Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde Ebola salgını halen devam ediyor. Sağlık memurları kırk iki şüpheli, olası ve teyit edilmiş vaka tespit etmiş ve yirmi üç kişi de ölmüştür. Hastalık uzak kırsal bölgeden yayıldı ve yaklaşık 1,2 milyon insandan oluşan bir şehir olan Mbandaka’da, kontrol altına alınmasının zor olacağı korkusuyla yayılmaya başladı. Ancak yeni bir aşı, salgının izlerini durdurabilir.
Julia Belluz’un Vox‘a rapor ettiğine göre, 4,000 dozdan fazla deneysel Ebola aşısı Kongo’ya ulaştı ve ilerleyen günlerde gelmesi beklenen 4,000 aşı daha var. rVSV-ZEBOV olarak bilinen aşı, ilk olarak 2000’lerin başında tasarlandı ancak aşı ilk kez yeni bir salgının kontrol altına alınması için kullanılacak.
Beş tür Ebola virüsü vardır. rVSV-ZEBOV, en yaygın olarak insanları enfekte eden, Zaire olarak bilinen bir suşa karşı koruma sağlar. Megan Jula’nın açıkladığı gibi, aşı “vücudu Ebola ile enfekte ettiğini ve bağışıklık yanıtını başlattığını düşünerek” çalışıyor.
Klinik deneyler, aşının çok iyi işlediğini göstermekte. 2003 yılında Kanada Halk Sağlığı Kurumu tarafından ilk kez geliştirildiğinde, rVSV-ZEBOV’un maymunlarda yüzde yüz etkili olduğu görülmüştür. Ancak, Batı Afrika’daki büyük bir Ebola salgınının 2014 ve 2016 yılları arasında 11,000’den fazla insanı öldürmesine kadar, ilaç endüstrisinin bu aşıya ilgisi çok azdı. İlaç şirketi Merck, 2014 yılında aşının haklarını satın aldı.
Nurith Aizenman’a göre, rVSV-ZEBOV ilk kez 2015 yılında, Batı Afrika’daki yaklaşık 7,500 kişi aşılandığında insanlar üzerinde test edildi. Araştırmacılar “halka aşılama”yı kullandılar yani; bir kişi enfekte olduğunda, temasta bulunduğu – ailesi, arkadaşları, komşuları – aşılandı ve daha sonra bu kişilerin temasta olduğu diğer kişiler da aşılandı.
Geçmişte, Ebola hastaları başkalarına hastalığı bulaştırmadan izole edilerek kontrol edilmiştir ancak bu yöntem, Ebola’nın büyük şehirlerde yayılmasını engellemede başarılı olamadı. Diğer bir taraftan, halka aşılama yöntemi oldukça etkiliydi. Klinik denemelerin sonuçları, rVSV-ZEBOV alan tek bir kişinin Ebola’ya yakalanmadığını gösterdi. Enfekte bir kişinin “halkası” nın bazı üyeleri aşılanmamış olsa bile, genel yayılım yaklaşık yüzde 75 oranında azalmıştı.
Florida Üniversitesi’nde denemeye katılan bir biyoistatistikci olan Ira Longini, “Bu harika bir olay, çok sıra dışı.” diyor.
Aşı henüz lisanslı değil, ancak Kongo hükümeti resmi olarak soruşturulan bir tıbbi ürünün kullanımını açıklayan “insani amaçlı ilaca erken erişim” protokolü altında konuşlandırılmasını talep etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre sağlık yetkilileri, aşılamadan sonraki 84 gün boyunca hastaları izleyecektir. rVSV-ZEBOV u geliştiren öncü araştırmacılardan Tom Geisbert, Jula’ya, bazı hastaların aşıyı aldıktan sonra “küçük kas ağrıları ve sızıları” bildirdiklerini söylüyor; “Ebola’dansa baş ağrısını tercih ederim.” diye ekliyor.
En son salgının uzak merkez üssü Bikoro’da aşıyı yönetmek kolay olmayacak. Acil durum hazırlığı ve müdahalesinin genel müdür yardımcısı Peter Salama aşının, elektriksiz bir bölgede yapılması zor olan eksi 76 ile eksi 112 derece Fahrenheit arasında bir ortamda tutulması gerektiğini söylüyor.
Eğer rVSV-ZEBOV güvenli ve etkili olduğunu kanıtlarsa, sağlık görevlilerinin Ebola’yla mücadele şeklini değiştirebilir ve hastalığın salgın oranlara bir daha ulaşmadığından emin olabilirsiniz.