Kislovodsk-ISON gözlemevinde sakin geçen bir gün… Gökbilimciler Vitaly Necsky ve Artyom Novichonok ise gözlem nöbetindeler. Hava soğuk ve Rusya’nın Kislovodsk adındaki küçük termal kentinin dağlarına kurulmuş gözlemevinde gözlemleri işleyen bilgisayarlar gürültüyle çalışmaya devam ediyor. Raporlanan gözlem sonuçlarının birinde sıra dışı bir cisim gözlemlendi. Gökbilimciler heyecanla araştırma sonuçlarına baktıklarında, tanık oldukları cismin bir kuyrukluyıldız olduğunun farkına vardılar. Takvimler 21 Eylül 2012’yi gösteriyordu.
Gözlemlendiği ilk tarihten bu yana Güneş’e doğru yol almakta olan ISON bir kuyrukluyıldız… İsmine sakın aldanmayın, aslında bu cisimlerin yıldızlarla en ufaktan bir ilişkisi bile yok.
Kuyrukluyıldız nedir?
Kuyrukluyıldızlar(Comet), Güneş Sistemi’nde Neptün’ün de ötesindeki en uzak halkada, Neptün ötesi cisimler arasında süzülürler. Bu cisimler de tıpkı Güneş’in etkisinde olan diğer tüm cisimler gibi Güneş’in etrafında dönerler. Ancak yörüngeleri diğer cisimlerden çok farklı ve ilginçtir. Güneşe belirli kısa bir süre için çok yakın bir hal alırlar sonra da uzun yıllar boyunca Güneş’e çok uzak kalarak Güneş Sistemi’nin en uzak köşelerindeki yuvalarına geri dönerler.
Kuyrukluyıldızları oluşturan çok büyük kayalar yoktur. Hatta birçok kuyrukluyıldız buzdan oluşur. Bu buzlar, cisim Güneş’e yaklaştıkça erimeye başlar. Eridikçe sıvı haldeki su uzay denizinin sessizliği içinde etrafa yayılır. Ortaya çıkan görüntü o kadar ilginçtir ki, eski zamanlardaki insanlar bu görüntüyü kuyruklu bir yıldıza benzetmişlerdir. Etrafa saçılan buz ve yıldız tozları çoğu zaman Güneş’teki gezegenlere de yağar. Dünya’ya birçok mineralin ve hatta suyun bu şekilde de gelmiş olabileceği düşünülmektedir.
ISON da tıpkı diğer tüm kuyrukluyıldızlar gibi bir yörüngeye sahiptir. Güneş’e yakınlaşarak üstündeki buzları ve mineralleri eriterek etrafa yayarlar. Sonra -eğer tamamen yok olmazlarsa- geldiği yere geri döner ve tekrar soğurlar. Ta ki bir sonraki gelişine kadar…
Halley gibi birçok kuyrukluyıldız tarihin birçok zamanında görülmüştür. Tarih öncesi zamanlardaki mağara çizimlerinde bile kuyrukluyıldız görmek mümkün. 1378’de gelen Halley kuyrukluyıldızı, Cengiz Han için gök tanrısının yanında olduğunun göstergesi olmuştu. Halley, geçtiğimiz yüzyıllarda kendini birçok defa gösterdi. Bu yüzyılda ise oldukça etkisini göreceğimiz kuyrukluyıldızın ISON olduğu düşünüyoruz.
ISON kuyrukluyıldızı Kasım ayının başlarından itibaren Aralık başına kadar tüm dünyada çıplak gözle gözlemlenebilecek. Özellikle 28 Kasım günü en parlak haline ulaşacak olan ISON kuyrukluyıldızının, Güneş ile arasında yalnızca bir milyon kilometre olacak. (Gök cisimleri arasındaki uzunluklar genelde milyonlarca kilometre olduğu için bir milyon, kozmosta oldukça yakın bir mesafedir.)
Güneş ISON’u Yok Edebilir mi?
Güneş’e bu kadar yaklaşan bir kuyrukluyıldız oldukça fazla miktarda eriyecektir. ISON’un geldiği yere bir daha hiç geri dönememe ihtimali var; Güneş’in sıcaklığına çok fazla maruz kalıp tamamıyla erime ihtimali yüksek. Ancak elbette bu Güneş’in yapacağı etki ve ISON’un büyüklüğü ile alakalı. Dünya bundan herhangi bir zarar görmeyecek. Gözlemlerimizden anladığımız kadarıyla ISON’un çekirdeğinin 10 km’ye kadar çıkabileceğini tahmin ediyoruz, ki bu tamamen erime ihtimalinin düşük olduğunu gösterir. NASA gökbilimcisi Don Yeoman bu konu hakkında o kadar da emin olmamamız gerektiğini söylerken ekliyor: “Kuyrukluyıldızlara güven olmaz, 1973 yılında ISON’a yapılan tahminlerin benzerleri Kohutek kuyrukluyıldızı için yapılmıştı; ancak cisim bir anda buharlaşmıştı.”
Her ne olursa olsun, ISON kuyrukluyıldızı 28 Kasım’da Ay’dan dört kat daha parlak bir hale gelecek ve çıplak gözle de görünebilecek. Kasım Ayı’nda gökyüzüne bakmayı unutmayın.
Kaynaklar: Wikipedia ve Harvard Üniversitesi Rasathanesi
http://en.wikipedia.org/wiki/C/2012_S1
http://www.csc.eps.harvard.edu/2012S1/index.html