Evrim: Doğanın akılcı düşünmeye katkısı

Mehmet Sakınç Okuyacağınız yazı, Prof. Dr. Mehmet Sakınç’ın TAKSAV (Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf) Kadıköy Şubesi’nin düzenlediği “Evrim Atölyesi” etkinliğinde 4 Mayıs 2024 tarihinde “Yer’in Evrimi” ana başlığı altında yaptığı sunuşun vakıf üyelerince çözülüp çıktısı alınmış metninin yazarca gözden geçirilip yeniden yazılmış biçimidir. Bu sunuş ve atölye kapsamındaki diğer sunuşlar yakında TAKSAV tarafından […]

Bu içeriği görüntüleyebilmek için, şu seçeneklerden birine abone olmalısınız: 1 yıllık e-dergi aboneliği or 6 aylık e-dergi aboneliği.

Marksizmin kaynakları meselesi nasıl ele alınmalı?

Ender Helvacıoğlu Marksizmin kaynakları meselesi tartışıldığında genellikle Lenin’in tam da bu konuyu ele aldığı “Marksizmin Üç Kaynağı ve Üç Öğesi” adlı makalesine atıf yapılır. Mart 1913 tarihli bu kısa makalede Lenin, “Onun (Marx’ın) öğretisi, felsefenin, ekonomi politiğin ve sosyalizmin en büyük temsilcilerinin öğretilerinin, dolaysız ve doğrudan bir devamı olarak doğmuştur.” diye yazar ve bu öğretileri […]

Bu içeriği görüntüleyebilmek için, şu seçeneklerden birine abone olmalısınız: 1 yıllık e-dergi aboneliği or 6 aylık e-dergi aboneliği.

Orhan Küçüker’in ardından ‘Buluşmak üzere…’

Haluk Ertan Yakınlarda kadim bir dostumu, Orhan Küçüker’i yitirdim. Ne oldu derseniz, insanlığın bilindik derdi işte: 70’li yaşlara henüz ayak basmıştı ki, bir an için nefessiz kalan yüreği durdu. Ne diyeyim? Benden önce gitmez dediklerimdendi Orhan. Söylenecek o kadar çok şey var ki. Nereden başlanır bilmiyorum. “Dostun iyisi, yararlı olanıdır” demiş eskiler. Beylik laftır ama böyle dostların sayısının çok az olduğunu kendimizden...

Orhan Küçüker’in ardından Kültürel belleğe büyük önem verirdi

Mehmet Sakınç Değerli arkadaşım Prof. Dr. Orhan Küçüker’i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Orhan’ı erken yaşta kaybettik. Her zaman nüktedan, her zaman sevgi doluydu ve özellikle bilimi konusunda tutkuluydu. Orhan bir bitki bilimciydi, ama sıradan bir biliminsanı değildi; tüm doğabilimlerini kucaklayan geniş bir bakış açısına sahipti. Bilimsel makalelerinin yanı sıra, doğabilimlerini -özellikle botanik ve zooloji- halka aktarmanın yollarını aradı ve bu alanda...

Önyargılarımızı sorgulamak

Dr. Çağrı Yalgın Helsinki, Finlandiya Derginizin 251. sayısında (s.18-28) Ender Helvacıoğlu, bilimsel düşüncede çok önemli bir noktaya dikkat çekiyor: Marx ve Engels’in devrim öngörülerinin gerçekleşmemesinden yola çıkarak, “Kısacası, ‘olgular’ genellikle ‘olması gerekenlere’ uymuyor. Tersine, olması gerektiğini düşündüklerimizi olgulara göre revize etmeliyiz. Dogmalarda ısrar etmek yerine, kuramlarımızın kapsamını yeni olguları da kapsayacak biçimde genişletme çabası içinde bulunmalıyız.” diyor. Öngörünün gerçekleşip gerçekleşmemesi, bir bilimsel...

Denemeyle “çözümün” belirsizliği

Ali Törün Matematik problemlerini bazı sayıları deneyerek sezgisel yoldan çözme çabası çok yaygındır. Öğrencilerin çok sık kullandığı bu yöntem bazı problemlerin kilidini açmakta etkili olabilir ama eğer genel çözüm yapılmamışsa atılan adımların hiçbir matematiksel değeri yoktur. Ayrıca, bazı problemlerde bir denklemi sağlayan sayıları deneme yaparak bulmak problemin çözüldüğü anlamına gelmez; çünkü bulunan sayıların dışında denklemi […]

Bu içeriği görüntüleyebilmek için, şu seçeneklerden birine abone olmalısınız: 1 yıllık e-dergi aboneliği or 6 aylık e-dergi aboneliği.

Stefan Zweig’in Satranç’ı: Akıl, esaret ve oyunun ötesi

Leman Atalay Bazı yazarlar, sadece kelimeleriyle değil, yaşadıklarıyla da tarihe kazınır. Stefan Zweig, o isimlerden biri. 20. yüzyılın en parlak edebiyatçılarından biri olarak, insan ruhunun en derin sancılarını anlatırken, kendi içinde de büyük bir savaş verdi. Sürgün, yersizlik, geçmişe duyulan özlem ve geleceğe dair umutsuzluk… Zweig’in hayatı, yazdığı eserler kadar sarsıcı bir sonla noktalandı. Naziler kitaplarını yaktığında, onun için bu sadece...

Kitapçı rafı

Karanlık Ekoloji - Gelecekte Müşterek Yaşama Mantığı Timothy Morton, Çev. Öznur Karakaş, Tellekt, 2025, 208 s. Karanlık Ekoloji, Neolitik Çağ’dan beri sorgulanmadan işletilen lojistik “program”ın ekolojik krizinin izini sürer. Karanlık Ekoloji, ekolojik gerçekliğin ilk başta, etrafımızı saran, bizlere nüfuz eden bir dizi kaçınılmaz teşekkülle müşterek varoluşa dair trajik bir melankoli ve olumsuzluk niteliklerine sahip bir farkındalık gerektirdiğini iddia eder ancak paradoksal...

Haykıracak nefesim kalmasa bile…

Üçüncü tekir şahıs/ Anıl Ceren Altunkanat Her şey başlangıçta bir toz ve gaz bulutuydu. Sonra bu bulut nur topu gibi olasılıklar doğurdu. Bu olasılıkların içinde bize düşen… AKP iktidarı… Geçmiş olsun. Ama geçmiyor. Türkiye günlerdir meydanlarda, sokaklarda haykırıyor: Bu adaletsizlik, bu yüzsüz oyun, bu gözü doymaz, hak hukuk tanımaz diktatörlük kemiğe dayandı. Yeter. Ama yetmiyor. Haykıracak nefesimiz kalmayana dek haykırsak da yetmiyor, yavuz...

Hesaplaşma süreci

Ender Helvacıoğlu Türkiye’de bir büyük cephe oluşuyor. Bu cephe masa başında değil, sokaklarda, meydanlarda, üniversitelerde, kent merkezlerinde, işyerlerinde, mahallelerde, bizzat eylemlilik hali içinde kuruluyor. Bu nedenle sonu gelmez tartışmalar ve “benden bu kadar senden bu kadar” hesapları yapılmıyor. Talepler gayet berrak ve net. İktidar Türkiye’nin rejimini tamamen değiştirmek, seçme-seçilme hakkının olmadığı otoriter bir düzen kurmak için halka saldırıyor; Türkiye’nin güzelim halkı...