Kaliforniya Üniversitesi Irvine Kampüsü nörobiyologlarına göre, 3 boyutlu video oyunları oynamak, çok eğlenceli olmalarının yanı sıra, hafıza oluşumunu da arttırabilir.
Bu oyunlar göz-el koordinasyonunu ve tepki süresini geliştirebilir ve bu bulgular yaşlandıkça hafıza kaybına uğrayan veya demans olan hastalara yardım etmek için yeni ve gerçek yaklaşımlara imkân verebilir. Araştırmanın sonuçları The Journal of Neuroscience dergisininde yayımlandı.
Craig Stark ve Dane Clemenson, çalışmaları için bilgisayar oyunu oynamayan üniversite öğrencilerini denek olarak kullandı. Öğrenciler iki hafta boyunca her gün yarım saat ya pasif, 2 boyutlu (Angry Birds) bir oyun ya da daha karmaşık 3 Boyutlu (Super Mario 3D World) bir oyun oynadı. Öğrenciler, beynin kompleks öğrenme ve hafıza ile ilişkilendirilen bölgesi olan hippokampusu aktive eden hafıza testlerine iki haftalık sürecin öncesi ve sonrasında tabi tutuldular. Günlük nesnelerin resimlerinden oluşan bir çalışma listesi öğrencilere verildi. Daha sonra öğrencilere bu nesnelerden, yeni nesnelerden ve orijinal nesnelerin biraz değiştirilmiş versiyonlarından oluşan resimler gösterildi ve öğrencilerden bu resimleri kategorilere ayırmaları istendi. Kısmen değiştirilmiş resimlerin tanınmasının hippokampus aktivasyonu gerektirdiğini belirten Stark, daha önceki çalışmasında bu özelliğin yaşlandıkça azaldığını göstermişti. Yaşlandıkça yeni isimleri öğrenmenin ve anahtarı koyduğumuz yeri hatırlamanın bu kadar zor olmasının büyük bir kısmının nedeni de bu olgu.
3-D video oyunu oynayan öğrenciler hafıza testindeki başarılarını geliştirirken, 2-D video oyunu oynayan öğrencilerde gelişme gözlemlenmedi. 3-D video oyunu oynayanlardaki ilerleme ise küçük bir oran değildi; hafıza performansları yaklaşık yüzde 12 oranında artış göstermişti; bu oran 45 ile 70 yaş aralığında normalde gözlemlenen düşüşle aynıdır.
Kemirgenlerle yapılan önceki çalışmalarda postdoc öğrencisi Clemenson ve çalışma arkadaşları çevreyi keşfetmenin hippokampusun hafıza çemberinde yeni nöronların gelişmesine ve nöral ağların artışına yol açtığını göstermişti. İnsanların oynadığı 3-D oyunlar ile kemirgenlerin keşfettiği çevre arasındaki bazı benzerlikleri ve 2-D oyunlar ile farklılıklarını, Stark şu şekilde açıklıyor: “İlk olarak 3-D oyunlar, 2 D oyunlara oranla, daha fazla uzaysal (mekânsal) bilginin keşfini içerir. Ayrıca 3-D oyunlar çok daha kompleks ve daha fazla öğrenilebilecek bilgi içerir ve biliyoruz ki bu tarz bir öğrenme ve bellek hippokampus aktivasyonu gerektirir. Yine de 3-D video oyunlarındaki karmaşıklığın ve bildirişim miktarının mı, yoksa uzaysal (mekânsal) ilişkilerin ve keşfin mi hippokampus aktivasyonuna neden olduğunu bilmiyoruz ve bunu öğrenmeye çalışıyoruz.”
Tipik beyin antreman programlarının aksine, video oyunlarının zihindeki spesifik bilişsel süreçler için yaratılmayıp, oyuncuların karakterlere ve maceraya kendilerini kaptırmaları için dizayn edildiğini belirten Stark, bu oyunların, görsel, uzaysal, duygusal, güdüsel, dikkat, eleştirel düşünce, problem çözme ve işleyen bellek gibi birçok bilişsel süreci kullandığına dikkat çekti.
Stark, büyük ihtimalle, dar bir bakış açısıyla tek bir bilişsel alana odanlanmaktan kaçınarak ve daha yakın doğal tecrübelerle parallellik kurarak, 3-D video oyunlarının zenginleştirilmiş tecrübeler sağlayarak fonksiyonal kazanımlara dönüştürülmeye uygun olabileceğini belirtiyor.
Stark ve meslektaşları için bir sonraki adım, 3 boyutlu oyunlarla veya gerçek dünya keşif tecrübeleriyle çevresel zenginleştirmenin yaşlılardaki hippokampus kaynaklı bilişsel sorunları tersine çevirip çevirmediğini tespit etmek.
Stark ekliyor: “Video oyunu yaklaşımını hippokampus fonksiyonunu arttırmak için kullabilir miyiz? Aktif ve dolu bir yaşam tarzının bilişsel yaşlanmayı önleyen gerçek bir faktör olduğu sık sık dile getirilir. Hepimiz tatildeyken, dünyayı gezemesek de, bilişsel olarak aktif ve meşgul olabileceğimiz birçok farklı şey yapabiliriz. Video oyunları güzel ve uygulanabilir bir güzergâh olabilir.”