Ana Sayfa Arkeoloji Kral Süleyman’a ait yapılar keşfedildi

Kral Süleyman’a ait yapılar keşfedildi

347
0

Görsel açıklaması: Hayvan ağılı ve gübre yığınıyla çevrili iki odalı giriş kapısı bulunan giriş kompleksi. © Erez Ben-Yosef.

 

Bazıları, Kral Süleyman’ın efsanevi maden ocaklarının İsrail’in Timna Vadisi’ndeki bakır eritme kampları arasında olduğunu düşünüyor. Timna’daki kurak koşullar, Tel Aviv Üniversitesi arkeologları için, ileri bir antik toplumun kültür ve uygulamalarına eşsiz bir pencere sağlayan 3000 yıllık organik materyallerin şaşırtıcı bir şekilde korunmasını sağladı.
Timna’da yakınlarda ortaya çıkarılan, eşek ahırları da dahil olmak üzere gelişmiş bir askeri tahkim -iyi tanımlanmış bir kapı kontrol kompleksi-, toplumun oldukça örgütlü bir savunma sistemi olduğunu ve uzun mesafeli ticarete olan önemli bağımlılığını gösteriyor. Araştırma kısa süre önce The Journal of Archaeological Science: Reports’ta yayımlandı.
Kale, MÖ 10. yüzyılda Kral Davut ve Kral Sülayman’ın egemenliğine dayanıyor.
TAU Arkeoloji Enstitüsü’nden Dr. Erez Ben-Yosef ve Timna araştırma ve kazı ekibinin yöneticilerinden Dr. Lidar Sapir-Hen ve Dr. Dafna Langgut ile birlikte, Eski Ahit’te “Kral Süleyman’ın madenleri hakkında açık bir tanım bulunmamakla birlikte, Arava Vadisi’ndeki İsrail ile Edomlular arasındaki askeri çatışmalara göndermeler var” diyorlar. “İncil’e göre Davut, Kudüs’ten yüzlerce kilometre yol gitti ve çölde askeri çatışmaya girdi. Tuz Vadisi’ndeki 18.000 Edomlu’yu vurdu. Şimdi, savunma önlemlerinin kanıtına sahip olarak -bir ileri tahkim-, bu uzak bölgede onun için tehlikede olanın ne olduğunu anlıyoruz: bakır.”

Askeri tehlikeler
“Bakır nadir bulunan bir üründü ve üretmesi çok zordu” diyor Dr. Ben-Yosef, “Çünkü, belki bugünkü petrol gibi, en çok aranan meta oldu, askeri çatışmaların tam ortasına yerleşti. Savunma bölgesinin keşfi, o dönemde bölgede ciddi bir istikrarsızlık ve askeri tehditler dönemi yaşandığını gösteriyor.”
Araştırmacılar, Timna Vadisi’ndeki en büyük ergitme ocaklarından birinde yer alan son derece sağlam iki odalı güçlendirmede, kuzey Edom platosunu, Akdeniz sahil şeridini ve Judea’yı ihtiva eden karmaşık bir uzun mesafe ticaret sisteminin kanıtını buldular. Kompleks, yük hayvanlarını ve diğer hayvancılık türlerini kapsayacak özellikteydi. Kesinleşmiş polen, tohum ve fauna analizlerine göre, yüzlerce mil uzaktan, Akdeniz bölgesinden alınmış saman ve üzüm ezmesi ile yüksek kalitede besinler vardı.X
Dr. Ben-Yosef, “Kapı kontrol yapısının güçlendirilmesi, görünüşte belirgin bir dönüm noktasıydı” diyor. “Savunma ve idari rollerinin yanı sıra kült nitelikli ya da sembolik bir işleve sahipti. Kapılar işgale karşı savunmak için sağlam taşlardan yapılmıştı. Hayvan kemiklerinin ve gübre yığınlarının oldukça iyi korunmuş olduklarını gördük, hayvanların besinlerini hassas biçimde analiz edebildik. Eşeklerin, bakır üretimindeki ve lojistik açıdan zorlu bir bölgede ticaretteki kilit rollerine uygun olarak, gıda, tedavi ve bakımlarının özel olarak düzenlendiğini gördük.”

Arkeoloji ve Eski Ahit
Bölge, 1934 yılında Amerikalı arkeolog Nelson Glueck tarafından keşfedilmiştir. Guleck, bakır eritme alanını “Köle Tepesi” olarak tanımlamıştı; ona göre ateşli fırınlar ve kaçmayı önlemek için tasarlanmış görünen müthiş taş bariyer, Demir Çağ köle kampının tüm izlerini taşıyordu. Ancak 2014’te Dr. Ben-Yosef ve meslektaşları, teoriyi tartışmaya açtılar; açığa çıkardıkları dökümcülerinin kıyafet ve diyetlerinin, çöl koşullarıyla mükemmel bir şekilde korunan, hiyerarşik ve karmaşık bir topluma işaret ettiğini ortaya koydular.
Dr. Ben-Yosef, “Eski Ahit hesaplarının tarihsel doğruluğu tartışılıyor, ancak arkeoloji artık bunlarla çelişmek için kullanılamıyor” diye belirtiyor. “Aksine, yeni keşiflerimiz Ölü Deniz’in güneyindeki hiyerarşik ve merkezileşmiş bir topluma karşı, askeri çatışmaların varlığıyla tamamen uyumludur.”
Dr. Ben-Yosef ve ekibi, bu uzak bakır madeninde çalışan eski toplumları araştırmaya devam etmeyi planlıyor. Dr. Ben-Yosef, “Timna’daki organik materyallerin eşsiz bir biçimde korunmuş olması, antik DNA’lar ve küspe analizleri de dahil olmak üzere 21. yüzyılın araştırma yöntemleriyle birleştiğinde, gelecekte önemli keşifler yapılması potansiyelini taşıyor” diyor.
Timna antik madenlerindeki kazılar, Tel Aviv Üniversitesi Merkez Timna Vadisi (CTV) Projesinin bir parçası olarak her kış devam ediyor. Kazı hakkında daha fazla bilgi http://archaeology.tau.ac.il/ben-yosef/CTV/ adresinde bulunabilir.

 

Çeviren: Bünyamin Tan
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniv. Klasik Türk Edebiyatı YL

Dergi referansı: Erez Ben-Yosef, Dafna Langgut, Lidar Sapir-Hen; “Beyond smelting: New insights on Iron Age (10th c. BCE) metalworkers community from excavations at a gatehouse and associated livestock pens in Timna, Israel”, Journal of Archaeological Science: Reports, 2017; 11: 411 DOI: 10.1016/j.jasrep.2016.12.010

 

Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2017/01/170117135950.htm

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz