Biliminsanları bipolar mizaç bozukluğunun aileden geldiğini bilmekle birlikte, gen etkinliğinin kesin olarak nerede işin içine girdiğini belirleyememişlerdi. Şimdi ellerinde bu izi sürebilecek güçlü bir araç olan kök hücreler var.
Michigan Üniversitesi’nde yapılan çalışmalarda, bipolar mizaç bozukluğu olan hastaların derilerinden kök hücreler alınarak sinir hücrelerine dönüştürüldü. Bu çalışma biliminsanlarına ilk kez bipolar hastalığı olan ve olmayan kişiler arasındaki hücresel farklılığı doğrudan ölçme fırsatı tanıdı. İlerleyen zamanlarda hücreler, hem hastalığı anlamada hem de tedavisinde her bireye uygun farklı bir ilacın kullanılabileceği ümidini veriyorlar.
Çalışmayı yapan ekip öncelikle bipolar mizaç bozukluğu olan 22 ve olmayan 10 erişkin kişiden deri hücresi örnekleri aldı. Bu deri hücreleri embriyonik kök hücreler içine yerleştirildi. Artık bu kök hücreler programlanmıştı ve herhangi bir hücreye dönüşebilme potansiyelleri vardı. Sinir hücrelerine (nöronlara) döndürülebilirlerdi.
Translational Psychiatry dergisinde yayımlanan makalenin yazarlarından Sue O’shea’ya göre, şu ana kadar bipolar mizaç bozukluğunda hücrelerin nasıl farklı tepkiler verdikleri, nasıl iletişim kurdukları, lityuma nasıl yanıt verdikleri biliniyordu. Bu çalışma ise nörona dönüşen hücrelerle bu yanıtların nasıl olacağına açıklık getirebilecek. Araştırma ekibi, hastalığı olanlarla olmayanların kök hücre ve nöronları arasında merak uyandırıcı farklılıklar olduğunu keşfetti.
Örneğin bipolar kök hücreler, beynin kalsiyum sinyali aldığı durumlarda daha fazla gen bağlantısı tepkisi veriyorlardı. Kalsiyum uyarısı beyinde nöronların gelişim ve fonksiyonlarında önemli rol oynar. Bu sebeple yeni bulgular, yaşamın erken döneminde açığa çıkan genetik farklılaşmanın, ilerleyen zamanda bipolar mizaç bozukluğu gelişimine neden olabileceğini destekliyor.
Araştırmacılar, hastalığın tedavisinde kullanılan temel ilaç olan lityuma bu kök hücrelerin nasıl tepki verdiklerini de test etti. Sonuçta, lityumun, kalsiyum sinyallerini değiştirmek yoluyla nöronların normal davranmasını sağladığını gördüler. Demek ki gelecekte daha ileri araştırmalarla bu hücresel yol ve detayları tedavinin de anahtarı olabilecek.
Kaynaklar
1) Carl Engelking, http://blogs.discovermagazine.com/d-brief/2014/03/26/stem-cells-shed-light-on-treatments-for-bipolar-disorder/