Bilim insanları, henüz Dünya yavru bir gezegenken ona Mars büyüklüğünde bir kütlenin çarptığına ve bu kütlenin çarpışmadan sonra un ufak olarak daha sonraları Ay’ı şekillendirecek moloz yığınına dönüştüğüne dair kimyasal ipuçları buldular.
Büyük çarpışma teorisi olarak adlandırılan teorinin kanıtları Apollo Ay örneklerinde bulunan oksijen izotopları çalışmalarından gelmektedir.
Araştırmanın başında bulunan Almanya Cologne Üniversitesi’nden Daniel Herwartz, Discovery News’e yazdığı e-postada oksijen izotoplarını diğer gaz kalıntılarından “kusursuz şekilde ayırmayı garanti eden bir teknik” geliştirdiklerini belirtti.
Grup, 1969 ve 1972 arasında Apollo 11, Apollo12 ve Apollo 16 görevleri sonunda Ay’dan getirilen değişik göktaşları ve bazalt kaya örnekleri üzerinde araştırmalar yaptı.
Herwartz, “Ayrıca elimizde NASA’dan alınmış toprak örnekleri de var ama bu materyal Ay’ın oksijen izotopik bileşimini tanımlamak için uygun değil. Çünkü bu toprak mikro göktaşları ya da benzeri şeylerle karışmış ve kirlenmiş olabilir.” şeklinde konuştu.
Biliminsanları Theia için bir kanıt arıyorlardı. Çoğu bilgisayar modellemesi, Ay’ın yüzde 70 ila 90’lık bir kısmının Theia’dan oluştuğunu öngörüyor. Theia’nın, Güneş Sistemi’ndeki diğer çoğu gezegen gibi benzersiz bir izotopik bileşime sahip olması gerekiyor. Biliminsanları eğer Ay’ın büyük bir kısmı Theia’dan ise, Dünya’dan nispeten farklı bir kimyasal özyapıya sahip olması gerektiğine inanıyor.
Başka bilgisayar modellemeleri ise Ay’ın sadece yüzde 8 civarında bir kısmının Theia’dan oluştuğunu, kalanının ise Dünya’dan gelen bir materyalden meydana geldiğini öngörüyor.
Araştırmacıların bu Haziran ayında Science dergisinde yayımladıkları makaleye göre, Ay yüzeyinden toplanan örneklerdeki oksijen izotoplarının nispeten yüksek konsantrasyonuna bakıldığında, Ay’daki Theia ve Dünya karışımının yüzde 50-50’ye yakın olabileceği sonucu çıkıyor ancak henüz bu doğrulanmış değil.
Aynı zamanda diğer araştırma grupları bir süredir titanyum, silikon, krom, tungsten ve diğer kimyasal elementleri araştırıyorlar ancak şu ana kadar Ay örnekleri Dünya örneklerinden ayırt edilebilir bir farklılık göstermedi.
Colorado’daki Southwest Araştırma Enstitüsü’nden gezegen bilimci Robin Canup Discovery News’e şöyle konuştu: “Bu, oksijen izotoplarında böylesi bir farkın gözlemlendiğini iddia eden ilk çalışma ve dolayısıyla dev çarpışma modelleri için önemli ve yeni bir sınır belirleyebilir. Özellikle de Theia’nın boyutu ve bileşiminde.”
Canup, “Dünya ve Ay arasında rapor edilen fark son derece küçük. Hatta o kadar küçük ki bu farkın gerçekten mi yoksa insanlar tarafından mı yorumlara dayalı olarak ortaya konduğu meselesi bir çekişme başlatacak,” ifadesinde bulundu ve ekledi: “Çünkü bu gerçekten önemli bir mesele. Bu makale muhtemelen, bu konu üzerine verilecek son cevap ne olursa olsun, konu açısından çok önemli ilave çalışmaları ve tartışmalı bir çekişmeyi teşvik edecek bir makale.”
Herwartz ve çalışma arkadaşları Ay’ın oluşmasından sonra Dünya’ya ne tip materyallerin eklendiğini bulmak için antik Dünya’ya ait kayaların analiz edilmesini, böylece bunun oksijen izotoplarında bir değişikliğe sebep olup olmadığını gözlemlemeyi planlıyorlar.