Ana Sayfa Dergi Sayıları 193. Sayı 10 soruda Korona virüsü salgını

10 soruda Korona virüsü salgını

988
0

Korona virüsünün adı SARS-CoV-2 ve sebep olduğu hastalığın adı ise COVID-19 olarak belirlendi. Şiddetli solunum yolu yetersizliğine neden olan virüsün zamanla yayılıyor olması endişelerin büyümesine neden oluyor. Peki, virüs dünya genelindeki yayılımını sürdürecek mi? Hastalığın kaynağı ne? Tedavi yöntemleri var mı?

2019 yılının son günlerinde Çin’de başlayan koronavirüs salgını dünya genelinde yayılmaya devam ediyor. Geldiğimiz süreçte, teşhis ve tedavi için etkili metotlar üzerinde çalışmalar sürüyor. Çeşitli karantina uygulamaları ve seyahat yasakları hastalığın yayılmasının önüne geçmek için tercih edilen tedbirlerden bazıları. Hastalığın ortaya çıkışından içerisinde bulunduğumuz döneme kadar pek çok bilimsel araştırma makalesi yayınlandı, virüsün genetik materyalinin dizisi çıkarıldı. Bu süreçte hem hastalık etmeni olan virüse hem de hastalığa bir ad verildi. Virüsün adı SARS-CoV-2 ve sebep olduğu hastalığın adı ise COVID-19 olarak belirlendi. Şiddetli solunum yolu yetersizliğine neden olan virüsün zamanla yayılıyor olması endişelerin büyümesine neden oluyor. Peki, virüs dünya genelindeki yayılımını sürdürecek mi? Hastalığın kaynağı ne? Tedavi yöntemleri var mı? 10 soru ve yanıtlarıyla COVID-19 salgını…

Hastalık nerede ortaya çıktı?
SARS-CoV-2 virüsünün etmeni olduğu COVID-19 hastalığı ilk olarak Çin’in Hubei eyaletinde bulunan Wuhan kentinde ortaya çıktı. 11 milyon kişinin yaşadığı Wuhan şehri gelişmiş bir ulaşım sistemine sahip. Ulaşım ağının gelişmiş olması nedeniyle SARS-CoV-2 virüsünün hem ülke hem de dünya geneline hızla yayılmasından endişe edilmişti. Bu nedenle uygulanan ilk tedbirlerden biri ülke içi ve dışı seyahatlerin sınırlandırılması oldu.

Virüs dünya üzerinde nerelere yayıldı?
COVID-19 hastalığının ilk belirtileri olan solunum yolu yetersizliği şikâyetleri ilk olarak Çin’in Wuhan kentinden geldi. Ardından enfeksiyon vakaları Vietnam, Tayland, Japonya ve Güney Kore’de görüldü. COVID-19 hastalığı 24 Şubat itibariyle 28 ülkeye yayılmış durumda. Hastalığın yayılım gösterdiği ülkeler şöyle: Çin, Güney Kore, Japonya, Singapur, Malezya, Vietnam, Avustralya, Filipinler, Kamboçya, Tayland, Hindistan, Nepal, Sri Lanka, ABD, Kanada, Almanya, Fransa, Birleşik Devletler, İtalya, Rusya, İspanya, Belçika, Finlandiya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Bahreyn, Mısır.

Virüs kaynaklı hastalığın tespit edildiği ilk günden 20 Ocak gününe kadar Çin’de 2121 kişi yaşamını yitirdi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 23 Şubat günü açıkladığı rapora göre, Çin’de 77.042 kişi COVID-19 hastalığına yakalandı. Raporda, Çin’de yaşamını yitiren insan sayısının 2445’e ulaştığı ifade edildi. Dünya Sağlık Örgütü, Çin dışındaki enfeksiyon sayısını 1769, Çin dışındaki ülkelerde yaşamını yitiren insan sayısını da 17 olarak açıkladı.

 Virüsün kaynağı neresi?
Virüsün insanları enfekte etmeye başladığı yer olan Çin’in Wuhan kenti, vahşi hayvan etlerinin ve deniz ürünlerinin satıldığı pazarların bulunduğu bir bölge. Virüsün temel kaynağının da bu noktalarda satılan hayvanlar olduğu düşünülüyor. Biliminsanları, virüsün bir hayvandan bir insana geçtiği ve şimdi de insanlar arasında yayıldığı konusunda hemfikir.

Salgının ortaya çıkmasının ardından yapılan bir çalışmada, hastalığa yakalanan ilk kişilerin, kümes hayvanlarının, yılanların, yarasaların ve diğer vahşi hayvanların satıldığı Huanan deniz ürünleri toptancı pazarına gitmiş kişiler oldukları belirtildi. Buna göre pazara giden kişiler, burada bulunan hayvanlardan virüsü kaptı. Virüsün kökeni hakkındaki çalışmalar ise sürüyor.

Wuhan’da hastalığa neden olan virüs nedir?
Wuhan’da görülen ve dünya geneline yayılmaya başlayan virüsün koronavirüs ailesi içerisinde yer alan bir virüs türü olduğu açıklandı. Virüs, daha önce tanımlanmamış olan yeni bir tür koronavirüstür. Biliminsanları tarafından yapılan çalışmalar virüsün kaynağını işaret etmekte ancak net bir tedavi metodu henüz geliştirilemedi.

Koronavirüs, hayvanlar arasında yaygın olarak gözlenen geniş bir virüs ailesidir. Koronavirüsler (CoV’lar), zarf yapısı taşıyan RNA virüsleridir. Yüzeylerinde sivri uçlar bulunur ve virüsler alışılmadık derecede büyük bir RNA genomu taşırlar. Benzersiz bir çoğalma kabiliyetleri vardır. Koronavirüsler, memelilerde ve kuşlarda gözlenirler ve insanlarda ölümcül solunum yolu enfeksiyonlarına neden olurlar. Koronavirüslerin, zoonotik etkiye sahip oldukları raporlanmıştır. Zoonotik etki, hayvanlardan insanlara geçişi açıklar.

Salgın hastalığın ortaya çıktığı Çin’deki Wuhan kenti.

2003 yılındaki bir başka salgının etmeni olan SARS koronavirüsü ile ilişkili olduğu belirtilen yeni koronavirüs, Uluslararası Virüs Sınıflandırması Komitesi tarafından SARS-CoV-2 olarak adlandırıldı. Ardından Dünya Sağlık Örgütü, virüsün neden olduğu hastalığa bir isim verildiğini duyurdu. Hastalık COVID-19 adını aldı ve böylelikle 2020 yılının ilk günlerinden bu yana yayılımını artıran hastalık resmen adlandırılmış oldu. COVID-19 adlandırması “koronavirüs hastalığı” ifadesinin kısaltılması yoluyla belirlendi. Coronaviridae ailesinin geniş bir aile olduğunu ve gelecekte yaşanması muhtemel yeni koronavirüs hastalıklarının isimlendirilmesinde kullanılabilecek bir isim formatın oluşturulduğu kaydedildi. Koronavirüslerin neden olduğu diğer iki salgın hastalığa, hastalığın klinik belirtilerini tanımlayan isimler verilmesi tercih edilmişti (SARS, MERS).

“2019 Yeni Koronavirüs Salgını: Virüs Evriminin Kanıtı” başlıklı makalede yer verilen filogenetik (türler arasındaki evrimsel ilişkilerin incelendiği alan) analiz raporu, Wuhan koronavirüsünün 2003 yılındaki salgına neden olan SARS koronavirüsü ile benzediğini ancak belirli protein yapılarında mutasyon gözlendiğini ortaya koydu. Çalışmaya göre Wuhan koronavirüsünü SARS koronavirüsünden farklı bir tür olarak düşünmek gerek.

Hastalığın belirtileri nelerdir?
Wuhan koronavirüsü veya resmi adıyla SARS-CoV-2 şiddetli zatürreeye neden oluyor. Hastalar öksürük, yüksek ateş ve nefes alma güçlüğü şikâyetleri ile hastanelere başvuruyor. 2003 yılında SARS koronavirüsünün neden olduğu salgında olduğu gibi şiddetli solunum yolu yetersizliklerinin görüldüğü ifade ediliyor. Hastalık seyrinin şiddetli olduğu vakalarda organ yetmezliğinin görülebildiği raporlandı.

COVID-19 bulaşıcı mı?
SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu hastalığın insandan insana geçebildiği ve dolayısıyla bulaşıcı etki taşıdığı Çin Ulusal Sağlık Komisyonu tarafından açıklandı.

Virüsün neden olduğu salgın önceki salgınlara benziyor mu?
Şiddetli akut solunum yolu yetersizliği olarak da bilinen SARS hastalığı da, Orta Doğu solunum yolu sendromu olarak bilinen MERS de hayvanlardan insanlara geçen koronavirüslerden kaynaklanmaktaydı. MERS’in develerden insanlara geçtiği tahmin edilse de hem SARS için hem de MERS için muhtemel kaynağın yarasalar olduğu da düşünülmektedir. SARS’ın ilk vakaları yine Çin’de görülmüştü. Dünya genelinde 8500’den fazla kişinin SARS virüsünden etkilendiği ve 750’den fazla insanın SARS virüsü (SARS-CoV) nedeniyle yaşamını yitirdiği düşünülmektedir. MERS virüsünün (MERS-CoV) neden olduğu hastalık ise dünya genelinde 37 ülkeye yayılmış ve hasta olan yaklaşık 2500 kişinin yüzde 35’i yaşamını yitirmiştir.

Wuhan’da etkili olan virüs de SARS ve MERS virüslerinin bulunduğu virüs ailesinde yer alıyor. Bu virüsün de önceki salgınlara benzer yıkıcı etkilere sahip olduğu ifade edilmekte.

Virüse karşı geliştirilen tedavi yöntemleri var mı?
Hastalık virüs kökenli olduğu için kullanılan antibiyotiklerin tedavi edici işlevi yoktur. Hastalığa karşı antiviral özellik gösteren ilaçlar kullanılabilir. Ancak söz konusu ilaçlar genellikle virüsün etkileri ile mücadele etmek için tasarlanmıştır. Antiviral ilaçlar sadece semptomların yıkıcı etkisini azaltır, virüs ile doğrudan bir mücadele yürütmez. Hastane koşullarında ise solunum desteği, sıvı desteği gibi uygulamalarla bağışıklık sisteminin güçlü kalması sağlanabilir. Ancak bu yöntem sadece bağışıklığı güçlendirmek için işe yarayacaktır. Virüs ve diğer mikroorganizmalar kaynaklı hastalıklarda bağışıklık sisteminin gücü oldukça önemlidir. SARS-CoV-2 nedeniyle yaşamını yitiren kişilerin bağışıklık sistemi güçlü olmayan ve hali hazırda grip ve benzeri hastalıklara yakalanmış olan kişiler olduğu belirtiliyor.

Ayrıca Avustralya’nın Melbourne kentindeki araştırmacılar, Wuhan koronavirüsünü hücre kültüründe yetiştirdi. Peter Doherty Enfeksiyon ve Bağışıklık Enstitüsü’nden bir ekip virüsün Avustralya’da enfeksiyon teşhisi konulan ilk kişiden 25 Ocak günü izole edildiğini açıkladı.

Salgınların önlenmesi için uygulanan tedbirlerden biri seyahat kısıtlaması oldu.

Hazırlanan hücre kültürleri bu alanda çalışma yürüten diğer biliminsanlarıyla da paylaşılacak. Enstitü yöneticisi Mike Catton, “Virüsün hücre kültürü elimizdeyken yapabileceğimiz çok şey var” açıklamalarında bulundu. Benzer çalışmalar Çin’de ve konuyla ilgilenen merkezlerin bulunduğu diğer ülkelerde de sürüyor. Virüs örneklerine sahip olmak, virüsün bir kişiye bulaşıp bulaşmadığını anlamak için yapılacak yeni testlerin geliştirilmesine ve erken evrede teşhislerin yapılabilmesine olanak sağlayabilir. Virüs kültürlerinin elde edilmesi hastalık önleyici metotların geliştirilmesi açısından da önemli. Böylelikle virüse yönelik aşıların da geliştirilebileceği ifade ediliyor.

Fransa’daki Pasteur Enstitüsü’nden araştırmacılar, koronavirüs üzerinde etkin olabilecek bir aşı geliştirmeye başladıklarını açıkladı. Araştırmacılara göre aşı 20 ay içerisinde tamamlanabilir.

Virüsün genetik dizisini bilmek tedavi için yeni yöntemler sunar mı?
Wuhan virüsünün genetik yapısı hakkında bilgi sahibi olunması, virüsün kökenleri ve yayılımı hakkında ipuçları sunar. Çin ve Tayland’da bulunan laboratuvarlarda virüs tarafından enfekte edilmiş insanlardan alınan örnekler incelendi. Hazırlanan 19 suşun genom dizilimi yapıldı. Biliminsanları, virüs türündeki çeşitliliği de incelediler. Genetik çeşitliliğin beklenenden az olduğunu belirten araştırmacılar, bunun nedenleri hakkında da açıklamalarda bulundu. Biliminsanlarına göre, virüs Kasım ve Aralık aylarında ortaya çıktı, hızla yayıldı ancak bu süre içerisinde genetik çeşitliliği yüksek oranda sağlayacak kadar mutasyon geçirmedi. Araştırmacılar, virüslerin geçirdiği mutasyonlarla birlikte kazandığı mevcut çeşitliliğin insanlarda mı yoksa virüsün ana kaynağı olan hayvanlarda mı gerçekleştiğini henüz tespit edemediler.

SARS-CoV-2 virüsünün genom dizileme çalışmaları sonucu elde edilen genetik materyal dizileri diğer biliminsanlarının da üzerinde çalışma yapabilmesi için açık bir biçimde paylaşıldı. Böylelikle virüsün genetik materyali üzerinde yeni çalışmalar yapılabilecek.

Virüsün yayılma süreciyle ilgili şimdiye kadar neler yapıldı?
Çin’de ortaya çıkan virüsün daha da yayılmasının önüne geçmek için Wuhan içindeki ve dışındaki tüm seyahatler durduruldu. 23 Ocak itibariyle şehirden kalkan uçakların ve bir başka ulaşım aracı olan trenlerin kullanımı yasaklandı, şehirde karantina uygulaması başlatıldı. Otobüs ile metro seferleri de durduruldu. Uygulamanın ülkeler arası yayılımda etkili olabileceği ancak virüsün ülke içerisindeki yayılımını önlemeyeceği düşünülüyor.

Yetkililer Wuhan’da yaşayan kişilerin şehri terk etmemesi gerektiğini vurguluyor. Wuhan’da otoyol kontrol noktalarına, tren istasyonlarına ve havaalanlarına yüksek ateşi fark eden tarayıcılar yerleştirildi. Wuhan’daki uluslararası havalimanı 104 noktaya hizmet sağlıyor. Havalimanında bulunan uçakların kullanımı bu nedenle durduruldu. Wuhan’dan uçuşların yapıldığı ABD’deki üç havalimanında ve Doğu Asya’daki ülkelerin havalimanlarında da kontroller başlatıldı.

Avustralya, Tayland, Güney Kore, Japonya, Hindistan, İtalya, Singapur, Malezya ve Nijerya gibi ülkelerde Çin’den gelen yolcular üzerinde sıcaklık taraması, semptom taraması gibi uygulamalara başlandı.

Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüs salgını nedeniyle küresel ölçekte acil durum ilan etti. Kurum, salgının sağlık sistemleri gelişmemiş ülkelerde yayılmasından endişe edildiğini açıkladı.

KAYNAKLAR:

– https://www.theguardian.com/world/2020/feb/21/what-is-coronavirus-symptoms-wuhan

– https://www.bbc.com/pidgin/tori-51583006

– https://www.nature.com/articles/d41586-020-00154-w

– https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/2760500

– https://www.nature.com/articles/d41586-020-00253-8

https://www.who.int/docs/default-source/coronaviruse/situation-reports/20200223-sitrep-34-covid-19.pdf?sfvrsn=44ff8fd3_2