Kendimi bildim bile yaşamın kaynağında bir ilahi güç görmeyi reddettim. Ancak bu bilinçli bir taraf olma halinden çok kabulleri reddetmeye duyduğum inattan beslenen bir konumlanıştı. Ergendim, isyankârdım, dogmanın karşısındaydım ama bu yana koymam gereken teoriye de hâkim değildim. Azıcık dinozorlar, ortaya büyük patlama, üremek için iki canlının yettiğine dair savunu biraz da. Hepsi hepsi buydu elimdekilerin. Ortaokuldayım, ben tamamını bilmesem de yaşamın kaynağına dair bilimsel bir açıklama vardı; ondan taraftım. Karşımda da “senin deden maymun o zaman” korosu ve gülmekle başlayıp höykürmekle biten sataşmaları. Sonra yıllar geçti, ben evrimi kafamı gözümü yara yara anlamaya, seviyeyi bu denli geriye çeken tartışmalardan da ısrarla uzakta durmaya çalıştım. Son darbeyi vurmuş olmanın, artık üzerine söz söylenemeyecek bir nokta koymanın, adlı adınca zafer kazandığını sanmanın dalga dalga yayıldığı bir gülüşün içinden yükselen ‘maymun dede’ sesleri pek eksilmedi ama. Yaştan bağımsız bir ergenlik halidir o gülüş, bilirim. Zaten çağının gerisinde adımlayan müfredatın külliyen talan edildiği, Darwin’i görünmez, evrimi anılmaz kılma çabalarının tepeye tırmandığı günlerde sesi daha yüksek perdeden geliyor hem de. Ama karşısında da tüm kuşatmaya rağmen, bilgiye erişebilen gençler var. Biz ansiklopedi maddelerini anlamaya çalışırdık, fena mı olurdu ortaokuldayken yaşamı “bakteriden Britney Spears’a uzanan süreç” diye anlatan bir kitap olsa? Neyse ki, Glenne Murphy yazmış, artık var.
Evrim Dünya Üzerindeki Yaşamın Tam Hikâyesi, uzun yolculuğumuzu; yaşamın başlangıcını ve canlıların bildiğimiz formlarına erişme adımlarını merak eden, yetinmeyen, şaşıran, kimi zaman ikna olmayıp reddeden bir çocuğun sorularını yanıtlayarak anlatan bir kitap. “Canlı nedir?” sorusuyla başlıyor Murphy, ezberleri eliyor bir bir. Kimdir, nedir canlı? Hoplar, zıplar mı? Bir kaya gibi sabit olsa da kabul mü? Sorusunu doğruları sıralayarak yanıtlamak yerine yeni sorular ekliyor peşine ve okurunu banyo fayanslarının arasına, kavanozdaki konservenin üzerine daha dikkatli bakmaya çağırıyor. “Bilimin çehresini sonsuza dek değiştiren kitap”; Türlerin Kökeni geliyor ardından. Evrim teorisini birkaç maddede özetledikten sonra Beagle’a konuk ediyor okurunu. Yanıtlarla sorular birbirini kovalıyor kitap boyunca. Rhea’nın ne olduğunu öğrendin peki ya Darwin’i Peru’da afallatan neydi? İlerleyen bölümlerde, hayvanların isimlendirilişi ile başlayıp temel taksonomi bilgisi ile devam eden bir yolculuğa çıkılıyor. Carnivora takımının catus türündendir, felis derler cinsine, hangi dostundur bu? Homarus Americanus da kim ola ki? “Benim atam maymun değil”cilerden yorulmuşken solucan büyükbaba mı çıktı bir de? Süngerlerin dirseğinde işi ne? Sümüklüböcekler kurumaktan neden korkar? gibi yüzlerce soru yol arkadaşı oluyor okura. Tyrannosaurus Rex’ten heybetli dinozorlar da olduğu, kaplanların evcil kediler gibi mırıldamadığı, salyangozların dillerine radula dendiği, koala kelimesinin Aborjin dilinde “içecek yok” anlamına geldiği öğreniliyor sayfaları çevirdikçe. Sonunda, biz “yüce memeliler” çıkıyoruz sahneye. Büyük volkanik patlamaların içinde adımlayıp balinalarla yüzerek 150 milyon yıldan fazladır Dünya’ya hükmeden canlıları tanıyor okur ve bedenini yaşamın öyküsüyle birlikte görmeyi öğrenmiş olarak tamamlıyor uzun yolculuğu. Kitap okuruna diyor ki; hiçbir şey birdenbire olmadı, tepelerden yere inmedi canlılar, adım adım geldik bu yere, eksilenler ve eklenenler oldu zamanla, böyle kavuştuk bugünkü yaşama.
Murphy, farklı türlere dair bilgileri maddeler halinde sıralamak yerine okurunun ilgisine seslenmeyi seçiyor. Yaşam öykümüzü yaprak peygamber devesinin gizli silahından likenlerin yaşam ortamlarına, köpekbalıklarının jöleli pastalarından semenderlerin bebeksi ifadesinin kaynağına doğru gezinerek anlatmayı seçiyor. Görsel düzenleme de metnin akışına paralel biçimde ilerliyor, bolca illüstrasyon, değişen fontlar, şaşırma nidaları ile okurun dikkatini diri tutmayı başarıyor. Kitabın sayfalarında her konuda bilgisi sınırsız bir kedi geziniyor, adını bile duymamış olabileceğiniz hayvanları tanımak için onu takip etmek yeterli. “Aradan çıkartalım” köşelerinde metne ek detaylara yer veriliyor. Bölümler soru-cevap tabloları, eşleştirme etkinlikleri, gözlem önerileri, bulmacalarla ilerliyor; Murphy bu uzun yolculuğu tadına doyulmaz şekilde anlatıyor.
Hayli büyük meseleleri herkes için anlaşılır ve ilgi çekici hale getirmek Murphy’nin gerçek anlamda işi zaten. Yazar, lisansüstü eğitimini genetik alanında tamamladıktan sonra Londra Bilim Müzesi’nde “Bilim Habercileri” ekibinin yöneticisi olarak çalışmaya başlamış. Çocukların diline, öğrenme pratiklerine hâkimiyetinin kaynağında günlük mesaisinin etkisini yadsıyamayız. Uçamayan kuşların özelliklerini ya da çift eklemli bir insanın röntgen cihazında nasıl göründüğünü merak edenler, sümüğün renginden kakanın kokusuna dek ilginç sorulara yanıt arayan yazarın ülkemizde yayımlanan diğer kitaplarına da göz atabilir.
Evrim: Dünya Üzerindeki Yaşamın Tam Hikâyesi, Glenn Murphy, Resimleyen: Mike Phillips, Çev. Emre Yavuz, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2020, 163 s.
Ana Sayfa Dergi Sayıları 203. Sayı Ototroflar, Keseli Antilop ve Biz: Evrim Dünya Üzerindeki Yaşamın Tam Hikâyesi