Ana Sayfa Bilim Gündemi İktidarın alçaklığı, halkın onuru

İktidarın alçaklığı, halkın onuru

259
0

Ender Helvacıoğlu

Bizim halkımız onurlu bir halktır. Boş bir laf değildir bu, tarihsel gerçeklere dayanır. Kıyısına geldiği halde, hiçbir zaman sömürge olmamış bir halktır. Yaşam alanları hiçbir zaman başkaları tarafından cetvelle çizilmemiştir, kanla çizilmiştir. Babailerden, Bedreddin’lere, Celalilerden Kuvayı Millicilere, isyanı bol bir halktır. Çok önemli bir kazanımdır bu ve bir karakter verir.

Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’na temel olan şiirinin en sevdiğim dörtlüğüdür:

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Elbette halktan, emekçilerden söz ediyorum. Yoksa zalimimiz, işbirlikçimiz, alçağımız, döneğimiz, çakalımız, yavşağımız da boldur (Tarih düz bir çizgi değil, sınıf mücadeleleriyle belirleniyor; her zaman karşılıklı saflar ve değerler vardır). Ama bunlar hiçbir zaman halkın “onur sandığında” yer bulamazlar. Zalimlere ve emperyalistlere karşı mücadeleye atıldığımız zaman hangi simgeleri bayrak edip gidiyorsak meydanlara ve cepheye, işte onur sandığımızda onlar vardır.

Onurdan söz ediyorum; gururdan ve kibirden değil. Biz Amerikalı veya Avrupalı talancılardan ve sömürgecilerden değiliz. Talan ederek, ezerek, sömürerek kurmadık vatanımızı. Türkiye denen vatan fethedilerek kurulmadı. Tam tersine fetihçilere karşı başkaldırarak, onlardan söküp alınarak, kurtarılarak kuruldu. Kibirli değiliz, üstünlük taslamayız. Ezmekle övünmeyiz. Biz zalimi değil mazlumu severiz. Daha doğrusu şöyle söyleyelim: Biz mazlumun boyun eğenini değil, zalime karşı isyan edenini severiz. Onur sandığımız bu mücadelelerin simgeleriyle doludur: Baba İshak, Bedreddin, Torlak Kemal, Börklüce Mustafa, Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Mustafa Kemal, Deniz Gezmiş…

***

Mevcut iktidarın en büyük suçu (ve en büyük hatası) halkın onuruyla oynamasıdır. Alçaklar, halkı da alçaltmaya çalışırlar. Halkı ne kadar köleleştirirlerse, dilencileştirirlerse, ümmetleştirirlerse, çaresizleştirirlerse, onursuzlaştırırlarsa, yani kendilerine benzetirlerse, iktidarlarını o kadar sürekli kılabilirler. Bu yolda şantaj yaparlar, rüşvet verirler, zulmederler. Çaresiz ve kimsesiz halk boyun eğer; bu nedenle halkı çaresizleştirmeye ve kimsesizleştirmeye çalışırlar.

Ama 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde gördük ki, bölgenin her şeyini kaybetmiş halkı onurunu kaybetmemiş. İktidarın alçaklığına karşı en güzel yanıttır bu. Depremin yıkıcılığını dahi rant fırsatına çevirmeye çalışan alçaklara karşı vatanını, kentini savunan bir halk. Yeni bir Türkiye kurulabilecekse eğer, bu güzelim halkın acısı, öfkesi, direnci ve isyanı bunun harcı olacaktır.

Şunu görelim: Depremin yıktığı illerde, özellikle Hatay’da son derece keskin bir sınıf mücadelesi sürüyor. Türkiye sosyalistleri ağlamayı sızlanmayı bırakıp, bu sınıf mücadelesinin somut olarak başına geçmek için neyi bekliyorlar? Yerel seçimler bu kadar yaklaşmışken, neden hâlâ Hatay’da ve ilçelerinde ortak sosyalist belediye başkan adayları yok? Türkiye sosyalistleri olarak bu alçak iktidara en azından Hatay’dan bir yanıt vermeliyiz.

Sosyalistler halkın onurunun temsilcisi ve öncüsü olmalılar.

Özellikle TİP’e ciddi bir görev düşüyor. TİP son seçimlerde Hatay’da yüzde 8,76 oranında oy almış, vekil çıkarmış; bütün ülkede oran olarak en fazla oy aldığı il. İlçelerden Defne’de yüzde 28,2, Samandağ’da yüzde 23,4, Arsuz’da yüzde 14,7 oranında oy almış. Bunlar çok önemli oy oranları ve büyük bir kitlesel potansiyeli işaret ediyor. Buralarda (Özellikle Defne ve Samandağ’da) seçim kazanılabilir. Bence Hatay büyükşehirde de ortak sosyalist bir aday çıkarmak gündeme alınmalı. Tüm gücümüzle yüklenmeliyiz Hatay’a ve ilçelerine.

Önceki yazımda yaptığım tespiti tekrar edeyim: Ciddi bir halk hareketi geliyor. Deprem bölgesinde ve özellikle Hatay’da yoğunlaşmış halk öfkesi bu hareketin -etkisini tüm Türkiye’de gösterebilecek- çok önemli bir bileşeni olacak. Bunu da mı değerlendiremeyeceğiz?

Hatay’da onur korumak, başka bir yere benzemez. Tüm Türkiye’yi yüklenmiş bir onurdur bu. Derin acılardan, keskin mücadelelerden süzülüp gelen bir onur.

Bırakalım küçük çekişmeleri, küçük hesapları. Hatay’da bir çoban ateşi yakalım, Hatay halkının onurunu tüm Türkiye’ye taşıyalım.