Görsel açıklaması: Bonobolar. © Uryadnikov Sergey / Fotolia
Biliminsanları insan atasıyla Neanderthallerin karışmasına paralel bir duruma, insanın en yakın akrabaları olan şempanzelerde de rastladı. İlk defa, şempanzeler ve bonobolar arasındaki antik gen karışımı ortaya kondu. Wellcome Trust Sanger Enstitüsü’nden araştırmacılar ve diğer uluslararası katılımcıların Science dergisinde yayımladıkları çalışma, şempanze genomlarının yüzde 1’inin bonobolardan geldiğini gösteriyor.
Çalışma ayrıca, genomiğin, tek tek şempanzelerin coğrafi kökenlerini ortaya çıkarmaya yardım edebileceğini gösterdi; ki bunun da şempanzelerin korunması için güçlü etkileri vardır.
Şempanzeler ve bonobolar sadece tropik Afrika’da bulunan büyük maymunlardır. Nesli tükenmekte olan türlerdir ve güya yasalarca tamamen güvence altındadırlar, ancak pek çok şempanze ve bonobo halen yasadışı olarak yakalanmaktadır.
Koruma çabalarına yardımcı olmak için araştırmacılar 10 Afrika ülkesinden alınan 75 şempanze ve bonobonun ve daha da önemlisi bilinen coğrafi konumlardan alınan 40 yeni doğmuş vahşi şempanze yavrusunun tüm genom dizilerini analiz ettiler. Bir şempanzenin genetik dizilimi ile coğrafi kökeni arasında güçlü bir bağlantı olduğunu keşfettiler.
Wellcome Trust Sanger Enstitüsü’nden Dr. Chris Tyler Smith “Bu şempanze genomunu tarihlemek için yapılan en büyük analizdir ve genetiğin kesin bir şekilde şempanzenin hangi vahşi ortamdan geldiğini belirlemek için kullanılabileceğini göstermektedir. Bu yasadışı olarak yakalanan şempanzelerin vahşi doğada ait oldukları yere geri dönebilmelerine yardımcı olabilir ve alıkonulmaya karşı eylemler için anahtar bir kanıt sağlayabilir” diyor.
Şempanzeler ve bonobolar insanın yaşayan en yakın akrabalarıdır. 1,5 milyon ila 2 milyon yıl önce ortak bir atadan ayrıldılar ve tropikal Afrika’nın farklı bölgelerinde yaşadılar. Şimdiye kadar, türler arasındaki gen akışı Kongo Nehri’nin coğrafyayı fiziksel olarak ikiye ayırmasından dolayı imkânsız olarak görülmekteydi.
Çalışma yaklaşık 1,5 milyon yıl önceki şempanze ve bonobo arasındaki ana ayrılığı ve farklı bölgelerdeki dört şempanze alt türünün varlığını doğruladı. Araştırmacılar ayrıca şempanze ve bonobo popülasyonları arasındaki iki ek gen akışı olayını buldular; en azından bazı şempanze ya da bonobolar nehirde kendi yolunu bulmuş görünüyordu.
Sanger Enstitüsü’nden Dr Yali Xue şu açıklamaları yaptı: “Merkezdeki ve doğudaki şempanzelerin diğer şempanze alt türlerine oranla bonobolarla önemli ölçüde daha fazla genetik materyal paylaştıklarını keşfettik. Bu şempanzeler genlerinin en az yüzde 1’ini bonobolardan almışlardır. Bu, açık bir ayrılığın olmadığını; ilk ayrışmanın, türler arasındaki karışmanın rastlantısal bölünmeleri tarafından takip edildiğini gösteriyor.”
Çalışmada İspanya, Kopenhag Hayvanat Bahçesi ve Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacılar da yer alıyor. Yaptıkları araştırmalar 550- 200 binyıl önce ve yaklaşık olarak 150 binyıl önce iki kez, bir temasın gerçekleştiği en az iki fazın olduğunu gösteriyor.
Barselona’daki Pompeu Fabra Üniversitesi’ne bağlı Biyolojik Evrim Enstitüsü’nde araştırmacı olan ve çalışmanın yöneticisi Dr. Tomàs Marquès-Bonet şu açıklamayı yaptı: “Bu, insana en yakın yaşayan türler olan şempanzelerin ve bonobolar arasında yaşanan antik gen akışı olayını ortaya çıkaran ilk çalışmadır. Bu, yakın türler arasındaki çiftleşmenin aslında insanların ve yaşayan maymunların ataları arasında yaygın olduğunu da doğrulamaktadır.”
Çeviren: Bünyamin Tan
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniv. Klasik Türk Edebiyatı YL
Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2016/10/161027142434.htm