Kitaplarla suç ortaklığımız ilkgençlik yıllarımızda başlar. Kendimizi oluşturma yolunda ilerlerken okuduklarımız, benliğimize işlemiştir adeta. Yeniyetmelik yıllarımızda yaptığımız pek çok eylem gibi, okumak da reddetmek içindir. Geleneğin ve genelin onayladığı yaşam yollarına, tarzlarına, görme biçimlerine, düşünme alışkınlıklarına, normal sayılana, her türlü sıradanlığa, günlük yaşamın yavanlıklarına okuyarak direniriz. Ayaktayız. Evlerimizde oturamıyoruz. Çıkıyoruz. Yürüyoruz. Toplanıyoruz. Bir ağızdan bağırıyoruz. […]