Sinyal ve Görüntü İşleme Konferansı-2019, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şubesi, Bilgisayar Mühendisleri Odası (BMO), TED Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümleri tarafından 5 – 6 Ekim 2019 tarihlerinde TED Üniversitesi salonlarında geniş katılım ile düzenlendi.
Açılış konuşmaları ile başlayan etkinlikte, ilk olarak TED Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr.Erdem Yazgan aldı. Yazgan’ın ardından söz alan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömürhan Soysal düzenlenen etkinliğin içeriğine ve amacına dönük olarak şunları söyledi; “Bu etkinliği düzenleyen kurumlar olarak temel hedefimiz Sinyal ve Görüntü İşleme alanında çalışan tüm tarafların bir arada olabileceği, güncel uygulama ve yöntemleri değerlendirebileceği, yeni çalışma konularını belirleyebileceği, içeriğinin ve niteliğinin her seferinde zenginleşmesi ve ülkemizdeki Sinyal ve Görüntü İşleme literatürüne katkı sunulmasıdır. İşlenebilecek veri sayısı ve fiziksel işlem kapasitesindeki artış ile birlikte kullanılan algoritmalardaki gelişmeler sonucunda ortaya çıkan ileri teknolojilerin; makine öğrenmesi, derin öğrenme, yapay sinir ağları, yapay zeka uygulamalarının sinyal ve görüntü işleme alanında yaygın kullanımı, üniversitelerin, sektörün ve tüm tarafların bu alandaki çalışmalarının paylaşılması, tartışılması, yeni gelişmelerin izlenmesi bu etkinliğin kapsamını oluşturmaktadır.
Yaklaşık 1 yıldır hazırlığını yaptığımız ve bugün sizlerle buluşturduğumuz konferansımızda bu yıl iki temel değişiklik yaptık: Akademik sunumların yanında sektörel uygulamalar hakkında da katılımcıların bilgi sahibi olması ve sektör temsilcileri ile buluşmasını sağlamak için son 3 oturumu endüstriye ayırdık. İkinci değişiklik ise etkinliğin ikinci gününde düzenleyeceğimiz uygulamalı eğitimler. Böylelikle bu alandaki toplulukların oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.”
“Deprem sonrası kamu sorumluluğunu yerine getirmedi”
Ömürhan Soysal’ın ardından EMO Yönetim Kurulu Başkanı Gazi İpek şöyle konuştu; “Meslek adına, meslek örgütü olarak üyelerimize karşı bir sorumluluğumuz bu. Biz Anayasal bir kuruluşuz. Anayasal görevimizi yerine getirirken üç temel noktadan bakıyoruz; bir tanesi meslek ve meslektaşlarımıza sorumluluk, ikincisi topluma karşı sorumluluk, üçüncüsü ülkemize karşı sorumluluk. Bu sorumluluklarımız Anayasal görev olarak zaten önümüze konmuş durumda. Anayasa böyle emrediyor. Bu alanlarda bizim Odalarımız meslek hayatına ilişkin sorumluluklarını yerine getiriyor. Ülkemiz ve toplum adına birkaç önemli şeyi konuşmak istiyorum. İlki İstanbul’da yaşanan 5.9 şiddetinde deprem. 1999 yılında yaşanan depremin üzerinden 20 yıl geçti. Ülkemizde 30 yıl içinde İstanbul merkezli deprem olacağı söyleniyordu. Maalesef kamu sorumluluğunu yerine getirmediğini düşünüyorum. Mutlaka ülkede iktidar tarafından deprem seferberliği başlatılmalı. Türkiye’nin her alanında bu iş ele alınmalı. 20 yıldır alınan deprem vergisinin nerelere gitti belli değil. Ülkemizde siyasi iktidarlar bu vergileri fon olarak düşünüp başka yerlerde kullanıyorlar.
İkinci olarak bu hafta içinde yaşadığımız elektrik zamları. Bu zamlar giderek daralan sürecin daha çok ekonomiyi daraltacak noktasında görüyoruz. TETAŞ, 24 Haziran seçimlerinden sonra kaldırılarak TEİAŞ’a bağlantı. İlginç bir süreç var görüyoruz. Tüm dağıtım firmaları batmış durumda. 50 milyar dolar borçtan bahsediliyor. 10 milyar dolar kısmı ödenemez durumda. Elektrik konusunda ülkemizdeki planlamalar yanlış yapılıyor. Her 5 yılda bir açıklanan hedefler aşağı düşürülüyor. Elektrik maliyetinin hem kamuda hem sanayide olumsuz etkisinin olacağını görmek lazım.
Üçüncü olarak, Barış Akademisiyle ilgili Türkiye’de yaşanan sürecin ülkemiz adına utanç verici olduğunu düşünüyoruz. Akademisyenlerin görüşlerini özgürce söylemeye sonuna kadar sahip çıkılması gerekiyor. Ülkemiz imza vermenin suç olduğu bir ülke haline getirildi. Kendilerine mücadeleleri için teşekkür ediyoruz. Bugün Ekim’in ikinci haftasına giriyoruz. Bildiğiniz gibi 4 yıl önce Ankara Garı’nda katliam yaşandı. Canlı bombalar patlatıldı. O zamanın Başbakanı geçenlerde bir açıklama yaptı, dedi ki “7 Haziran- 1 Kasım arasında yaşanan olayları bir anlatsam Türkiye ayağa kalkar.” Ne demek istediler. Tabi açıklanmadı. Bu işler organize işler. O gün 103 arkadaşımızı kaybettik. Hepsini saygıyla sevgiyle anıyoruz. Katliamla ilgili davaları yakından takip etmeye devam edeceğiz. Hesabını soracağız. Bu üç kurumuza tekrar teşekkür ederim. Bu kadar gencin katıldığı böyle bir konferansı yapılması son derece sevindirici hepinizi kutluyorum.”
“Konferansının uluslararası tanınırlığa ulaştığı, akademik dünyada saygınlıkla anıldığı günleri de göreceğiz”
Gazi İpek’in ardından söz alan BMO Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Küçükaras da açılış konuşmasında şunları söyledi; “ Şimdi burada, Sinyal ve Görüntü İşleme Konferansında olsaydı kim bilir ne denli sevinirdi diyeceğimiz biri daha var; bugünleri 175 yıl önceden gören biri: Ada Lovelace… Biliyorsunuz, Ada Lovelace, 1843’te yayımladığı notlarında hesaplama makinelerinin günün birinde yeniden programlanabilen genel amaçlı bilgisayarlara evrileceğinden söz etmiş, yalnızca sayılarla oynayan değil, sözcükleri işleyen, müzik yapan, dahası genel simgeleri sınırsız bir çeşitlilikle bir araya getiren çok güzel makinelerimiz olacağını öngörmüştü.
Geldiğimiz noktada bu derin sezgi gerçek oldu; üstelik bu gelişmelere görece kısa yaşam sürelerimiz içerisinde tanıklık ediyoruz. Dış dünyayı makinelerle algılayabilmekte ne çok yol kat ettik… Tüm bunlar, görünmeyeni görünür kılan araştırmacıların, bilim insanlarının, bilimi uygulayıma yani teknolojiye dönüştüren mühendislerin, meslektaşlarımızın yoğun, kimi kez yaratıcılığın ağır sancılarıyla dolu uğraşlarının sonucu… Yaşanan, sözün tam anlamıyla ışığın karanlığa karşı zaferidir. Bu konferansın bizler için anlamı da bu zaferi kutlamaktır!… Ve şu an, bu kutlamanın tadını çıkarmanın zamanıdır…
Ülkemizi aydınlatan, insanlığın bilgi evrenine katkılarıyla göğsümüzü kabartan, etkinliğimizde yer alarak bilgilerini, deneyimlerini, tasarılarını paylaşan değerli bilim insanlarımıza, meslektaşlarımıza candan teşekkürler… Bize “bu ülkede güzel işler de oluyor” duygusunu yaşatıyorsunuz. Neşe kaynağımızsınız. Sağ olun, var olun!… Dilerdik ki ülkemiz bilimin, uygulayımın her alanında çok ileride olsun. Dilerdik ki bilimsel çalışmalardaki yoksulluğumuzun düş kırıklıklarını değil de varsıllığımızın böbürlenmesini duyumsayalım.”
Etkinlikte ilk olarak Prof. Dr. Fatoş Yarman Vural (ODTÜ) “Bilgisayarlı Görü: Görebilen Makineler Yapma Bilimi” başlıklı sunumunu yaptı. Vural’ın sunumunun ardından Doç. Dr. Seniha Esen Yüksel (Hacettepe Üniversitesi) “Görünenin Ötesini Görebilmek” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Verilen aranın ardından Doç. Dr. Selim Aksoy (Bilkent Üniversitesi) “Tıbbi Görüntü Analizi ve Uzaktan Algılama Uygulamaları İçin Zayıf Öğreticili Öğrenme” konulu sunumunu yaptı. Ardından Doç. Dr. Nazlı İkizler Cinbiş (Hacettepe Üniversitesi) “Videoları Anlama: Hareketler, Etkileşimler ve İşaret Dili” konulu sunumu yaptı.
Prof. Dr. Tayfun Akgül’ün (İTÜ) “Zor Koşullarda Yüz Tanıma” başlıklı sunumunun ardından Prof. Dr. A. Murat Tekalp (Koç Üniversitesi) “ Derin Öğrenme ile Görüntü/Video İşleme ve Sıkıştırma: Yeni Yaklaşımlar” başlıklı sunumunun ardından sektörel uygulamalar oturumlarıyla devam etti.
Sektörel uygulamalar oturumunda ilk olarak Dr. M. Umut Demirezen (ROKETSAN) “Yapay Zeka ve Sürü Zekası Teknolojileri: Zeki Havacılık Uygulamaları” başlıklı sunumu yaparken, Murat Bal (HAVELSAN), “Havelsan‘da Derin Öğrenme ve Uygulamaları” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Etkinlik Osman Selami Budak’ın (AVEO) “Provea Hassas Tarım Karar Destek Sistemi” konulu sunumu ile sona erdi.
