Neden bazı bilişsel yetenekler özellikle yetişkinlik döneminde azalmaktadır? Bazı yaşlı insanlar hâlâ yeni bilgiler öğrenip bu bilgileri hatırlayabiliyorken, neden diğerleri öğrenemiyor? Bu sorulara cevap vermek için, son 10 yıldır detaylı çalışmalarda bulunan sinirbilimciler çoğunlukla hafıza ve öğrenmede merkezi bir rol oynayan korteks ve hipokampüs üzerine yoğunlaşmıştır.
Beyin sapında korteksin ardına iyice gizlenmiş küçük bir hücre yapısı olan Locus coeruleus, son zamanlarda araştırmacıların dikkatini çekti. Locus coeruleus yani mavi nokta, beyin sapında küçük bir bölgedir. Bu çekirdek yaklaşık 15 mm büyüklükte ve kapsamlı sinir lifi ağı aracılığıyla beynin diğer birçok bölgesine bağlıdır. Nöromodülatör olarak adlandırılan norepinefrin, nöronlar arasındaki iletişimi düzenler ve böylece dikkat, duygu ve stresin kontrolüne büyük ölçüde katkı sağlar. Ek olarak hayvan deneyleri, norepinefrinin hücresel düzeyde yeniden yapılanmayı desteklediğini ve yeni anıların, becerilerin ve bilgilerin daha uzun süre depolandığını göstermiştir. Nörotransmitter norepinefrinin, ana kaynağı olduğundan dolayı yaşlılıkta hafızamızın daha iyi çalışmasında büyük bir etkisi olduğu ifade edilmektedir. Bu nedenle başarılı öğrenme ve hafıza süreçleri Locus coeruleus’un sağlam çalışmasına bağlı olabilir.
Max Planck İnsan Gelişimi Enstitüsü ve Güney Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve yeni analiz yöntemlerini kullanarak, ileriki yaşlardaki hafızanın iyi olması, sağlıklı bir Locus coeruleus ile ilişkili olduğunu göstermiştir. İnsanlar yaşlandıkça, Locus coerulus muhtemelen kan dolaşımından, beyni ve omiriliği çevreleyen sıvıdan gelen toksinlerin birikmesi sonucu artan düşüş belirtilerini ortaya koymaktadır. Son araştırma bulguları, Alzheimer hastalığı patolojisinin ilk önce Locus coeruleus’ta ortaya çıkabileceğini ve en nihayetinde hastalığın ileriki aşamalarında beynin geri kalanına ulaşmadan önce orada hafıza ile ilgili bölümlere yayılabileceğini de göstermektedir. Güney Kaliforniya Üniversitesi Gerontoloji profesörü olan Mara Mather, “Ölü beyin dokusunu inceleyen son araştırmalar, Alzheimer hastalığının önemli patolojik göstergelerinden birinin, çoğu insanın orta yaşlara gelene kadar Locus coeruleus’unda bulunabildiğini ortaya çıkarıyor. Mevcut bulgular, insanlarda bilişsel işlev ile Locus ceruleus’un bütünlüğü arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir” dedi.
Max Plank İnsan Gelişimi Enstitüsü’nde Yaşam Psikolojisi Merkezi’nde çalışma yürüten biliminsanı Marcus Werkle-Bergner, “Önceki hayvan çalışmaları daha sağlıklı bir Locus coeruleus ile öğrenme ve hatırlama arasında bir ilişki olduğunu söylüyor. Bu yüzden Locus coeruleus’taki bu değişimlerin yaşlılardaki hafıza gerilemesi ile ilişkili olup olmadığını incelemek önemlidir” diye ekledi. Bir insanda küçük boyutta olup beyin sapının derinliklerinde yer aldığından dolayı, bu çekirdeği incelemek önceden neredeyse imkansızdı. Yeni analiz yöntemleri ve yeni MRG tarama prosedürleri sayesinde, bu beyin bölgesi şimdi invazif olmayan bir şekilde görselleştirilebilir. Bu yeni metotlarla araştırmacılar ortalaması 72 olan 33 yaş ve 66 yaşın üzerindeki 228 yaşlının Locus coeruleus’unu yakından araştırdılar. Tüm katılımcılar, aynı zamanda Berlin Yaşlanma Çalışması II (BASE-II) kapsamında bir dizi nöropsikolojik hafıza testine de katıldı. Katılımcılar, birkaç tur boyunca 15 kelimelik bir listeyi ezberlemek ve sonra onları hatırlamak zorunda kaldılar. Beklenildiği gibi, genç katılımcılar ortalama olarak, yaşlı katılımcılara göre bu görevlerde daha iyilerdi. Özellikle Locus coeruleus’u genç gruba benzeyen yaşlı katılımcılar, locusta yaşlanma ile ilgili belirti gösterenlere göre daha yüksek performans sergilemişlerdir.
Max Plank İnsan Gelişimi Enstitüsü Yaşan Planları Psikolojisi Merkezi’nde predoktoral araştırmacı olan Martin Dahl, “Locus coeruleus beynin çok hassas bir parçasıdır. Bulgularımız, Locus’un yapısının ve işleyişinin yaşlanma ile ilgili bozulmalarının dikkat ve hafıza için geniş kapsamlı sonuçlara sahip olduğunu göstermektedir. Gelecekteki çalışmaların, hastalıkla ilgili süreçlerin Locus coeruleus’un yaşlanmasını hızlandırıp hızlandırmadığını incelemesi gerekir” dedi.
Alzheimer gibi hastalıklarda, ilk davranış değişiklikleri meydana gelmeden önce, nöropatolojik değişimler sıklıkla görülür. Bu süre zarfında hastalığın ilerlemesi sürebilir. Hem Locus coeruleus’u hem de hastalığa ait biyobelirteçleri değerlendiren uzun vadeli çalışmalar, yaşlılıkta hafızanın patolojik değişimlerine ışık tutabilir.
Kaynak: https://medicalxpress.com/news/2019-09-small-nucleus-brain-large-effects.html