Etiket: haziran direnişi

Hareketin herhangi bir toplumsal patlamaya nazaran kent mekanıyla kurduğu ilişki ve mekanın dönüştürülmesi girişimlerine yönelik verdiği tepkiler oldukça özgün. Her şeyden önce hareketin içgüdüsel olarak kent merkezlerindeki parkları direnişin mekanları olarak benimsemiş olması bunun en önemli göstergesi. İnsanlar, yıllardır kent merkezlerinden uzaklaştırılmış olmalarının acısını çıkarırcasına bitmek bilmeyen bir enerjiyle gündüz ve gece demeksizin parkları ve […]

Kitaplarla suç ortaklığımız ilkgençlik yıllarımızda başlar. Kendimizi oluşturma yolunda ilerlerken okuduklarımız, benliğimize işlemiştir adeta. Yeniyetmelik yıllarımızda yaptığımız pek çok eylem gibi, okumak da reddetmek içindir. Geleneğin ve genelin onayladığı yaşam yollarına, tarzlarına, görme biçimlerine, düşünme alışkınlıklarına, normal sayılana, her türlü sıradanlığa, günlük yaşamın yavanlıklarına okuyarak direniriz. Ayaktayız. Evlerimizde oturamıyoruz. Çıkıyoruz. Yürüyoruz. Toplanıyoruz. Bir ağızdan bağırıyoruz. […]

Haziran Ayaklanması, bazılarının sandığı gibi ani bir patlama ve bir saman alevi değildir. Yıllardır biriken, son bir yıl içinde hareketlenmeye başlayan ve sonunda 31 Mayıs’ta patlayan uzun soluklu bir dip dalgasının yüzeye çıkışıdır. Önümüzde son derece kritik bir siyasal süreç var. Türkiye halkı bu sürece görülmedik bir kalkışmanın enerjisiyle girecek. Dalga öyle kabarabilir ki, Haziran […]

Müthiş bir ay yaşadık. Ne güzel, derginin rutin işleriyle hiç ilgilenmedik. Her gece hepimiz sokaklardaydık. Sabahları ise facebook’tan twiter’dan duyuruları izledik; bakalım bu akşam...

Gezi Direnişi’inin bir ayağı sokaklarda ve meydanlarda ise, öbür ayağı sosyal paylaşım sitelerindeydi. Bu İnternet ağları, en güvenilir bilgilere ulaşmak için milyonlarca insan tarafından kullanıldı.  Fakat İnternet, aynı zamanda pek çok kişisel bilginin dolaşımda olduğu ve kendi içinde de özgürlük mücadelesinin yürütüldüğü bir alan. Hem bu mücadeleye destek vermek, hem de bir araç olarak İnternet’i […]

AKP’nin benlik bütünlüğünü korumaya yönelik savunma çabaları her zaman “orantısız öfke”yi kaçınılmaz kıldı. Orantısız öfke asıl konunun tartışılmasını, anlaşılmasını engellediği gibi, kamuoyunun gözünden kaçırılmasına da hizmet etti. Bu “orantısız öfke” diyaloglarının, “zaman ve mekan”dan uzak açıklamaların ve “kurgusal” düşüncelerin çözüm üretmeyeceği malum. Çünkü çözüm demek AKP’nin şişirilmiş benlik bütünlüğünün dağılması demek. Bu nedenle Gezi Parkı’na […]

Türkiye’de Eylül ayı hiçbir zaman bu kadar kitlesel bir şekilde dört gözle ve ümitle beklenmemiştir. Malum, Eylül ayında Haziran direnişinin en etkin dinamiklerinden olan...