Benekli güvenin tipik formu, açık renkli kanatlara sahiptir. Bununla birlikte, Sanayi Devrimi sırasında koyu form, kentsel ağaçlar üzerinde bulunan duman rengi kabukla uyumlu olan ve bu şekilde avlanmadan kaçabilen daha açık formla yer değiştirmiştir.
Nature’de yayımlanan yeni bir makalede, Liverpool Üniversitesi’nden biliminsanları bir “sıçrayan gen” mutasyonunun bu koyu varyanttan sorumlu olduğunu bulduklarını belirtiyor. İstatistiksel modelleme kullanılarak, bu mutasyonun tarihsel kayıtlarla uyumlu olarak yaklaşık 1819’da gerçekleştiği bulundu ve bu şekilde bağımsız yollarla tarihlendirildi.
“Transposable element”ler (TE’ler) olarak bilinen sıçrayan genler, bir genom içerisinde yer değişimiyle diğer genlerin ifadelerini değiştirebilen mobil DNA parçalarıdır. Yeni nesil DNA dizilemeyle birleştirilen uygun ölçekli bağlantı ve ilişki haritalaması kullanan ekip, güve korteks geni içerisine eklenmiş olan büyük bir TE’nin renk değişiminden sorumlu olduğunu saptadı.
Integrative Biology Üniversitesi’nden araştırmaya öncülük eden Dr. Ilik Saccheri, “Bu keşif, benekli güve hikâyesindeki temel boşluğu doldurmaktadır. Bu ünü mutantın bir TE ile meydana geldiği gerçeği umut vaat etmektedir. Yeni fenotiplerin uyumu ve bu fenotipe sahip güvelerin nesilleri üzerinde mobil DNA etkisinin nasıl olduğunu ortaya koymak, daha ilgi çekici olacaktır” açıklamasını yapıyor.
Siyah benekli bir güvenin ilk belgelenmiş gözlemi, 1848’de kuzey İngiltere’deki Manchester’dan gelmiş. Ancak daha önceki yıllarda, güve popülasyonunun tespit edilemeyecek kadar düşük frekansta varlığı mümkün olmuş olabilir. Bağımsız şekilde mutasyonun ne zaman meydana geldiğini tahmin etmek için ekip, simülasyon temelli bir istatistiksel “zaman makinesi” programını kullandı. Bu programla benekli güvelerin nesil sayısına, TE’lerin çevresindeki DNA dizisinde bulunan varyasyon örüntülerinin gözlemlenmesiyle ulaşılmaya çalışıldı.
Araştırmacılardan Dr. Pascal Campagne, “En iyi tahminimiz 1819’dur. Bu sonuç göstermiştir ki, mutasyon olayı Sanayi Devrimi sırasında meydana gelmiştir ve onu belirginleştiren yaygın yeterliliğine ulaşması 30 yıl almıştır” diyor.
Cambridge ve Sheffield Üniversiteleri’nden araştırmacılar tarafından aynı dergide yayımlanan bu çalışmaya koşut bir makale, aynı korteks geninin ayrıca tropik kelebeklerin de her birinin açık ve renkli örüntüleri taklit etmesini sağladığını ortaya koyuyor.
Dr. Saccheri, “Bu beklenmedik bir durumdur. Bunun nedeni, kelebek ve güve polimorfizmlerinin göze çok farklı görünmeleri ve türlerin 100 milyon yılı aşkın bir süre öncesinde birbirinden ayrılmış olmalarıdır. Bunun ileri sürdüğü şey korteks geninin, Lepidoptera üstünde oluşturulan örüntü çeşitliliğinin merkezi ve adaptif evrimin sıklıkla gelişimsel değişimlerin korunmuş bir araç takımına dayanmasının daha yaygın olmasıdır” yorumunu yapıyor.