.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı Direktörü Inger Andersen, Associated Press ajansına bu yılın başlarında yaptığı bir açıklamada “Bu, her yıl 2 milyon insanı cilt kanserinden kurtarıyor” diyerek olayın vahametini açıklamıştı.
Birkaç yıl önce, yasaklanmış kimyasallardan biri olan kloroflorokarbon-11’in (CFC-11) atmosferi salınımındaki azalmanın durduğu ve bir artışın ortaya çıktığı görüldü. Newman, Çin’in bir bölümünde hileli emisyonların tespit edildiğini, ancak şimdilerde bu durumun da azaldığını söyledi.
HFC olarak adlandırılan bu yasaklı kimyasallardan biri, birkaç yıl önce ozon tabakasına vereceği zarardan ötürü değil, ısıyı hapseden bir sera gazı olduğu için yasaklandı. Yeni rapor, yasağın 0,3 ila 0,5 derece ek sıcaklık artışını önleyeceğini gösteriyor.
Rapor ayrıca, Güneş ışığını yansıtmak için atmosfere aerosoller koyarak gezegeni yapay olarak soğutma çabalarının, Antarktika’daki ozon tabakasını yüzde 20’ye kadar incelteceği konusunda da uyarıyor.