Birçok dinozor türü, sınırlı sayıdaki kalıntılar üzerinde yapılan çalışmalar ile bilinmektedir. Bu türlerin yüzde 75’i, beş veya daha az bireye ait kalıntılar üzerinden tanımlanmıştır. Auroraceratops rugosus’un 2005 yılında Çin’in kuzeybatısındaki Gobi Çölü’nde bulunan tek bir kafatası baz alınarak isimlendirilmesi, bu açıdan tipik bir örnekti. Ancak bu durum değişiklik gösterdi.
Aradan geçen yıllar içerisinde, bilim insanları Auroraceratops’a ait 80’den fazla fosil kalıntısını topladı ve bu küçük gövdeli otçullara dair bilgi düzeyimizi, en bilinen dinozorlarla aynı seviyeye getirdi. Bu türler, günümüzde hakkında en çok bilgiye sahip olduğumuz dinozor türlerinden oldu. Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yayımlanan inceleme yazısında araştırmacılar; anatomi, yaş, tehlikelerden korunma şekilleri ile bu büyük Auroraceratops koleksiyonunun evrimi üzerinde durdular. Bu çalışmada; Pensilvanya Üniversitesi’nden, Pensilvanya İndiana Üniversitesi’nden, Çin Bilimler Akademisi’nden ve Gansu Ziraat Üniversitesi’nden araştırmacılar bulundu.

Araştırmacıların yaptıkları inceleme, Triceratops’in de dahil olduğu Ceratopsia isimli boynuzlu dinozorlar grubunun ilk üyelerinden olan ve yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşayan Auroraceratops’u ortaya çıkardı. Yaklaşık 1.25 metre uzunluğunda, 44 cm genişliğinde olan ve 15.5 kilogram ortalama ağırlığa sahip olan Auroraceratops’lar, Triceratops’ların aksine daha küçüktür. Boynuzlu bir dinozor olarak karakterize edilen Auroraceratops, kısa saçaklı tüylere ve bir gagaya sahipken; Triceratops’un “gerçek” tüyleri ve kafatasları üzerinde yaygın süsleri yoktur.
“2004 yılında bu hayvanı ilk gördüğümde, daha önce hiç görülmemiş yeni bir türe ait olduğunu hemen anladım ve bu durum çok heyecan vericiydi” diyen Pensilvanya Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden Paleontolog Peter Dodson, Auroraceratops hakkındaki bu monografın uzun zamandır beklenen bir şey olduğunu belirtti.
2005 yılında, Dodson ve öğrencileri Hai-Lu Siz ve Matthew Lamanna, bu yeni tanımlanan türe “Auroraceratops” adını verdi. Çin’de çalışma yürüten bilim insanı Da-Qing Li ile birlikte araştırmacılar, yavrulardan yetişkinlere kadar 80’den fazla ek örneği tanımlayarak bu keşfi takip ettiler. Pensilvanya Indiana Üniversitesi’nde çalışma yürüten Eric Morschhauser, bu güçlü veri setini kullanarak Auroraceratops’u tanımlamaya odaklandı.
Auroraceratops’lar; Erken Kretase dönemde yaşamış, Triceratops’lar gibi büyük gövdeli Ceratopsia’yı da kapsayan soy olan Neoseratopsia grubunun bir üyesidir. Araştırmacılar; bu ayrıcalığın önemine vurgu yapıyor ve soy hatlarındaki diğer bireyler gibi bu dinozorların da, iki ayaklılıktan gergedan benzeri dört ayaklı büyük hayvanlara dönüştüğünü söylüyorlar. Araştırmacılara göre bu dönüşüm Kretase döneminin sonuna doğru gerçekleşmiş.
Morschhauser, “Bu çalışma gerçekleşmeden önce; son iki ayaklı Ceratopsian’ın neye benzediğine dair bilgi sahibi olmak için, bu canlılara daha uzak akrabalığı olan ve nadir görülen bir Ceratopsian olan Psittacosaurus’a bel bağlamıştık” açıklamalarında bulunuyor. Auroraceratops’lar; kıvrımlı kalça kemiği ile ince ve uzun pençeleriyle, yürümekle bir ilişkisi bulunmayan ancak türün iskeletine has olan çok sayıda özelliği kendinde muhafaza ediyor. Morschhauser, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamalara ek yapıyor: Bu çalışma, iki ayaklı ve dört ayaklı Ceratopsians’lar arasındaki değişimin başlangıç noktasıyla ilgili daha iyi fikirler sunabilir.
Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2019/07/190712174056.htm