Milyarlarca yıl önce, henüz Güneşimiz genç, Dünya’mız ise hâlâ içinde var olan patlamalarla çocukluk dönemi geçiriyordu. Böyle bir Güneş sistemindeydi işte Mars’ın gençliği. Mavi bir gökyüzü ve lacivert okyanuslarla kaplı bir yeryüzü… İşte size bundan birkaç milyar yıl önceki Mars… Peki, ne oldu? Gökbilimcilerin uzun zamandır sorduğu bir soruydu bu. Şimdi ise yanıtlanmak için bir fırsat var elimizde.
Mars’ın yüzeyine baktığımızda birçok kurumuş nehir yatakları ve kuru göller görüyoruz, bu artık kanıtlanmış bir gerçek. Üstelik bazı nehir yatakları kuzeydeki buz kaplı kutuplara kadar ulaşıyor. Bunun keşfi geçtiğimiz yüzyılda yapılsa da ilk defa bu konu hakkında söz söyleyen kişi İtalyan gökbilimci Giovanni Schiaparelli idi Ancak Prof. Schiaparelli bu yapıları gördüğünde, onların Marslılar tarafından inşa edilmiş kanallar olduğunu düşünmüş, hatta bu kanallara isim verip bir de Mars haritası yayımlamıştı.
Elbette günümüzde bu kanalların Marslı mühendisler tarafından inşa edilmediğini biliyoruz; ancak derin uzay astronomisinin ve büyük teleskopların yeni yeni toplumla buluştuğu 19. yüzyılda bu tür çalışmalar büyük ses getirmişti. Prof. Schiaparelli’nin çizdiği harita gerçeklikten son derece uzaktı. Çünkü haritaya göre kanallar tün Mars’ı sarmıştı. Fakat bugün Mars’ta yalnızca birkaç tane nehir yatağı olduğunu biliyoruz. Büyük ihtimalle Schiaparelli anın verdiği heyecan ile keşif miktarını artırmak istemişti.
Peki, ne oldu da sıvı halde su ile dolu olan bu gezegen bir anda maviden kızıla bir dönüş yaşadı? NASA, yıllardır kafamızı kurcalayan bu soruya yanıt aramak için 18 Kasım’da MAVEN uzay aracını Mars’a yolladı. Araç şu an uzay okyanusunun engin dalgaları arasında kızıl diyara doğru yelken açmış durumda. Eylül 2014 gibi Mars’a ulaşması planlanıyor. MAVEN Mars’ın atmosferini inceleyecek, çünkü Mars’taki sıvı halde suyun artık bulunamamasının en olası sebebi atmosferinin zaman içerisinde azalmış olması.
Mars’taki bu değişim ve atmosfer neden önemli?
Atmosfer ve atmosferi oluşturan ozon gazları su buharı da dâhil olmak üzere elementlerin ve bileşiklerin gezegenden uzaya kaçmasını engeller. Hatta bulutların oluşmasının bir sebebi de budur. Mars’ın ise şu anki atmosferi su döngüsünü sağlayamayacak kadar ince… Mars’taki okyanusların kurumasının sebeplerinden biri bu olmuş olabilir. Ancak o halde neden Mars’ta atmosfer zamanla inceliyor? İşte MAVEN bu sorunun yanıtını aramak üzere Mars’a doğru yol almakta. Çalışma önemli çünkü Mars’ın atmosferinin ne durumda olduğunu görmek gelecekte Mars’a yapacağımız insanlı ziyaretlerden, Mars’a koloni kurma planlarına şekil verilmesine kadar pek çok konuyu şekillendirecek. Örneğin, Mars’ın atmosferi incelmeyi durdurmuşsa işimiz daha kolay olacak Mars’a yerleşirken. Ancak MAVEN’in bize göstereceği sonuçlar Mars’ın atmosferinin yok olacağını gösterirse, kuracağımız kolonide işimiz çok daha zor olacak.
Gezegene önceden gönderilen Curiosity sondası Mars yüzeyinde çok fazla miktarda CO2 gazı tespit etmişti. Sonrasında Kolarado Üniversitesi’nde Bruce Jakovski önderliğindeki araştırmacılar Mars’ın hızla üzerindeki CO2’i kaybettiğini gösterdi. Bu da Mars’taki iklim değişikliğinin atmosfer ile doğrudan bağını gösteriyor. Gerçek cevabı ve Mars’ta kurulacak koloni için yapmak zorunda olduğumuz çalışmaların tam olarak ne olacağını ancak MAVEN’in bize vereceği sonuçlardan sonra anlayabileceğiz.
Yapılan araştırmalar ile birlikte insan adındaki biz meraklı maymunların Dünya’nın sınırları dışına çıkma hevesi artarak devam ediyor. Kim bilir, belki bu yüzyılın sonunda ilk Mars kasabası kurulabilir ve bilimkurgu kitaplarında okuyup hayalini kurduğumuz gezegen sınırlarını aşan medeniyete bir insan yaşamı gibi bir sürede erişebiliriz. Bu, ne kadar istekli olduğumuza bağlı bir durum… Carl Sagan’ın dediği gibi: “İnsanlık seçim yapmak zorunda, gaddarlığına yenik düşüp kendini yok mu edecek; yoksa yıldızlara mı açılacak.”
Mars, yıldızlara açılan kapımız olabilir.