Ana Sayfa Dergi Sayıları 253. Sayı 14 Mart nasıl tıp bayramı oldu?

14 Mart nasıl tıp bayramı oldu?

69

Dr. Hüseyin Karakuş

14 Mart Tıp Bayramı Türkiye’ye özgü bir kutlamadır.  Diğer ülkelerde bizdeki tıp bayramına benzer kutlamalar vardır. Örneğin 3 Aralık Küba’da “Küba ve Latin Amerika Tıp Günü”dür. 1 Temmuz Hindistan’da “Doktorlar Günü’dür. İran’da, İbni Sina’nın doğum günü olan Ağustos’un son günü “Doktorlar Günü” olarak kutlanır. Rusya’da Haziran ayının üçüncü Pazar günü “Tıp Emekçileri” günüdür. ABD’de 30 Mart “Ulusal Tıp Günü” olarak kutlanır.

Her kutlama ve anmanın tarihsel öyküsü vardır. 14 Mart’ın tarihsel öyküsüne bir bakalım:

14 Mart Tıp Bayramı, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini anma günü ve 19 Mayıs Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı birbiriyle ilintilidir. Öykü 1915 Çanakkale savaşı ile başlar. Çanakkale cephe savaşları 19 Şubat 1915’te başladı, 9 Ocak 1916’da sonlandı. Zaferle sonuçlansa da Çanakkale savaşında Osmanlı ordusu 250 bine ulaşan büyük zayiat verdi. Bu ölümlerin içinde sağlıkçıların önemli yeri vardı.

Osmanlı devletinde sivillere (halka) ve orduya doktor yetiştiren iki tür tıp fakültesi (İstanbul’da halk için Darülfünun-ı Osmani Tıp Fakültesi, ordu için Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye ve şubeleri) vardı. Savaş tüm şiddetiyle sürerken sivil tıp fakültesi öğrencileri eğitime ara verip destek için cephelere gitmeye karar verdiler ve savaşta şehit düştüler. Bu nedenle Darülfünun-ı Osmani Tıp Fakültesi 1921 yılında hiç mezun verememiştir.

Savaşın ardından, sıra Osmanlı’nın kâğıt üzerinde teslim alınmasına geldi ve İstanbul, 13 Kasım 1918’de İngiliz donanması tarafından işgal edildi. İşgalle birlikte Saray, Mustafa Kemal’i ordusunun başından alarak İstanbul’a çekti. İstanbul’da her türlü etkinlik İngiliz sıkıyönetiminin iznine bağlandı. İngiliz kuvvetleri 3 Şubat 1919’da Haydarpaşa tıbbiye binasını da işgal etmişti. Bu şartlarda tıp fakültesinde gizli toplantılar yapılıyor sömürgeliğe karşı direniş örgütleniyordu.  Çalışmalar sonucunu 14 Mart 1919’da verdi. Tıbbiye Direniş Komitesinde dönemin saygın hocaları olan Dr. Fevzi Paşa, Dr. Akil Muhtar, Dr. Asaf Derviş ve Dr. Besim Ömer de yer alıyordu. Fakülte direniş komitesi Çanakkale savaşının yıldönümünde, olmayan bir tıp bayramı kutlaması için masumane şekilde izin aldı. Aslında 14 Mart 1827 Osmanlı’da Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire’nin yani ilk tıp fakültesinin kuruluş tarihidir. Ama 14 Mart hiçbir zaman tıp bayramı günü olarak düşünülüp kutlanmamıştı. İngiliz sıkıyönetimi, tarihsel geçmiş nedeniyle kutlamaya istemeden razı oldu. Kutlama yeri olarak Haydarpaşa binası (eski Numune hastanesinin karşısındaki eski Haydarpaşa lisesinin yönetim binası) tespit edildi. Kutlamanın önderliğini 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran (sonradan Sivas Kongresinin aktif isimlerinden olmuştur) yapıyordu. Kutlama Fevzi Paşa’nın konuşması ile birlikte mitinge ve işgali protestoya dönüştürüldü. Bina kuleleri arasına büyük bir o zamanki Türkiye bayrağı asıldı. Daha önce hazırlanan işgale direniş bildirileri bir anda ortaya çıkarılarak İstanbul’un her yerinde dağıtıldı. İngiliz kuvvetleri aniden gelişen durum karşısında kimi tutuklayacağını kimi vuracağını şaşırmıştı. Bu direnişin yankısı büyük oldu.

Anadolu’da Kurtuluş Savaşını başlatmanın planlarını yapan Mustafa Kemal’i bu direniş mutlaka etkilemiş, özgüvenini arttırmıştır. “Tıbbiyeliler bayramı” 1929-1937 yılları arasında Bursa Yıldırım Darüşşifasının başlangıcı olarak 12 Mayıs’ta kutlandı. Sonra tekrar 1937’den bugüne 14 Mart tarihine dönüldü. Tüm meslektaşlarımın ve adalet, özgürlük, demokrasi direnişçilerinin bayramını kutlarım.